Önceden şehit haberi geldiğinde Pkk'ya karşı tepki gösterirdik. Kınardık. Lanetlerdik. Millet olarak tek vücut olurduk. Meclisde Pkk elebaşının asılması için hiçbir teklif verilmesede teröre karşı olan kinimizi, devlete olan sevgimizden dolayı siyasilere veya bakanlara veya başbakana veya CUMHURBAŞKANINA yansıtmazdık. Belkide geçmişteki darbelerde müslüman kesim olarak hissettiğimiz baskının ezginliğindendi. Ama herşeye rağmen safımız Vatanımızın ve Milletimizin yanıydı. Devletimize asi olan tarafta olmadık hiç. Atalarımızdan böyle gördük, böyle işittik ve hayatımıza böyle tatbik ettik.
Şimdilerde ise akım değişti. Artık şehit haberi gelince hainleri, teröristleri kınamıyoruz. Pkk'ya bu zamana kadar en kapsamlı operasyonları yapan, terör örgütüne dağda ve şehirde en büyük darbeyi indiren, terör örgütünün üst düzey yönetici kadrolarını gözaltına alıp köşeye sıkıştıran, örgütü ve Apo'yu tımar edip halkları birbirine yakınlaştıran Ak Parti veya AKP hükümetine tepki gösteriyoruz, kin kusuyoruz, lanet okuyoruz. Barış elçimiz ise Hdp. 
Aslına bakarsanız gerekçemizde gayet yerinde. Çünkü AKP çözüm süreciyle düşmanı besledi, büyüttü ve başımıza bela etti. Hdp'nin doğuya yaptığı tüm yatırımları manipüle etti ve demokratik kazanımları sekteye uğrattı. *(!)* 
(Medyanın servis ettiği)
1984'ten bu yana verilen kayıplar 23 bini aşmasına ve örgüte karşı başarılı operasyonlar yürütülememesine karşın, son operasyonlarda örgüt resmen dağılma sürecine sokuldu. Tarihteki en büyük yarayı aldı. Binlerce militanı öldürüldü ve tutuklandı. Artık son çırpınışlarını veriyor. Devlet terör örgütüne vurdukça muhalefet inliyor. Devlet terör örgütüne vurdukça medya patronları inliyor. Terörün ayakçısı Pkk yok edilince, sıra teröre yardım ve yataklık edenlere de gelecek elbet. Merak etmeyin.
(Gerçekte olan)
Ama biz yinede AKP'yi istemiyoruz. "Biri algı operasyonundan, hipnozdan, subliminal teşkinlerden mi bahsetmişti?"
Kıssadan Hisse: Yiğidi öldür, hakkını yeme . .