Bugüne kadar darbelerin haberi çıktığında siyasilerin, ülkeyi yönetenlerin şapkasını, ceketini alıp yola düştüğünü dile getiren Yıldırım, "Ama bunda 'bir yere gitmiyoruz, milletin iradesini alçaklara teslim etmeyeceğiz' diyen bir cumhurbaşkanı önümüze düştü, milletimizle beraber bu alçaklara gereken dersi verdi." diye konuştu.

Sonrasında darbede istediklerini elde edemeyenlerin Türkiye'nin notunu arka arkaya düşürdüğünü kaydeden Yıldırım, şunları söyledi:

"Darbe sonrası ilk çeyrekte Türkiye 4,9 küçüldü. 'Türkiye bir daha belini toplayamaz' dedikleri bir ortamda 2016'yı 3,2 büyümeyle kapattı ki o büyüme bizim istediğimiz bir büyüme değil, bunu bilmenizi istiyorum. Ama o büyüme oranı bile, dünya büyümesinin iki katıydı. Çünkü dünya 2008'den beri krizde. Hala da çıkmış değil. Tam çıkacaktı, tekrar bir belirsizlik ortamına girdik. Amerika'nın İran'la ilgili aldığı kararlar, petrol fiyatlarının sürekli tırmanışa geçmesi gelişmekte olan ülkeler üzerinde çok ciddi bir baskı oluşturuyor. Türkiye de bunların içinde."

Yıldırım, son iki yıldaki ekonomik gelişmeleri hatırlatarak, büyük kriz senaryoları üretilirken, aldıkları kararlarla ekonomiyi canlandırdıklarını söyledi. Özellikle Kredi Garanti Fonu (KGF) kredi genişlemesi ve üretime yönelik desteklerin hemen sonuç verdiğini belirten Yıldırım, 2017'yi rekor büyümeyle 7,4'le kapattıklarının altını çizdi.

Bu büyüme oranının dünyada ve G20 içerisinde bir numara olduğunu vurgulayan Yıldırım, 2018'de de yine kriz senaryoları üretilmeye başlandığını ve bu yöndeki algı operasyonlarının ardı arkasının kesilmediğini söyledi.

"TÜRKİYE BÜYÜMEYE, ÜRETMEYE, REFAHINI ARTIRMAYA DEVAM EDİYOR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "istihdam seferberliği" çağrısında bulunduğunu hatırlatan Yıldırım, bunun sonucunda 1,5 milyona yakın yeni istihdam oluştuğunu söyledi.

AB ülkelerinin 10 yılda ürettikleri istihdamın bile Türkiye'nin gerisinde kaldığını vurgulayan Yıldırım, "Türkiye büyümeye, üretmeye, refahını artırmaya devam ediyor." dedi.

Yıldırım, geçen yıl işverenlere verilen asgari ücret desteğinin bu sene de devam ettiğini belirterek,  yatırım ortamının iyileştirilmesi adına çok önemli adımlar atıldığını, yasal düzenlemeler yaptıklarını aktardı.

İhracatı teşvik için de önemli adımlar attıklarını ve ihracatın artmaya devam ettiğini söyleyen Yıldırım, toplumun her kesimiyle çok kapsamlı bir barış imzaladıklarını dile getirdi.

Varlık barışından, stok affı, iş aleminin yükümlülüklerinin yeniden yapılandırılması, her türlü cezaların yeniden değerlendirilmesine yönelik çalışmaları tamamladıklarına işaret eden Yıldırım, Türkiye'nin son 50 yıldır kanayan yarası olan ve 13 milyon yapıyı ilgilendiren bir imar barışını da Meclis'ten geçirerek Cumhurbaşkanının onayına gönderdiklerini anlattı.

Merkez Bankası Politika Faizini 250 Baz Puan Artırdı Merkez Bankası Politika Faizini 250 Baz Puan Artırdı

Konut sektöründe belirli bir segmentte yaşanan durgunluğu aşmak için tedbirler aldığını belirten Yıldırım, şöyle konuştu:

"Bir kampanya başlattık. Biz, KDV, tapu harcı indirimi yaptık, bunun üzerine bankalarda bir araya geldiler aylık faiz oranı 0,98 olmak üzere bu çalışmalar yapıldı. Bir kaç gün önce Cumhurbaşkanımızın başkanlığında yaptığımız ekonomi toplantısıyla KGF'nin 2018'de de aynı şekilde devam etmesine karar verdik. Özellikle KGF'de bu sefer sektörel dilimler yapmıştık. Yatırım, turizm, işletme gibi 2 aylık uygulamaya baktık. Yatırımla ilgili talep, istediğimiz düzeyde değil. Onun üzerine küçük ve orta ölçekli işletmeler öncelikli olmak üzere buradaki, KGF'den dönen kaynağı 40 milyar lira civarında işletmelere yönelik işletme kredisi olarak kullandırmaya karar verdik. Bu önemli bir gelişme."

Emeklilere de her bayram biner lira ikramiye verilmesi yönünde bir karar verdiklerini bunun da yasasını çıkardıklarını aktaran Yıldırım, "İnşallah imkanlarımız daha da artacak, daha fazla toplumun bütün kesimlerine refahtan yararlanması için daha çok imkana sahip olacağız." dedi.

"YERLİ KAYNAĞA DÖNMÜŞ OLACAĞIZ"

Satılanın, alınandan daha fazla olduğu durumda cari açık probleminin çözüleceğini, bütçe açığının da kontrol altında tutulacağını kaydeden Yıldırım, bunun yolunun da ithalattaki girdilerin azaltılması olduğunu söyledi.

Bu nedenle sürekli "yerlileşme, millileşme" dediklerini ve 135 milyarlık, teknolojik değeri olan 23 projeye özel teşvik öngören bir sistemi kamuoyuna tanıtıldığını hatırlatan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Burada amacımız petrokimya, enerji, bilgi, iletişim, elektronik, sanayi gibi ithalatı azaltacak ve döviz açığımızı azaltacak yatırımlara öncelik verilmesi. Türkiye, sadece bu 23 projenin hayata geçmesiyle 19 milyar dolar ithal ikamesiyle ödediği paradan kurtulmuş olacak. İhracata yönelik aramalı hammadde ithalatından vazgeçmiş olacağız, yerli kaynağa dönmüş olacağız. Böylece aldığımız tedbirler sonucu bu sene de durmak yok yola devam, büyümeye, üretmeye devam. Yakında, ilk çeyrek büyümesi açıklanacak. İnşallah o da güzel olacak. Ben rakam telaffuz etmeyeyim, sadece tahminlerimizi söylüyoruz, yüzümüzü güldürecek bir büyümeyi hep beraber göreceğiz."

"BU SEÇİMİN KARARI, 16 NİSAN 2017’DE VERİLDİ"

Başbakan Yıldırım, 24 Haziran'da yapılacak seçime ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, "Bu seçimin kararı, 16 Nisan 2017'de verildi." dedi.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin özetle "Her zaman güçlü iktidar, sürekli istikrar." demek olduğuna dikkati çeken Yıldırım, güven ve istikrarın kalıcı olarak devam edeceğini anlattı.

Sistemle parlamentonun da güçleneceğini, erklerin keskin çizgilerle ayrılacağını, kimse kimsenin işine müdahale etmeden çalışmaların yürüyeceğini söyledi.

Zaman kayıplarının ve yıpratmaların ortadan kalkacağını da dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti:

"24 Haziran'da istikrar için Türkiye'nin 2023 hedeflerini hayata geçirmek için durmak yok yola devam. Devamı vatandaş verir. Sanal alemde devam mı, tamam mı olmaz. Vatandaş sandığa gider, mührünü vurur, devam için de kararını verir. Vatandaşın verdiği karar da başımızın tacıdır."

Editör: TE Bilişim