Malum Ortadoğu şu an kan gölü durumunda. Mısır’dan başlayıp Suriye’yi arkasından da Irak’ı içine alan derin bir kaos ve zulüm devam ediyor. Üstelik diğer Ortadoğu ülkeleri ile Afrika ve Asya’daki bir çok müslüman ülkesinde acılar kanlar ve gözyaşları hiç bitmeden akıyor. Üstelik bir ülkeden diğerine sıçrayarak ve artarak. Önümüzdeki günler için de hiç umutlu değil insanlar. 
      Kabaca üstten baktığımızda bu olaylar nasıl gerçekleşiyor, kimler yapıyor, amaçları nedir diye bir düşünelim. Mesela Mısır’da bir darbe gerçekleşti ve mevcut hükümet görevden alındı. Mevcut hükümet ortodoks bir İslam anlayışını savunuyordu. Tutucu ve baskıcı hükümet, halkın üzerinde kendi istediği din anlayışını uygulamaya çalışıyordu. Mısır’a baktığımızda soğuk buz gibi bir ülke görüyoruz.

Binaları gri, insanları neşesiz,kalitesizlik ülkenin her yerine yayılmış ve tam anlamıyla Kuzey Kore misali bir görüntü hissediliyor. Kadının hür ve neşeli olmadığı, serbest giyinemediği baskıcı dayatmacı bir yönetim vardı. Tabi ki şu anda da durum değişmiş değil. Diğer ülkelere baktığımızda da aynı durumun hatta daha fazlasının yayılmış olduğunu görüyoruz. Şu an kimse Afganistan’a gitmez gidemez de. Korku tüm halkın üstüne çökmüş durumda. Taliban’ın zalimane uygulamaları (üstelik bunları din adı altında) tüm insanlara kabus gibi bir hayat yaşatıyor.

Irak’ta şu an mezhep çatışmaları her an başlayabilir. 3’e bölünen Irak’ta, Işid kanlı terör örgütü de İslam adına ortaya çıkıp kanlı vahşetler sergiliyor.  Türkiye’de neden bunlar olmuyor diye düşündüğümüzde hemen kıyas yapıyoruz. Çünkü Türkiye’de kadına değer veriliyor. Kadına baskı yok toplumda. İnsanlar eğlenebiliyor kaliteli bir hayat mümkün mertebe yaşanmak isteniyor. İnsanlar  samimi bir şekilde diledikleri ve anladıkları gibi İslam’ı yaşıyorlar. Kimse kimseye baskı zorlama yapamıyor. Mezhepler arasında hiçbir anlaşmazlık yok. İnsanlar seviyor ve seviliyorlar. 

       Gördüğümüz gibi yalnızca basit bir kıyasla dahi çok net bir şekilde bu tablonun sebeplerini anlayabiliyoruz. Allah, insanı fıtraten hür yaratmış. Baskı ve zorlamaya insan dayanamaz. İnsanın ruhunda her zaman iyiye, güzele, neşeye, kaliteye, sevgiye bir eğilim vardır. Dünyanın neresine gidersek gidelim tüm insanlar bunu ararlar hep.  Şimdi de yüce kitabımız Kuran’ı Kerim’den ayetlerle Rabbimizin öğütlerini hatırlayalım;
“Allah barış yurduna çağırır ve kimi dilerse dosdoğru yola yöneltip-iletir.” (Yunus Suresi, 25)
“Allah'ın verdiği rızıktan yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk (fesad) yaparak karışıklık çıkarmayın.” (Bakara Suresi, 60)
“İyilik ve takva konusunda yardımlaşın, günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın ve Allah'tan korkup-sakının. Gerçekten Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.” (Maide Suresi, 2)
Sevgi ve Saygılarımla.
Hüseyin Uçkun