Gemi Söküm Sektörü İftiralarla İlgili Hukuki Süreci Başlatacak Gemi Söküm Sektörü İftiralarla İlgili Hukuki Süreci Başlatacak
Alınan bilgiye göre, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü mezunu Burcu Gökalp (28), 2 Ağustos’ta Ege Üniversitesi Olimpik Yüzme Havuzu’na gitti. Havuzda vücudu kasılan Gökalp, görevliler tarafından ambulans ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. İddiaya göre, acil serviste görevli doktor tarafından "bir şeyin yok" denilerek taburcu edilen genç kız, 10 Ağustos’ta yakınları tarafından aynı şikayet ile yeniden Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne getirildi. Burada 2 gün sonra komaya giren Gökalp, 24 Ağustos tarihinde hayatını kaybetti.
Genç kızın ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsi yapıldı. Gökalp Manisa'nın Salihli ilçesinde toprağa verildi. Kızlarının ölümüyle sarsılan baba Zafer Gökalp ve anne Leyla Safinaz Gökalp, sorumlu oldukları iddiasıyla hastanenin acil servisine getirildiğinde kızlarına ilk müdahaleyi yapan sağlık görevlileri hakkında, avukatları Hatice Pınar Gökalp aracılığıyla cumhuriyet savcılığına şikayet dilekçesi verdi.
İki çocuk babası Gökalp, savcılığa verdiği şikayet dilekçesinde, "Havuzda yüzme sonrası kasılma ve buna bağlı olarak beyin kanaması şüphesiyle hastaneye getirildi. Buradaki görevliler tarafından, her hangi bir müdahalede bulunulması gerekmediği belirtilerek acil servisten 'tipik kas spazmı' geçirdiği söylenip taburcu edildi. Kızımı 8 gün sonra aynı şikayetle tekrar hastaneye getirdik. İki gün sonra komaya girdi. 12 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitirdi. Kızım hastaneye ilk getirildiğinde gerekli tetkikler yapılmadan taburcu edildi. Acil serviste ilk tedavi sürecinde ihmal vardır. Kızıma burada tomografi bile çekilmemiştir. Bizim canımız yandı. Başkalarının canı yanmasın. Gerekli tetkikler yapılsaydı, kızım şimdi yaşıyor olacaktı. Sorumlular kimse hesap versin" denildi.
Ablasının ölümüyle yıkılan Cihangir Gökalp, "Beni en çok üzen, ablamın hiç yoktan ölmesi. Eğer gerekli tetkikler yapılsaydı, ablam şimdi yaşıyor olacaktı. Annem, taburcu edildikten sonra, içeri girip ablamın kustuğunu ve çift gördüğünü söylemiş. Doktorlar, bunun üzerine ablamı ‘Şımarıklık yapma. Senden daha ağır hastalar var. Git evine otur. Senin bir şeyin yok. Ağrıya ağrıya acıların geçecek’ diye eve gönderdi. Eğer gerekli tetkikler yapılsaydı, şimdi ablam yaşıyor olacaktı. Burada doktorların büyük ihmali var. Sonuna kadar hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.

İzmir Haberleri

Editör: TE Bilişim