Aslan, İzmir Kordon Rotary Kulübü’nün konuğu oldu. Başkan Prof. Bahar Sezer ve üyelere İzmir’e ve genel siyasete dair değerlendirmelerde bulunan Aslan, özellikle temiz siyaset vurgusu yaptı. 17 Aralık’ta gerçekleşen yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonrasında Türkiye’de temiz siyaset ve temiz toplum olgusuna çok daha fazla ihtiyaç duyulur hale gelindiğini belirten Aslan, “ Topluma ve bireylere mutluluk aşılayacak olanlar en başta ülkeyi yönetenler ve siyasi aktörlerdir. Artık ihtiyacımız temiz toplum ve temiz siyasettir. Temiz toplum, temiz siyaset, bağımsız yargı ve denetime açık yönetimle hesap vermeye hazır, halkın çıkarlarını ön planda tutan, yetim hakkına tasallut etmeyen, edilmesine izin vermeyen, sadece ve sadece halka ve yaşadığı bölgeye hizmeti amaç edinen her kademedeki politikacı çağdaş, modern ve şeffaf demokrasinin canı, eti ve kemiğidir” dedi.
“30 MART HEM İZMİR HEM TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ…”
Demokrasi, özgürlük ve adaletin, ekmek ve su kadar ertelenemez, temel bir ihtiyaç olduğunu söyleyen Aslan, özgürlük ve adaletin olmadığı bir ülkede yaşanacak pozitif gelişmelerin de bir anlamı olmayacağını dile getirdi. Aslan, 30 Mart’ta gerçekleşecek yerel seçimlerin önemine de vurgu yaptı. Bu seçimlerin sadece yerel idarecileri seçiminden ibaret olmayacağını, Türkiye’nin geleceğini şekillendireceğini ifade eden Aslan, “ Belediye seçimleri hem yerel demokrasinin güçlenmesi hem de kaliteli bir kent ve kentli yaşamı bakımından öncelikli ve özel bir öneme sahiptir. Özellikle İzmir, pırıl pırıl güneşi, yeşil çevre dokusu, insanı büyüleyen masmavi koyları, termal zenginliği, tarih ve kültür varlığıyla gerçek bir turizm cenneti olmasına rağmen yeterli payı alamamakta, Antalya, Muğla gibi kentlerin çok gerisinde kalmaktadır. Bugün İzmir’in genel bütçeden ve yatırımlardan hak ettiği payı neden alamadığını hep birlikte sorgulamalıyız. İzmir Türkiye’nin üçüncü büyük kenti ancak merkezi hükümet nedense İzmir’e farklı bir gözle bakıyor. Bu olumsuz gidişattan kimler sorumludur? Bu soruların da mutlaka iyi irdelenmesi, sorgulanması gerekir? Başta iktidar partililer olmak üzere İzmir’i temsil eden tüm milletvekillerimiz bu konuda hassas olmalı, ciddi bir tavır takınmalıdır.” diye konuştu.
“İZMİRLİLERİ PROJE İLE TANIŞTIRDIK”
Ege-Koop Proje Merkezi’nin projelerinin İzmir’i marka kent yapmaya yönelik olduğunu, tek dertlerinin İzmir’in gelişimine katkıda bulunmak olduklarını da kaydeden Aslan, “ Atayol’dan Uçan Tren’e, yeni metro hatlarından İzmir Sağlık Serbest Bölgesi’ne tüm projelerimiz kamuoyunda büyük yankı bulmakla kalmadı, İzmirlilerin projeye olan ilgisini de açığa çıkarttı. Artık İzmir proje üzerine siyaset talep ediyor” ifadelerini kullandı.
Editör: TE Bilişim
