Türk Kızılay İzmir İl Merkezi Günlük 2000 Kişiye İftar Veriyor. Türk Kızılay İzmir İl Merkezi Günlük 2000 Kişiye İftar Veriyor.
 İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Galip Akhan, “Üniversitemize ilk 2011-2012 eğitim yılında öğrenci aldık. İlk yıl yaklaşık 300 öğrencimizi tıp alanında aldık. 2. yıl buna Diş Hekimliği Fakültesini dahil ettik. Bu tercih döneminde yaklaşık bin 500’e yakın öğrenci alırız.

Bu sene yeni öğretim döneminde 3 bin öğrenciyi bulacağız. Ama 3 bin öğrenci sayısı genele bakarsak 9-10 bin öğrenci potansiyeli demektir. Çünkü mezun vermiyoruz ve gelen öğrencilerimiz oluyor. Yeni bir üniversiteyiz, kaliteden ödün vermek istemiyoruz. Bu yüzden öğrenci sayısını düşük tutmaya çalışıyoruz genelde ve yabancı dile önem veriyoruz.

19 bölümde öğrenci alıyorduk. Bu sene 5 bölüm daha ilave ederek, lisans düzeyinde 24 bölümde öğrenci almış olacağız. Yeni açacağımız bölümler, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi’nde tarih, felsefe, sosyoloji, medya ve iletişim ile İslami İlimler Fakültesinin Bölümleri bunlar. Sosyal Bilimlerde çok tartıştık yabancı dilde eğitim yapalım diye ama sosyal bilimlerde düşünce, insanın ana dilinde çok daha iyi gelişiyor, düşünceler ana dilde ifade edilmesi daha kuvvetli oluyor.

O yüzden bizde genelde hazırlık sınıfı koyduk, öğrencilerimiz İngilizce öğrensinler, konuşsunlar ama kendilerini geliştirebilmeleri için eğitimleri Türkçe olsun diye düşündük. Bir farklılık olarak da İslami İlimler Fakültesi’nde Arapça hazırlığımız var. Onların lisans eğitimi gereği Arapça’yı iyi bilmeleri gerekiyor. Kur’an, hadis, tefsir kaynaklı olduğu için Arapça hazırlıklı eğitime başlayacaklar. Yabancı dil olarak İngilizce de olacak. Böylece 9 fakülte ve 24 bölümle eğitimlerimize başlamış, kuruluş aşamasını geçmiş olduk” dedi.

“GLOBALLAŞEN DÜNYADA ARTIK YEREL OLMANIN ETKİNLİĞİ YOK”
46 ülkeden 100’e yakın yabancı öğrencileri olduğunu söyleyen Prof. Dr.Galip Akhan, “Üniversiteyi kurarken yeni yeni prensipler üzerine kuralım istedik. Bunlardan bir tanesi uluslararası bir atmosfer oluşturalım, yurt dışından öğrenciler gelsin, öğrenci gönderelim. Öğretim üyeleri gelsin, öğretim üyeleri gönderelim istedik. Bu globallaşen dünyada artık yerel olmanın etkinliği yok. Yurt dışını mutlaka tanımanız gerekiyor.

Yerel özellikleri kaybetmeden, benimseyerek dünyaya açık olmamızda fayda var. Sadece olduğu bölgede kalan insanın artık gelişmesi mümkün değil. Bizim insanımız bölgesel değerlere önem verecek, bölgesini önemseyecek ama dünyaya global olarak hizmet eden duruma gelmesi gerekiyor. Kimliğini kültürünü unutmadan, dünyanın entegrasyonuna dahil olacak. Ben her zaman dünyanın bizim kültürümüze de ihtiyacı var diyorum.

Bizim kültürümüzün zenginliğini de dünyaya tanıtmamız gerekiyor. Temelimizde olan Anadolu kültürünün çok büyük meziyetleri var insanlara verdiği. Bunları kaybettirmeden, gelişmesini sağlayarak dünyaya tanıtmamız gerekiyor. Bunlardan en önemlisi aile bağları. Dünyada artık aile bağları kalmamış. Bizde ise Türk toplumunu bir arada tutan en büyük değerlerden birisi aile içindeki o dayanışma. Hala bayramlarda görürüz.

Şehirlerde oturanlar, köylerinden, kasabalardan onlarla ilgili getirdikleri yiyecek, içecek desteği, maddi manevi desteği oluyor. Bu bütünleşmeyi, kırsal- şehir, büyük - küçük, baba-çocuk arasındaki iletişimi dünyaya da tanıtmamız için yerel kültürümüzü de kaybetmemiz gerekiyor. Biz öğrencilerimize değer veriyoruz. Onların dünya vatandaşı olması için elimizde gelen her şeyi yapıyoruz. Yerel kültürlerimize bağlı kalmak şartıyla, dünyaya hazırlamaya çalışıyoruz ve kaliteden ödün vermiyoruz” diye konuştu.
“ÖĞRENCİLERİ AYNI ZAMANDA HAYATA HAZIRLIYORUZ”
Eğitimin yanında sosyal-kültürel etkinliklerle hayata da hazırladıklarını söyleyen Prof. Dr. Akhan, “Biz öğrencilerimizin sadece meslek kazanmalarını istemiyoruz. Öğrenci topluluklarıyla hayata, geleceğe hazırlansınlar istiyoruz. Bizim zamanımızda biz sürekli çalışırdık, hayatı yaşamazdık.

Biz gelen bir öğrencimizin hayatı da yaşamasını istiyoruz. İzmir’i de bilsin, gezsin, öğrenci toplulukların verdiği imkanlardan sinema olsun, spor olsun, kültür, sosyal faaliyetlerle de hayata entegre olmalarını istiyoruz. Bazı bölümler var. Öğrenciyi alalım hapsedelim, 4 sene öğrenciyi en iyi şekilde yetiştirelim, en iyi bilgileri verelim şeklinde ama biz bu düşüncede değiliz. Biz aynı zamanda hayata hazırlansın, hayatını da yaşasın istiyoruz.

Günümüzün teknolojileri buna müsait. Eskiden bu imkanlar yoktu. Sadece bir kitaptan, bir hocadan ağzından çıkacak bilgilere ihtiyacımız vardı. Ama bugün bilgiye ulaşmak çok kolay. Önemli olan bizim öğrencimize bu bilgiyi yorumlamayı, kullanmasını ve bilgiyi ulaşmayı öğretmek. Bugün internet başına geçen herkes bilgiye ulaşabilir. Ama hangi bilginin doğru olduğunu tespit etmesi çok önemli” diye konuştu.
“HEDEF TÜRKİYE’DEKİ İLK 10 ÜNİVERSİTE ARASINA GİRMEK”
Prof.Dr.Akhan,“Biz başladığımızdan itibaren İzmir’deki üniversiteler arasındaki yerimizi aldık. Anadolu’daki köklü üniversiteleri geçti. Yakınımızdaki Aydın, Manisa, Denizli’deki üniversitelerin puanları üstünde öğrenci aldık. Tabi bunda üniversite kurulma aşamasındayken İzmir’de olmamızın etkinliği var. Kuruluşu aşamasında bu kadar çok talep edilmesinde etkenlerinden bir tanesi de İzmir. Bunu biz daha yukarıları çıkarmak istiyoruz. Türkiye’deki ilk 10 üniversite arasına girmeyi hedefliyoruz.


İzmir’de zaten böyle bir zirve üniversiteye ihtiyacı var. Zirve derken, öğrenci sayısı olarak değil, verdiği eğitimin tercih edinirliği açısından, mezunlarımızın iş bulması açısından zirveye gitmemiz gerekiyor. Bunun için de en önemli şey, nitelikli öğretim üyesi, yurt dışında doktorasını yapmış, kendisini geliştirmiş, dünyaya bakışı çok iyi olan sadece ders vermekle görevi olmayan dünyayı takip eden nitelikli öğretim üyesi diğeri de nitelikle öğrenci.

Biz öğrencilerimizi bir üst seviyeden nitelikli olarak alabilirsek, ürünümüz de mezunlarımızın iş bulması, mezunlarımızın başarısı da direkt olarak artacaktır. Bunun için de öğrencimize sosyal imkanlar, eğitim imkanları açısından destek olmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilişim