Bayraklı’da minik başkanlar icraatlarını açıkladı Bayraklı’da minik başkanlar icraatlarını açıkladı
 CHP Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Gündoğdu Meydanı’nda halka hitap etti. CHP Lideri alana gelmeden önce İzmirli vatandaşların Türkiye’deki sıkıntıları anlattığı ve CHP’li milletvekillerinin halka seslendiği barkovizyon sunumu yapıldı. Partililer CHP’nin seçim şarkılarıyla coşarken, ellerinde parti bayrakları ve hükümeti eleştiren dövizlerle sık sık slogan attı. Alanda en üst seviyede güvenlik önlemi de alınırken, miting boyunca Gündoğdu meydanı üzerinde polis helikopteri gezdi. Denizden yanaşan teknelere de Kemal Kılıçdaroğlu posterleri asıldı, havai fişekler atıldı.
Eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile gecikmeli olarak geldiği İzmirlileri selamlayan Kılıçdaroğlu, konuşmasına “Yaşanacak bir Türkiye için iktidara yürüyoruz. İzmir şaha kalktı, inşallah Türkiye’yi şaha kaldıracağım. Gecikmenin nedeni helikopterin hava koşulları nedeni ile uçamamasıydı. Söz verdiğim yerlere arabaya gitmek zorunda kaldım. İzmir’in hoşgörüsüne sığınıyorum. İzmir, demokrasinin başkenti İzmir, çağdaşlığın başkenti İzmir, uygarlığın başkenti İzmir, İzmir selam olsun sana” diye başladı.




“DAVUTOĞLU ERDOĞAN İÇİN, KILIDÇAROĞLU HALK İÇİN ÇALIŞIR”
İzmir’den tüm Türkiye’ye sözü olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi baskıcı rejimden kurtaracağını savundu. Türkiye’yi aydınlık yarınlara taşıyacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Türkiye’ye birinci sınıf demokrasiyi getireceğim. Madem ki uygar dünyanın bir parçası olmak istiyoruz, madem ki AB’ye tam üye olmak, madem ki bağımsız tarafsız yargı istiyoruz, madem ki darbe hukukunu sıfırlamak istiyoruz size Gündoğdu Meydanı’ndan söz, bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getireceğim. Medya üzerindeki, sokaktaki insanın, iş dünyası üzerindeki baskıları biliyorum. İş dünyasına sesleniyorum. Biri zaman zaman gelip toplantılarda size şikayet ediyorlar. Biri diyor ki bunlar vatan haini, biri ‘Efendim Kılıçdaroğlu’na karşı çıkın’ diye. Ama iş dünyası son derece saygılı davrandı. Beni şikayet ediyorlar. Demişim ki asgari ücret bin 500 TL olacak. Kılıçdaroğlu sözü, bizim iktidarımızda bin 500 TL olacak. Beni şikayet ediyorlar. Diyorlar ki işverenlere ‘Sen Kılıçdaroğlu’na karşı çık.’ E sen çık senin yüreğini cesaretin yok mu? Çık, ‘işçiye bin 500 TL vermeyeceğim’ de. Bende sana soracağım hangi gerekçeyle vermiyorsun? Ya bin 500 TL, malı götürüyorsunuz, köşeyi dönüyorsunuz, yandaşlara çalışıyorsunuz, asgari ücretliye gelince ‘verilmez bu para’ diyorsunuz. O Ankara’daki beyler ne düşünürlerse düşünsünler. Birisi diyor ki ‘efendim işçiye bin 500 lira vermek işçi için zulümdür’ lafa bak. Sıcak koltuğunda oturan o beyefendiye soruyorum. Sen ayda 14 bin TL nakit alıyorsun, sana zulüm değil de işçiye mi zulüm oluyor. İzmirliler şunu unutmayın, kimse unutmasın. Davutoğlu Erdoğan için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır.”



“İŞ DÜNYASINA SESLENİYORUM”
İş dünyasına seslenen Kılıçdaroğlu, “Siz ürettiğiniz sürece, istihdam yarattığınız sürece kimse önünüze engel çıkartmayacaktır. Ben buna izin vermeyeceğim. Sizden tek isteğim üretin, istihdam yaratın. Kimse işsiz kalmasın, yoksul olmasın isteğim bu. Madem ki ben birinci sınıf demokrasiyi getireceğim diye söz verdim. CHP iktidarından sana bir güvene daha veriyorum. Biz yanlış yaparsak çıkıp özgürce konuşabilirsiniz. Senin kapına ertesi gün bir müfettiş ordusu göndermeyeceğim. Senden sadece vicdanlı olmanı ve üretmeni isteyeceğim, o kadar” dedi.
“NASIL YAPILACAĞINI SİZE SANTİM SANTİM ÖĞRETECEĞİM”
Seçim vaatlerini sıralayan Kılıçdaroğlu, “13 yılda ülkeyi bir çıkmazın içine soktular. Biz sorun yaratan değil sorun çözen bir hükümet kurmak istiyoruz. 13 yılık iktidar kendisi sorun yaratıyor. Biz sorun çözmek için iktidar olmak istiyoruz. Cebimizi doldurmak, yandaşı zengin etmek değil, Türkiye’yi dünyaya rezil etmek için değil, Türk bayrağını dalgalandırarak onurla iktidar olmak istiyoruz. Dediler ki ‘CHP proje üretmez, sadece eleştirir. CHP vatandaşın sorunuyla ilgilenmez.’ Biz yüzyılın projesini hazırladık. Dünyada sadece 3 yerde uygulanan projenin 4’üncüsünü açıkladık. Hiçbir çevre ‘Bu proje yanlıştır’ demiyor. AKP de yanlış demiyor, ‘Bunu nasıl yapacaksın, kaynağı nasıl bulacaksın, biz yapamıyoruz, siz nasıl yapacaksınız’ diyorlar. Gündoğdu Meydanı’ndan Ankara’daki meydana sesleniyorum hiç meraklanmayın. 8 Haziran’ı bekleyin. Nasıl yapılacağını size santim santim öğreteceğim. Sözüm söz bir de onlara devlet nasıl yönetilir kursunu açacağım” diye konuştu.



“BEN HALKTAN BİRİSİYİM SİZİN GİBİ YAŞIYORUM”
İzmirlilere ‘Ben sizden birisiyim’ diye seslenen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
“Siz nasıl yaşıyorsanız bende öyle yaşıyorum. Ben ayrıca yedi çocuklu aileden geliyorum. Rahmetli anne okuma yazma bilmezdi. Ablam da bilmez. Benim dışımdaki kardeşlerimin kimse ne yaptığını bilmez. İçlerinde üniversiteyi bitiren tek kişiyim. Devletin zorlu sınavlarına girdim. SGK’da müdürlük yaptım. Devlet nasıl yönetilir, harcamalar nasıl yapılır bilirim. Elimden trilyonlar geçti, hiçbir kardeşim köşeyi dönmedi, amcam dönmedi, dayım dönmedi, üç çocuğum var üçü de köşeyi dönemdi. Herkes kendi işiyle mütevazi hayat sürüyorlar. O yüzden söylüyorum. Ben halktan birisiyim sizin gibi yaşıyorum. Para hırsım yok. Vatandaş nasıl yaşıyorsa bende öyle yaşamak istiyorum. Bana diyorlar nasıl yapacaksın. Çok basit ben her kuruşun hesabını millete vereceğim. Rahmetli babamın vasiyeti vardı ‘Oğlum sen doğru dur eğri belasını bulur.’ Bir şey daha öğrettiler bize kul hakkı yemeyeceksin, yedirtmeyeceksin. O nedenle Ankara’daki beylere bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Ben sabahın 6’sında oğluma telefon edip ‘evladım paraları sıfırla’ demeyeceğim. Benim bakanlarım birilerinin önüne yatmayacak. Benim bakanlarımın çocuklarımın evinde boy boy para kasaları olmayacak, benim genel müdürlerim evinde ayakkabı kuruları olmayacak. Her kuruşun hesabını vereceğim. Bu benim gönül borcum, namus borcumdur.”

“ÇATLASALAR DA PATLASALAR DA O İKRAMİYEYİ VERECEĞİM”
Refahı tabana yayacaklarını, herkesin büyümeden nasibini alacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Yıl 2002 Türkiye nüfusunun yüzde 1’i Türkiye’deki toplam servetin yüzde 39’una sahip, yıl 2014 Türkiye nüfusunun yüzde 1’i yüzde 54.3’üne sahip. Yani yüzde 1’i yüzde 99’dan daha fazla servete sahip. Bunu kabul edecek miyiz? Bir de bana diyorlar ki ‘kaynağı nerden bulacaksın.’ Hakça bölüşülmüyor. Adil bölüşülmüyor. Rahmetli Ecevit’in miras bıraktığı düşünce var. Ben onu aynen sürdürüyorum. Ne diyor? ‘Ne ezilen, ne ezen insanca hakça bir düzen getireceğim. Emeklimiz perişan, 8 milyon emekli bin TL altında aylık alıyor. Bin lira altında. Dedik ki refahı tabana yayacağız. Kime vereceğiz? Hani dedim ya yüzde 99 toplam servete sahip olana değil, 11 milyon emekliye vereceğiz. Ramazan ve Kurban bayramlarında birer maaş vereceğiz. Çatlasalar da patlasalar da o ikramiyeyi vereceğim” ifadelerini kullandı. 


“ANKARA’DAKİ BEYLERE GÜVENMEYİN”
Herkesin inancına ve kimliğine saygılı olduğunu, kimsenin yaşam tarzını siyaset konusu yapmadığını ve yapmayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, insanların kendisi için başımın tacı olduğunu ve insanları sevdiğini belirtti. İnsanlar için çalıştığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Kardeşlerim; en temiz inancınızı manevi dünyanızı sömürdüler. İsrafı sırtınızdan meşrulaştırmak istiyorlar. Ankara’daki beylere güvenmeyin, onlar sizden koptular artık. Onların çocukları KPSS sınava girmeden devlet memuru olur. Bu gerçeği artık öğrenin. Eski algılarımızı, eski düşüncelerimizi bir tarafa koyalım. Bir şeye inanalım; kim bu ülkeye dürüstlükle hizmet edecek bunu düşünün. Diyorlar ki ’yol yapıyoruz.’ Yol yapmayan, köprü yapmayan hükümet mi var? Halkı düşüyorsan 13 yılda 17 milyon yoksul nasıl ortaya çıktı bu soruyu soracaksın?” diye konuştu.
“İŞSİZLİKTE LİDER ÜLKE”
Konuşmasında gençlere de seslenen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Babanız emekliyse anneniz ev kadınıysa aileniz yoksulsa durumu ona sorun. Gençlerin hakkını sonuna kadar savundum, bu ülkenin umudu olarak gördüm. Merkez Türkiye projesi ile 2 milyon 200 bin kişiye istihdam yaratıyoruz. Bunlar genç işsizlikte dünya şampiyonu yaptılar bizi. Türkiye lider ülke doğru, işsizlikte lider ülke. En pahalı mazotu satmada lider ülke ama yoksulluğu gidermede lider ülke değil. En dipte. Bütün organize sanayi bölgelerinde yatılı meslek liseleri yapacağız. Ailelerinize asla yük olmayacaksınız. Mezun olduğunuzda yüzde 100 işiniz hazır olacak. YÖK’ü kaldıracağım hiç endişeniz olmasın. Sadece onu değil 2. öğretimde alınan harçları da kaldıracağım. Size 13 yılda çözülemeyen sorunu bir yılda çözme sözü veriyorum. Yurt sorununu 13 yılda çözemediler. Sözüm söz bir yılda çözeceğim.”
“BAL GİBİ YÖNETİR”
Evlatlarını üniversiteye gönderen anne babalara seslenen Kılıçdaroğlu, “Evladınız üniversiteyi kazandığında seviniyorsunuz sonra nerede kalacak diye dünyanın tasasını yaşıyorsunuz. Onları baş tacı yapacağım. Onlar bu ülkenin kaderini belirleyecekler. Üniversite yönetiminde söz ve karar sahibi yapacağım. Niçin öğrenci yönetimde düşüncesini söyleyemez? Yarının valisi, kaymakamı, nüfus müdürü olacak orayı yönetiyor ama ‘kendi üniversitesini yönetemez.’ Niye yönetemez? Bal gibi yönetir” diye konuştu.
“YOKSULLUĞU TARİHE GÖMECEĞİM”
Ev kadınlarına hitaben de konuşan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Aslında sizin yaşadığınız gibi yaşıyorum. Bu evde akşam tencere kaynamıyorsa acıyı anneler çeker. Çocuğun karnı doymuyorsa en büyük acıyı anneler hisseder. Türkiye’de 17 milyon yoksul var. 3 milyon 750 bin hanede oturuyorlar. Propaganda yapıyorlar. CHP gelirse sosyal yardımları kesecekmiş. Buradan sesleniyorum; madem sizdenim, sizin gibi yaşayacağım sosyal yardımları niye ve hangi gerekçe ile keseyim? Hiçbir sosyal yardımı kesmeyeceğim, sosyal yardımları en az iki katına çıkaracağım. 3 milyon 750 bin hanede oturan sevgili anneler; aile sigortası getireceğim. Hiç kimsenin ‘ben yoksulum’ deme hakkı olmayacak. Sizden dört yıl yetki istiyorum. Dört yıllık yetkiyi verin yoksulluğu tarihe gömeceğim bu topraklarda.”
“MAĞDUR EDEBİYATI YAPIYORLAR”
“Mağdur edebiyatı yapıyorlar. Ankara’daki beyler ‘biz mağduruz’ diyor” diyen Kılıçdaroğlu, “Yahu size saray yapıldı, uçak yapıldı, çerez parası dediğiniz Mercedes alındı. Altın kaplama klozetler yapıldı. Tuvalete bile öyle gidiyorsunuz. 17 milyon yoksul yarattınız utanmıyor musunuz? Mağdurmuş, hangi mağdur? Medya üzerinde baskı kurulduğunu biliyorum, Orta Doğu politikalarının yanlışlığını biliyorum. Merkez Türkiye projesi ile dünyaya barışı getireceğiz. Bu ülkeye huzuru, barışı getireceğim. Bizim temel felsefemiz yurtta barış, dünyada barış. Söz bunu sağlayacağım. Suriye’de neler yaptıklarını bütün dünya öğrendi. Orada kan akıyorsa sorumlusu Ankara’daki beylerdir. Oradaki beylerin eli kanlıdır. Yangını söndüreceğim, Orta Doğu’ya barışı getireceğim” dedi.
“NEDEN SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZİN HAYATINI ÖRNEK GÖSTERMİYORSUN?”
Türkiye’nin yaşadığı en ciddi sorunlardan birinin devlette israf olduğunu, bu israfın halkın vergileriyle yapıldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Araba saltanatına ‘çerez parası’ derseniz ülke insanına hakaret etmiş olursunuz. Kendi israfınızı, yolsuzluklarınızı meşrulaştırmak için dini kullanıyorsunuz. Sıkılmadan Papa’yı örnek gösteriyorsunuz ‘onun da uçağı var’ diye. Allah büyüktür. Arkadan Papa açıklama yaptı, ‘benim uçağım yok israfı sevmem’ diyor. Bunlar ‘Müslümanız’ diye geçiniyor. İsraf konusunda örnek göstereceksen neden sevgili Peygamberimizin hayatını örnek göstermiyorsun? Gösteremezler, ağızlarına alamazlar neden ne yaptıklarını milleti nasıl soyduklarını, devleti nasıl soyduklarını, saltanatın ne olduğunu çok iyi biliyorlar. Bin 100 odalı saray yapıp 3 milyarlık arabaya ‘çerez parası’ diyorsa bu milletin artık onlara vereceği bir ders var” ifadelerini kullandı.
“SENİN HAKKINI BEN KORUYACAĞIM”
Parlamento tatile girmeden önce yabancıların çalıştırılması hakkında kanun tasarsısı getirdiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“6 milyon 250 bin işsiz kardeşime sesleniyorum; senin hakkını ben koruyacağım, senin yoksulluğunu ben gidereceğim. Benim bir özelliğim var; ben kul hakkı yemem, kul hakkı yedirmem. Senin hakkını sonuna kadar savundum ve savunacağım.”
HALKTAN SÖZ İSTEDİ
Halktan iki söz istediğini belirten Kılıçdaroğlu, 7 Haziran’da sandığa gitme ve bir kişiyi ikna etme sözü aldı. Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:  “7 Haziran’da sandığa gidiyoruz ama bizim arzumuzun gerçekleşmesi için, Türkiye’nin çağdaş uygarlığı yakalaması, kadın erkek eşitliği sağlanması, yoksulluğun bitmesi için Türkiye’nin orta gelir tuzağından ve orta teknoloji tuzağından kurtulması için Türkiye’nin bölgesinin ve dünyanın yıldızı olması için tek başına CHP iktidarına ihtiyaç var. Herkes daha önce CHP’ye oy vermemiş bir kişiyi ikna edecek. Bir kişiyi ikna edeceksiniz. ‘CHP’ye oy vermiyorum’ derse; ‘Geçen seçimlerde vermedin, 13 yıldır yönetiyorlar. Tek başına yönetiyorlar. 13 yılda ne oldu? 17 milyon yoksul, 350 bin atama bekleyen öğretmen, 6 milyon 250 bin işsiz, 2 milyon Suriyelimiz, iki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor çiftçi tarafından’ deyin ve ikna edin. İster tarlada, fabrikada, lokantada, caddede, kahvede. Ben ona karışmam ama siz bir kişiyi ikna edip beraber omuz omuza sandığa götüreceksiniz. Uygarca görüşerek ve tartışarak. Bu Türkiye’nin kurtuluşu demektir. Türkiye’nin haramilerden kurtuluşu, Türkiye’nin rahatlaması, büyümesi, israftan kurtulması demektir. İşsizliği çözmek demektir.”
“DÖKECEĞİM HER ALIN TERİ HELAL OLSUN”
Alanda görev yapan polislere de seslenen Kılıçdaroğlu, “Bizim bu toplantımızı güvenlik içinde yapmamıza yol açan polis kardeşlerimin sorunları var. CHP’yi onlar da umut görüyorlar. Kim olursa olsun iktidarın polisi değil halkın polisi olduğunuz sürece sizi baş tacı yapacağız. Halkın polisi iktidarın sopası değil. Halkın güler yüzlü, sevecen polisi. Onlar bizim çocuklarımız, kardeşlerimiz, amcalarımız, dayılarımız. Ama halkın polisi olsunlar bunu istiyoruz. Gündoğdu Meydanı’ndan size söz veriyorum; madem ki siz söz verdiniz, hiç meraklanmayın hortumları kesme gibi bir adetim var. O kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim. Sizin için, çocuklarımız, torunlarımız, bayrağımız, ülkemiz için alın teri dökeceğim. ‘Dökeceğim her alın teri Gündoğdu Meydanı’na helal olsun’ diyeceğim” şeklinde konuştu 

Editör: TE Bilişim