Hamza Dağ: "7-24 ulaşabileceğiniz bir belediye göreceksiniz" Hamza Dağ: "7-24 ulaşabileceğiniz bir belediye göreceksiniz"
Sanatçı ve sporcular ile iftar yemeğinde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kültür, sanat ve sporun toplumları bir arada tutan ortak değerler olduğunu vurgulayarak, “Ülkemizde ise maalesef bu ortak değerlerimiz, uzun süre sadece belli bir kesimin tekelinde olmuştur. Özellikle kültür ve sanat alanında öne çıkabilmenin, ancak milletin değerlerine karşı olmakla mümkün olabildiği gibi çarpık bir anlayış, ülkemizde hâkim kılınmaya çalışılmıştır” dedi.

EGE DENİZİ AÇIKLARINDA MEYDANA GELEN DEPREM

Sanatçı ve sporcuların Ramazan ayını tebrik eden ve kendilerine iştiraklerinden dolayı teşekkür ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ege Denizi açıklarında meydana gelen 6,3 büyüklüğündeki depremden etkilenen yerleşim yerlerindeki tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah'a hamdolsun, herhangi bir ölüm söz konusu değil. Maddi hasarlar, bunlar telafi edilir fakat bu konularda da her zaman için hazırlıklı olmamızın gereğini hatırlatmak istiyorum. Onun için de imardı, kaçak yapılaşmaydı, bunların ne kadar önemli olduğunu hatırlatmakta fayda mülahaza ediyorum. Aynı şekilde Yunanistan tarafında da depremden etkilenen komşularımıza da buradan geçmiş olsun diyorum. Rabbimden ülkemizi ve tüm insanlığı bu tür afetlerden muhafaza etmesini diliyorum” diye konuştu.

“ORTAK DEĞERLERİMİZ UZUN SÜRE BELLİ BİR KESİMİN TEKELİNDE OLDU”

Kültüre, sanata ve spora yaptıkları katkılardan dolayı sanatçı ve sporculara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kültür, sanat ve sporun toplumları bir arada tutan ortak değerler olduğuna işaret ederek, “Ülkemizde ise maalesef bu ortak değerlerimiz, uzun süre sadece belli bir kesimin tekelinde olmuştur. Özellikle kültür ve sanat alanında öne çıkabilmenin, ancak milletin değerlerine karşı olmakla mümkün olabildiği gibi çarpık bir anlayış, ülkemizde hâkim kılınmaya çalışılmıştır” dedi.

BEŞTEPE MİLLET KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ

Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi (AKM) binasının daha iyisini, daha güzelini yapmak için atılan adımların bu çarpık anlayışın saldırısına uğradığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları söyledi: “Hâlbuki AKM aslında deprem sebebiyle ciddi bir hasara da uğramış olan bir yerdir, yani deprem tehlikesiyle karşı karşıya olan bir yer. Bakınız burada sizlere belki de pek çoğunuzun şu an itibariyle bilmediği bir hususu ifade etmek istiyorum. Türkiye’nin hem kapasite, hem teknik altyapı bakımından en modern Batı ülkelerinde dahi örneğine pek az rastlanabilecek opera binası şu anda neresidir biliyor musunuz? Evet, bu eser Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin bir parçası olan Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezidir.”

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nin yapımında yer alan mimarların, eserin yapımından önce dünyayı dolaşarak benzerlerini gezmelerini sağladığını ve kendilerinden en görkemlisini yapmalarını istediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz ve iç güvenlik harekâtlarındaki şehitlerimiz sebebiyle maalesef bu opera binamızı asli amacına uygun etkinlikler için şu ana kadar kullanamadık. Birçok etkinlikler yapıyoruz; ama bu şekilde kullanamadık. İnşallah ülke ve millet olarak huzura ulaştığımızda bu salonda Türkiye’nin en seçkin sanatçılarının en güzel konserlerini, gösterilerini, etkinliklerini takip etme imkânı elde edeceğiz” şeklinde konuştu.

“NE SANATÇI DÜŞMANLIĞIMIZ, NE SANATA SAYGISIZLIĞIMIZ KALDI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKM ile ilgili olarak şunları kaydetti: “Ülkemizde işte böyle bir eseri kazandıran anlayışı, Taksim’deki o sağlıksız ve kesinlikle çirkin yapıyı yıkıp yerine daha güzel bir eser kazandırmak istediği için uzun yıllar boyunca yerden yere vurdular. Ne sanatçı düşmanlığımız, ne sanata saygısızlığımız kaldı. Hâlbuki biz hem İstanbul’a, hem de kültür sanat dünyamıza yakışır bir eseri ülkemize kazandırmak için çalıştık. İşte Harbiye Kongre Merkezi bunun bir örneğidir. Ve oradaki Muhsin Ertuğrul’u biliyorsunuz neydi, biz onu şu anda ne hâle getirdik. Şimdi inşallah Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezini aynı mimari gruba yaptırdık, proje şu anda bitti. Gerek yan, gerekse arka taraftaki boşlukları da oraya dâhil etmek suretiyle yıkıp orayı yeniden hakikaten çok ama çok güzel bir eseri İstanbul’umuza kazandıracağız. Şu anda çalışmalar, proje çalışmaları bitti, bundan sonra işin uygulama bölümüne geçeceğiz.”

“İRFANDAN YOKSUN BİR KÜLTÜR-SANAT VE AHLAKTAN YOKSUN BİR SPORLA HİÇBİR YERE VARAMAYIZ”

Kültürü, sanatı, sporu belli kesimlerin tekelinde tutma saplantısının Türkiye’ye hiçbir faydası olmadığı gibi, tam tersine bu tavrın her alanda üzüntü verici bir sığlığa yol açtığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teessürle belirtmem gerekir ki, Türkiye’nin gücü ve kapasitesiyle kültür, sanat ve spor alanında bulunduğumuz yer uyumlu değildir. İrfandan yoksun bir kültür, sanat ve ahlaktan yoksun bir sporla hiçbir yere varamayız. Bu yaklaşımla bırakınız dünya çapında isimlere ve eserlere sahip olmayı, milletimizin asgari beklentilerini dahi karşılayamayız” ifadelerini kullandı.

“DEVLET KÜLTÜR, SANAT VE SPORDA TEŞVİK EDEN KONUMUNDA OLMALI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi birileri hemen diyecek ki; ‘efendim, siz devleti temsil ediyorsunuz, şikâyet değil icraat makamındasınız.’ Bu sözün anlamı; ‘kültürü, sanatı, sporu niye yönetmiyorsunuz’ ithamıdır. Bana göre, bu da bir başka yanlış bakış açısıdır. Devlet kültürde, sanatta, sporda yöneten değil destekleyen, teşvik eden konumunda olmalıdır. Çünkü devletin bizzat üstlendiği her iş ister istemez bürokrasiye, hantallaşmaya, verimsizleşmeye mahkûmdur. Hatta daha ileri giderek söylüyorum; prensip olarak sanatçıların devlet memuru olmasını dahi doğru bulmuyorum. Ama ülkemizin çorak kültür-sanat ikliminde özellikle klasik Türk müziği, Türk halk müziği, folklor, hatta opera ve tiyatro gibi sanat dallarında devletin çekilmesinin yol açacağı boşluğun şu anda doldurulamayacağını biliyorum. Şartlar uygun hâle geldiğinde, tüm sanatçıların faaliyetlerini kendi özgür dünyalarında icra etmelerinin en doğrusu olduğunu düşünüyorum.”

Devletle kültür-sanat faaliyetleri arasındaki sağlıksız ilişkinin bir başka tezahür alanının da belediyelerde görüldüğüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkın doğrudan günlük hayatına dokunan hizmetler yürüten belediyelerin kültür-sanat faaliyetlerinde skora değil, niteliğe yönelmesi gerektiğini söyledi.

“TARİHÎ DİZİLERİN SENARYOLARI DOĞRULARI ANLATMALI”

Belediyelerden bu faaliyetler için ayrılan ve küçümsenemeyecek rakamlara ulaşan bütçelerini doğru kullanmalarını ve halkın hayatına dokunan işlere öncelik vermelerini beklediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Televizyon dizileri, son derece küresel düzeydeki en büyük kültür başarımızdır. İşte en son gerek Körfez’de, Orta Doğu’da, Hindistan’da yaptığım ziyaretlerde de Türk dizilerinin, filmlerinin onlar tarafından da beğenildiğini, takdirle karşılandığını, özellikle Hindistan ziyaretimde kendilerinden duymak beni gerçekten memnun etti” diye ekledi.

Hindistan ile yapılan anlaşmaya bağlı olarak bu ülke ile Türkiye’nin ortak film yapımı konusunda çalışmalar yapacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konuda da nitelikli senaryolara ihtiyaç bulunduğunu görüyoruz. Bilhassa tarihî dizilerin senaryolarının elbette belgesel veya propaganda tarzında değil; ama doğruları anlatacak şekilde hazırlanması şarttır. Aksi takdirde kamu diplomasisi bakımından da ülkemiz için büyük öneme sahip bu imkânı kendi ellerimizle heba etmiş oluruz” sözlerine yer verdi.

“SPORDA ÖNEMLİ BİR MESAFE KATETTİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Son yıllarda tüm sancılarına ve sıkıntılarına rağmen gerek tesisleşme, gerekse mücadele bakımından önemli mesafe katettiğimiz alanlardan biri de spordur. Eskiden sadece birkaç şehrimize mahsus olan büyük kapasiteli modern statlar, kapalı spor salonları, yüzme havuzları, kayak pistleri ve diğer tesisler bugün hızla Anadolu’ya yayılıyor. Bakanlığımız, belediyelerimiz, valiliklerimiz, kulüplerimiz el ele vererek bu doğrultuda adeta bir seferberlik ruhuyla çalışıyorlar. Bu güçlü altyapı üzerinde gençlerimizi tüm spor dallarında geleceğe daha bilinçli, daha teknik, daha profesyonel hazırlama imkânı elde ediyoruz. Futbol, popülerliği veya kitleleri etkileme gücüyle en çok konuşulan spor dalı olsa da, basketbolda, voleybolda, güreşte ve diğer pek çok spor dalında elde ettiğimiz başarılar gerçekten iftihar vericidir. Son zamanlarda atletizmde, halterde, jimnastikte elde edilen başarılar bunun en güzel ifadesidir. Bu vesileyle son dönemde kazandıkları şampiyonluk kupalarıyla ülkemizi gururlandıran tüm kulüplerimizi ve sporcularımızı tebrik ediyorum. İnşallah ilk fırsatta şampiyon sporcularımızın hepsiyle bir araya gelecek, tebriklerimizi bizzat kendilerine de ileteceğiz.”

“MİLLETİN GÖNLÜNDE YER EDİNMEK ÖYLE KOLAY DEĞİLDİR”

Başarılarıyla gençler arasında birer sembol hâline gelmiş sporculardan, bu misyonlarına uygun şekilde hareket etmelerini beklediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasetçi de olsanız, sanatçı da olsanız, sporcu da olsanız, milletin gönlünde yer edinmek öyle kolay değildir. Ama bir defa bunu başarmışsanız, artık toplumsal bir sorumluluk da üstlenmişsiniz demektir. Bu sorumluluğu taşıyamayanlar sadece kendilerine değil aynı zamanda temsil ettikleri sanat ve spor camiasının tamamıyla birlikte milletimize de zarar verdiklerini bilmelidirler. Buradaki her bir kültür, sanat insanı ve sporcu kardeşimin ülkelerine ve milletlerine karşı sorumluluklarının bilincinde olduklarına inanıyorum” dedi.

Sanatçıların ve sporcuların, bu ülkenin birliği, beraberliği için en önemli dinamik unsurlar olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ideal insan tiplerinin daha çok bu alanlardan seçildiğini hatırlattı ve “Onun için de sizlerden beklentimiz çok ama çok fazla. Ve gençlik idollerini arıyor sorusuna karşı ben diyorum ki; gençlik idolleri buldu diyebilmeliyiz, bu konuda rahat hareket edebilmeliyiz ki ülkemizin birliği, beraberliği noktasında kimse bizi parçalayamasın. Çünkü bu birliği, bu beraberliği yakaladığımız anda hiç endişe etmeyin, Türkiye’yi kimse tutamayacaktır, Türk milletini kimse bölemeyecektir” vurgusunda bulundu.

“2023 HEDEFİMİZDE GENÇ NÜFUSUMUZ ÇOK ÖNEMLİ”

Açıklanan büyüme rakamlarına işaret ederek, Türkiye’nin yılın ilk çeyreğinde yüzde 5 oranında büyüyerek, Çin ve Hindistan’dan sonra Endonezya ile birlikte, üçüncü sırada olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hedefimiz 2017 sonuna kadar bu büyüme oranını artırarak devam ettirmek. Bunu bu şekilde devam ettirmemiz hâlinde önümüzdeki 2023 hedefi rahatlıkla tutturulacaktır, buna inanıyorum. Burada tabii gücümüz sizlersiniz, gücümüz gençlik, genç nüfusumuz bu noktada çok çok önemli” diye konuştu.

Konuşmasının sonunda, davetine icabetlerinden dolayı sanatçılara ve sporculara teşekkürlerini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, “Rabbimden bizleri Ramazan ayına ulaştırdığı gibi sağlıkla, huzurla, esenlikle bayrama da kavuşturmasını niyaz ediyorum” temennisiyle tamamladı.

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın da hazır bulunduğu iftar yemeğine; aralarında sanatçılar İbrahim Tatlıses, Bülent Ersoy, Emel Sayın, Orhan Gencebay, Ajda Pekkan, Mustafa Keser, Uğur Işılak, Cengiz Kurtoğlu, Ayberk Pekcan, Murat Yıldırım, Hakan Peker, Hande Yener, Kutsi, Nurettin Sönmez, Cemal Hünal, Hakan Ural, Necati Şaşmaz; Paralimpik Oyunları'nda masa tenisi branşında altın madalya kazanan Abdullah Öztürk, millî rallici Burcu Çetinkaya ile millî voleybolcu Neslihan Demir gibi isimlerin bulunduğu, sanat ve spor dünyasından isimler katıldı.
Editör: TE Bilişim