GÜNDEM

Başbakan; Herkese Hizmet Götürdük

Başbakan Binali Yıldırım, "Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"ndaki konuşmasında, AK Parti'nin AK kadrolarıyla bir arada olmaktan büyük bahtiyarlık duyduğunu söyledi.



AK Partili belediye başkanlarının, 30 büyükşehir belediyesinin 18'inde, geriye kalan 51 il belediyesinin ise 30'unda "Halka hizmet Hakk'a hizmet" şiarıyla çalıştığını ve hizmet ürettiğini vurgulayan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Yine 921 ilçenin 589'u, 395 beldenin 247'sinde işin ehli belediye başkanlarımız görev başında. Toplamda bin 397 belediyenin 884'ü AK Parti'nin belediye başkanları tarafından yönetiliyor. Bu güzel bir tablo ama ben inanıyorum ve güveniyorum ki önümüzdeki seçimlerde bu tabloyu daha da zenginleştireceğiz, daha da büyüteceğiz. Daha çok işler, gerçekleştireceğimiz büyük hedefler, Türkiye'nin geleceği için dev projelerimiz var. İnşallah önümüzdeki 2019 yerel seçimlerinde Türkiye'nin gelecek 10 yılına hükmedecek değişimin, dönüşümün büyükşehirlerde, illerde, ilçelerde ve beldelerde AK Parti belediyeciliğinin değişen ve gelişen tecrübesiyle, vizyonuyla yeni hamleleri hep birlikte gerçekleştireceğiz. Tabii bunun için daha çok çalışacağız, daha fazla alın teri, akıl teri dökeceğiz. Büyük bir şairinin ifadesiyle 'Devler gibi eserler bırakmak için karıncalar gibi çalışacağız."

"ŞEHİRLER İNSANLARA, İNSANLAR ŞEHİRLERE KİMLİKLERİNİ KAZANDIRIR”

Bir şehrin bütün kurumlarıyla ayakta olmadığı yerde ortak hayat alanı da bulunmayacağına dikkati çeken Yıldırım, şehirli olmanın yalnızca bir şehirde yaşama, şehrin sakini olma anlamına gelmediğini, o şehrin kültürüne de yaşamına da ortak olma anlamı taşıdığını söyledi.

Başbakan Yıldırım, "Şehirli olduğunuzda o şehre ait olursunuz. Şehirler insanlara, insanlar şehirlere kimliklerini kazandırır. Şehir aidiyetini gerçekleştirecek olan en başta gelen kişi, sima o şehrin belediye başkanıdır. Şehir derken sadece il merkezlerini düşünmeyin. İlçelerde, beldelerde de aynı aidiyeti tesis, öncelikle sizin görevinizdir." dedi.

Eskiden belediye başkanlarına şehrin emanet edildiği kişi anlamına gelen "şehremini" denildiğini hatırlatan Yıldırım, "Maalesef vatandaşlarımızın teveccühüyle belediye başkanlığı makamına geldiği halde zaman içinde bu sıfatı hak edemeyenler olduğunu gördük. Millete hizmet için kendisine emanet edilen belediye imkanlarını ve sorumluluğu terör örgütlerinin lojistik faaliyetine ayırdılar. Doğu ve Güneydoğu için yıkım olan çukur olaylarına zemin hazırladılar. Belediyelere ait araç gereçler, iş makineleri, yöre halkının can güvenliğine ve huzuruna kast edecek yollarda kullanıldı." dedi.

Yıldırım, çukur eylemlerinde, vatandaşın parasının, vatandaşa hizmet için değil teröristlerin faaliyetlerini daha da artırmaları için kullanıldığını, hukukun, barışın rafa kaldırılmaya çalışıldığını hatırlattı.

"KAYYUM ATANAN 101 BELEDİYEYE 1,3 MİLYAR LİRA YATIRIM YAPILDI"

Kayyum atanan 101 belediyeye bugüne kadar yapılan yatırım tutarının 1,3 milyar, kardeş belediyelerden aktarılan kaynağın ise 305 milyon lira olduğunu bildiren Yıldırım, "1,5 milyar liradan bahsediyoruz. Eğer bu belediyelere el konulmasaydı bu para terör örgütüne aktarılacaktı. Hesap bu kadar basit. Şimdi Allah'a şükür bu kaynağın bir kuruşu dahi terör örgütüne gitmiyor, şehirlerin, ilçelerin, beldelerin imarı, güzelleşmesi için harcanıyor. Batman'da, Cizre'de çocuklarımız taş atmıyor, top sahalarında oyun oynuyorlar. Parklarda bahçelerde geziniyorlar. Kütüphanelerde kitap okuyorlar. Gelecek için ümitleri yeşerdi, gelecek için çalışıyorlar." dedi.

Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşların baskıyla tehditle sindirilmeye çalışıldığını vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Ama başarılı olamadılar, asla da başarılı olamayacaklar. Ne yazık ki hala teröre destek verme alışkanlığının devam ettiğini görüyoruz. Neymiş efendim silahlı insansız hava araçlarına karşılarmış. Niye karşısınız? Vatandaşın hayatına kast eden, 'yol medeniyettir' diye yol yaparken, alçakça öldürülen o işçiler varken sesi çıkmayanlar, korucuya, polise, askere, jandarmaya gözünü kırpmadan silah doğrultan alçakları teknolojinin verdiği imkanlarla bertaraf ederken niye karşı çıkıyorsunuz? Siz bu lafları edeceğinize önce 'adalet' diye yürüdüğünüz yollarda kimin koluna girdiğinize bakın da ondan sonra konuşun. Bu iftiraları sorumsuzca seslendirenlere yazıklar olsun. Bu ülkede yaşayıp, bu devletin parasıyla geçinip utanmadan, sıkılmadan hala bunlara söyleyebiliyorlar. Buradan soruyorum. Önünüzde iki yol var, bugün yalanla dolanla devlete, güvenlik güçlerine çamur atmaya çalışıp teröre açıkça destek veriyorsunuz. Peki yarın oy istemek için vatandaşın önüne gittiğinizde bu milletin yüzüne nasıl bakacaksınız?"

Yıldırım, terör örgütlerinin yuvası haline gelmiş belediyelerin temizlendiğini söyledi.

Belediyecilik konusunda büyük sıkıntılar yaşayan illere hizmet gittiğini ve vatandaşlardan muazzam destek ve geri dönüş aldıklarını dile getiren Yıldırım, diğer bölgelerdeki belediyelerin de tecrübe ve imkanlarını bölgedeki belediyelerle paylaştıklarını ifade etti.

Bazı belediyelerin 8-10 tane kardeş belediyeleri bulunduğunu ve AK Parti olarak kardeş belediye uygulamasını büyük başarıyla yürüttüklerini anlatan Yıldırım, "Batı taraftaki 45 belediyemiz bu bölgedeki 101 belediyemizle kardeş belediye ilişkisi kurdu." diye konuştu.

Konuya ilişkin yasal zorluklar bulunduğunu ancak kanun hükmünde kararname ile bu zorluğu ortadan kaldırdıklarını belirten Yıldırım, herhangi bir belediyenin bölgedeki bir başka belediye ile istediği şekilde çalışabileceğini, kaynak aktarıp iş yapabileceğini, parasal destek verebileceğini aktardı.

Başbakan Yıldırım, "Bütün bu süreç içerisinde doğu-batı-güney-kuzey kaynaşmasını gerçekleştiren ve bu konuda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan belediyelerimize milletim adına şükranlarımı sunuyorum, sağ olun var olun. Dayanışmayı, kardeşliği sözle değil bizzat çalışmayla, hizmetle gösterdiniz." dedi.

"Biz belediyeciliğin ne olduğunu liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'dan öğrendik." ifadesini kullanan Yıldırım, 1994 yılında İstanbul'un bulunduğu durumu anımsattı. Yıldırım, "1994'te Sayın Cumhurbaşkanımız belediye başkanı oldu. Ankara'daki kötürüm siyasete rağmen adeta Fatih'in gemileri karadan yürüttüğü bir başarı benzerini İstanbul'da hayata geçirdik, bir destan yazdık.  O dönemde Cumhurbaşkanımızın ekibi içerisinde yer almak ve bu değişim, dönüşümün bir parçası olmaktan da büyük gurur duyuyorum. Ne susuzluk kaldı, ne çöp dağları kaldı." değerlendirmesinde bulundu.

Haliç'in önceki halini ve kokusunu hatırlatan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Şimdi Haliç'te böyle bir koku yok. İstanbul sevdası, İstanbul'un makus talihini değiştirdi. Bugün İstanbul, Londra, Paris, Moskova ile Avrupa'nın dört büyük şehri arasında yer alıyor. En çok gelişmeyi, değişimi gösteren bir dünya şehrinden bahsediyoruz. Bu işleri sadece İstanbul için yapmadık. İstanbul aslında Türkiye'nin değişim ve dönüşümünün kapısını araladı. İstanbul'daki yerel yönetim başarısı Türkiye'nin genelinde AK Parti destanının yazılması için bir vesile oldu. 15 yıldır liderimiz Recep Tayyip Erdoğan ve onun yol arkadaşları olarak ülkemizin en ücra köşesine kadar hizmet götürüyoruz."

"BÜTÜN İHTİYAÇ SAHİPLERİNİN AYAĞINA HİZMET GÖTÜRDÜK"

Başbakan Yıldırım, Mardin, Şırnak ve Hakkari'de verilen içme suyu hizmetlerini anlatırken, "Elektriğin, yolun, medeniyetin ulaşmadığı hiçbir yer bırakmadık. Sosyal yardımlar, sosyal belediyecilikle bütün ihtiyaç sahiplerinin ayağına hizmet götürdük." diye konuştu. 

Bir yandan vatandaşlara hizmet verirken diğer yandan da çevreyi güzelleştirmeyi ve tabiatı korumayı da ihmal etmediklerini vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Katı atık düzenli depolama tesisleriyle, arıtma sistemleriyle 50 milyonun üzerinde vatandaşımıza hizmet sunuyoruz. Aynı şekilde atık su arıtma hizmeti kullanan nüfus bugün yüzde 35'ten yüzde 81'e çıkmıştır. Kentsel dönüşüm hamlesiyle bugüne kadar 1 milyon 200 bin konut yaptık, hak sahiplerine teslim ettik. Çukur siyasetiyle yerle bir olan, tarumar olan bütün bu bölgelerde yeniden inşa faaliyetlerimize hemen başladık, bir kısmını tamamladık, bir kısmını da tamamlamak üzere süratle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Türkiye'nin önünde büyük fırsatlar var, büyük de risklerimiz var. Riskler aynı zamanda fırsat için açılan bir penceredir. Eğer bu riskleri iyi yönetirsek, az hata yaparsak Türkiye'nin önü açıktır ve inşallah bu noktada bizi güzel bir gelecek beklemektedir."

BİMER'e yapılan başvuru istatistiklerine ilişkin de bilgi veren Yıldırım, "Belediyelerle ilgili yılbaşından bugüne kadar Başbakanlığa 103 bin 295 tane başvuru var, BİMER'e. Bu başvuruların bir analizini yaptırdım yüzde 73'ü şikayet. Burada AK Parti, CHP, MHP ayrımı yok, bütün belediyelerden bahsediyorum. Yüzde 73'ü şikayet geriye kalanı da görüş, öneri, istek. Bu size bir şey anlatması lazım, biz bu tabloyu tersine çevirmemiz lazım." ifadelerini kullandı.

Başvurulara göre 5 üzerinden puanlama yapılmış memnuniyet sıralaması bulunduğunu söyleyen ve elindeki verileri gösteren Binali Yıldırım, şunları kaydetti:

"Mezarlık hizmetleri en memnun olduğu iş vatandaşın. Demek ki vatandaş gidince belediye bir tane adam eksildi diye mi düşünüyor nedir anlamadım. Yani bu hizmet çok insani bir hizmet, burada başarılı olmak güzel bir şey ama bununla sınırlı olmaması lazım. İkinci, nikah işlemleri. Bu da güzel, bundan da memnuniyet çok iyi ama asıl yoğunlaşmamız gereken bu tablonun alt kısmı. Alt kısmına geldiğimiz zaman yol bakımı, yol yapımı, altyapı hizmetleri, zabıta işleri, taşımacılık, toplu taşımacılık, iş yeri ruhsatları ve böyle gidiyor. Hatta işlerinin belediyelerde yavaş gittiğini, sonuçlandırılamadığını, muhatap bulmakta zorlandıklarını söylüyor vatandaşlar. Şimdi bu durumu değiştirmek bizim elimizde. Biz geçmişte bunu başardık, bugünlere gelişimizin arkasında bu başarı var. Şimdi artık zaman kendimizi yenileme, geleceğe yeni heyecanla, yeni projelerle, yeni hedeflerle bakma zamanı. Bu kadro bunu yapar mı? Yapar. Geçmişte başardı, gelecekte daha fazlasını yaparsınız, size inanıyoruz, size güveniyoruz."

Yıldırım, belediye başkanlarına tavsiyelerde bulundu.

Vatandaşın hizmetlerden memnun olması, belediye başkanlarının çalışmasını beğenmesinin iktidar partisinin ülke genelindeki başarısını da beraberinde getireceğini ifade eden Yıldırım, bunun hep böyle olduğunu söyledi.

Sıkça yapılan imar değişiklikleriyle şehrin, ilçenin, beldenin ortak kullanımında olan sosyal, kültür, yeşil alanların yok edilmemesi uyarısında bulunan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir takım insanların daha fazla iştahı için, daha fazla kazanması için bütün şehrin nefes alanlarını, ortak yaşam alanlarını yok etmeyelim. Belediyelerdeki en fazla işlem gören iş imar değişikliği işi olmamalı, en az işlem gören dosyalar bunlar olmalı. Geleceğin belediyeciliği burada.

Radikal çok önemli bir değişikliği sadece meclisten aldığınız yetki veya meclis kararıyla değil yönettiğiniz ilin, ilçenin, beldenin ahalisiyle mutlaka istişare yaparak verin. Gelişmiş ülkelerde, demokrasilerde hep bu yöntem uygulanır."

Yıldırım, iki sene kaldığı İsveç'te bir il belediyesinin yapacağı hizmeti vatandaşa anketle sorduğunu anlattı.

Türkiye'de belediyeciliğin yetkilerinin iyi durumda olduğuna işaret eden Yıldırım, "Yetkileri düzgün kullanmak lazım. Şehri abad etmek için, berbat etmek için değil, buna lütfen dikkat edin. Ben bunu herkese söylüyorum. AK Parti'ye, CHP'ye, MHP'ye, belediye başkanı kim varsa. Burada AK Parti diye ayrım yapmıyorum. Bu, ülkenin geleceği. Bütün belediye başkanlarının görevi ülkenin geleceğinde sorumluluk almaktır." değerlendirmesini yaptı.

Belediye başkanlarına, "Vatandaşın işini zorlaştırmayın bilakis kolaylaştırın." diye seslenen Yıldırım, görevleri ifa ederken, hizmetleri yerine getirirken asıl patronun kendilerini seçen hemşehrileri olduğunu unutmamaları tavsiyesinde bulundu.

Belediye başkanlarına, vatandaşa rağmen iş yapma yoluna gitmemelerini, vatandaşla inatlaşmamalarını söyleyen Yıldırım, bu hassasiyetin vatandaşın yasadışı talebi karşısında müsamahakar davranmayı gerektirmediğini kaydetti.

 Başbakan Yıldırım, sorunların üzerine gitmeleri gerektiğini belirterek, "Sorunları torunlara havale etmeyin. Gelecek seçimleri değil, gelecek nesilleri düşünerek karar verin." ifadesini kullandı.

"SADECE YOL YAPMAYIN GÖNÜLLERE DE YOL YAPIN"

İhtiyaçların sınırsız, kaynakların sınırlı olduğuna dikkati çeken Yıldırım, asıl marifetin sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçların organize edilmesi olduğunu vurguladı.

Önceliklerin doğru belirlenmesinin önemine değinen Binali Yıldırım, en fazla sosyal fayda sağlayan, acil olan ve ihtiyaç duyulan işin önce yapılması gerektiğini, böylece kaynakların etkin kullanılabileceğini ifade etti.

Sadece Ankara'dan gelecek kaynaklara göre değil, yerelde kaynak geliştirmeye de kafa yorulmasını isteyen Yıldırım, "Kaynakları kullanırken adeta kılı kırk yararak, lüksten, gösterişten, israftan lütfen uzak duralım. Kibirlenme, böbürlenme yok. Tevazu en büyük meziyettir. Tevazudan vazgeçmeyelim. Sadece yol yapmayın, gönüllere de yol yapın. Gönüllere yol yapamazsanız yaptığınız işler, sizi geleceğe taşımaz." dedi.

"BİZİM SİYASETİMİZİN ESASI DEMOKRASİ OLDU, HUKUK OLDU, ADALET OLDU”

Yıldırım, belediye başkanlarına, "Görev süresince halkın içinden geldiğinizi ve döneceğiniz yerin yine orası olacağını asla aklınızdan çıkarmayın. İnsanlarla ilişkilerinizde her zaman karşınızdakini bir belediye başkanı olarak düşünün. Empati yapın, kararlarınızı ona göre verin. Unutmayın niyet bozulunca bereket yok olur. Makamlar gelip geçicidir ama insanlık bakidir. Biz AK Parti olarak eserlerimizle hep övündük, hep milletin önünde olduk. Her yaptığımızın hesabını hem halka verdik, hem Hakk'a verdik." diye seslendi.

Hep daha iyi hizmet etme anlayışında olduklarını dile getiren Başbakan Yıldırım, tek muratlarının Hakk'ın ve halkın rızasını kazanmak olduğunu söyledi.

Siyasetteki şiarının "devleti millete ait hale getirmek" olduğunun altını çizen Yıldırım, "Bizim siyasetimizin esası demokrasi oldu, hukuk oldu, adalet oldu. Yeryüzünün bütün mazlumları için Türkiye'nin ne anlama geldiğini bu salonda herkes bilir. Avrupa için, Batı için ne anlam ifade ettiğini hepiniz iyi biliyorsunuz. Biz hem İslam dünyasının hem de Avrupa'nın ayrılmaz bir parçasıyız. Bugüne kadar ülkemiz için yaptıklarımızla asla yetinmedik, bundan sonra da asla yetinmeyeceğiz." şeklinde konuştu.

"ŞEHİRLERİMİZİN, İLÇELERİMİZİN, BELDELERİMİZİN EMİN ELLERDE OLDUĞUNU BİLİYORUZ"

Yıldırım, cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemiyle birlikte yerel yönetimlerde de çıtanın yükseldiğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Yüzde 50 artı 1'e mecburiyet yok ama merkezi idarede iktidar olmayı kolaylaştırmak için oranların yükselmesi lazım. O bakımdan sizlere, belediye başkanlarımıza kalan süre içerisinde çok fazla iş düşüyor, çok fazla sorumluluk düşüyor. Sizler, siyasetimizin aynasısınız. İnşallah hep birlikte 16 Nisan'da kapısını araladığımız güçlü Türkiye'yi 2019'da taçlandırmış olacağız. Ülkeyi bir kez daha şaha kaldıracağız. Muhteşem bir birikimle liderimiz, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile yolumuza, geleceğe daha güçlü adımlarla yürüyeceğiz inşallah. Ne büyük mücadelelerle bugüne geldiğimizi bu salonda bulunan hemen hemen herkes çok iyi bilir."

Türkiye'nin kazanımlarının asla tesadüf olmadığına vurgu yapan Yıldırım, başarının gayret ve çalışmanın ürünü olduğunu söyledi.

Ülkenin geldiği noktadan bir adım dahi geri gitmesine asla gönüllerinin razı olmayacağının altını çizen Yıldırım, "Geri yok, sürekli ileri. İleriye kararlı bir şekilde 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine, vizyonlarına doğru, güzel bir şekilde hazırlıklarımızı yapacağız. Davamızda, yol arkadaşlığımızda liderimize ve AK Parti hareketine olan bağlılığımız da inşallah bundan böyle artarak devam edecek. Her arkadaşımın bu şuura fazlasıyla sahip olduğunu, şehirlerimizin, ilçelerimizin, beldelerimizin emin ellerde olduğunu biliyoruz." diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, Türkiye'ye 15 yılda çok büyük başarılar kazandıran AK kadroların geleceği inşa etmek üzere heyecanla beklediğini kaydederek, toplantının düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
{ "vars": { "account": "G-9Y3VVX61MK" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }