İZMİR HABER

Türk doktorlardan bir başarı daha

Kamu Hastaneler Birliği Güney Sekreterliği’ne bağlı İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği, başarılarıyla ismini duyurmaya devam ediyor.

Son yıllarda endoskopik tedavi yöntemlerini başarıyla uygulayan ve dünyayla yarışan klinik son olarak Avrupa, Amerika ve Türkiye’de bu zamana kadar görülmemiş bir başarıya imza attı. Ulusal kongrelerde adını sıkça duyuran klinik tarafından; kalın bağırsakta yaklaşık 20 cm uzunluğundaki tümör lezyonu bulunan Ali Erul (81), ameliyatsız olarak “endoskopik submukozal diseksiyon” (ESD) adı verilen yöntemle tedavi edildi.
İZMİR (İHA) - Kamu Hastaneler Birliği Güney Sekreterliği’ne bağlı İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği, başarılarıyla ismini duyurmaya devam ediyor. Son yıllarda endoskopik tedavi yöntemlerini başarıyla uygulayan ve dünyayla yarışan klinik son olarak Avrupa, Amerika ve Türkiye’de bu zamana kadar görülmemiş bir başarıya imza attı. Ulusal kongrelerde adını sıkça duyuran klinik tarafından; kalın bağırsakta yaklaşık 20 cm uzunluğundaki tümör lezyonu bulunan Ali Erul (81), ameliyatsız olarak “endoskopik submukozal diseksiyon” (ESD) adı verilen yöntemle tedavi edildi.

Gastroenteroloji Kliniği doktorlarından Uzm. Dr Fatih Aslan ve ekibi tarafından yapılan tedavinin, Avrupa, Amerika ve Türk literatüründe rastlanılmamış, tek parça çıkarılmış en büyük tümörlü doku olduğu belirtildi. İşlem, İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji-Endoskopi Ünitesi’nde anestezi yöntemiyle gerçekleştirildi. Ameliyatsız olarak, tümör endoskopik yöntemle (ESD) tek parça olarak çıkarıldı. İşlem sonrasında herhangi bir komplikasyon olmayan hasta taburcu edildi.

Japonya’da eğitim alan Uzm. Dr. Fatih Aslan, şöyle konuştu: “Eğer bu yöntem uygulanmasaydı, kalın bağırsağın büyük bir bölümü ameliyatla çıkarılacaktı. Bu yöntem sayesinde herhangi bir doku kaybı olmadan, sadece hastalıklı doku çıkarılarak hastanın anatomik yapısı korundu.” Yöntemin en önemli avantajının bu olduğunu belirten Uzm.Dr. Fatih Aslan, işlemin başarısı için, hastalıklı olan alanın bağırsak duvarının dışına çıkmamış yani yayılmamış olması gerektiğinin önemli olduğunu belirtti. Aslan, “Eğer bu tip lezyonlar sadece bağırsak mukozası veya submukozasında yani 1. veya 2. tabakanın bir kısmında olduğunda başarıyla uygulanıyor, son tabakayı tuttuğunda ise bu yöntemin başarı şansı düşüyor. Bu da yine kliniğimizde başarıyla uyguladığımız Endoskopik Ultasonografi yöntemiyle anlaşılabiliyor” diye konuştu.

Aslan, ilk olarak Japon gastroenterologlar tarafından uygulanıp geliştirilen ve son yıllarda Batıda da uygulanmaya başlanan Endoskopik Submukozal Diseksiyon (ESD) yönteminin Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği’nde yaklaşık 1,5 yıldır başarıyla uygulandığını, bu uygulamayla üç ulusal kongrede altı ödül aldıklarını belirtti.

Belçika’da bir maden şirketinden emekli olan 81 yaşındaki Ali Erul ise “Bağırsaklarımda 20 santim olan tümörü doktorlar değişik bir yöntemle aldılar ve beni sağlığıma kavuşturdular. Hepsine teşekkür ediyorum” dedi.


{ "vars": { "account": "G-9Y3VVX61MK" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }