İZKİTAP Fest’e hafta sonu yoğun ilgi İZKİTAP Fest’e hafta sonu yoğun ilgi
 Geliştirdikleri teknikle yurt dışında gerçekleştirdikleri kongrelerde de olumlu yanıtlar aldıklarını belirten Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Eray Copcu, “İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak meme küçültme hastalarımızda çok farklı bir teknik uyguluyoruz. Aslında bu kendimizin geliştirdiği bir teknik. Tekniğin amacı var olan memenin meme başına giden kan damarlarını, sinirleri ve süt kanallarını tamamen korumaya dayanıyor. Ve memenin iç kısımlarındaki fazla olan dokuları alıyoruz. Buradaki temel felsefemiz meme büyürken tomurcuk halinde büyüyor ve giderek yanlara ve iç kısma yayılıyor. Bizim asıl hedefimiz bu yayılan kısmı almak. Çünkü meme küçültme ameliyatlarında çok ciddi anlamda komplikasyon dediğimiz yan etkiler olmakta ve en korkuncu da meme başına giden kan akımının bozulmasına bağlı meme başının kaybolması. Aynı zamanda sinirlerin bozulmasına bağlı olarak da bu alandaki hissizlikler. Bizim ameliyatlarımızda tam tersi histe bir artış oluyor. Çünkü aynı meme dokusu aynı sinir daha az bir alanı uyardığı için hastalarımızda ciddi anlamda ameliyat sonrası duyarlılıklarında bir artış oluyor” dedi.
Tekniğin genellikle genç bayanlarda uygulandığını söyleyen Copcu, uygulanma şeklinin ise “Genel Anestezi” altında uygulandığını ve operasyonun yaklaşık iki buçuk saat sürdüğünü kaydetti. Copcu, ameliyat sonrasını ise şöyle anlattı: 
“Ameliyat sonrası hastalarımızda sadece ‘I’ harfi şeklinde memenin altında bir iz oluyor. Ve memenin çevresinde bir iz oluşuyor. Bu tekniği yüzlerce hastamıza uyguladık ve çok başarılı sonuçlar elde ettik” Ayrıca geliştirdikleri bu teknikle doğal, kişinin kendi dokusundan memeyi büyütmeyi amaçladıklarını da sözlerine ekleyen Copcu, “ Özellikle sarkan memelerde ve çevresel dokuları olan hastalarımızda meme protezine alternatif olarak var olan memeye kendi üzerinde şekil vererek protez varmışçasına kişinin kendi dokularından oluşturuyoruz. Ve böylece hasta daha dik daha güzel daha sağlıklı bir memeye kavuşmuş oluyor. Bu ameliyat tekniğiyle en az komplikasyon oranına sahip olduğumuzu düşünüyoruz. Ve bu teknikle olabildiğince estetik olabildiğince sağlıklı bir meme yapıyoruz.”
Ayrıca ameliyatı yaparken temel prensiplerinin memenin doğuştan olan tomurcuk şeklini korumak olduğunu söyleyen Copcu , “Memenin iç ve dış kısımdaki fazla olan dokuları atıyoruz böylece meme kanseri ne yakalanma riskini de azaltmış oluyoruz” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim