Adana'da evleri su bastı Adana'da evleri su bastı
 Adana Sanayi Odası’nda yapılan toplantıda ADASO Başkanı Sadi Sürenkök, ATO Başkanı Ali Gizer, ATB Başkanı Muammer Çalışkan ve Adana Esnaf Odaları Birliği Başkan Vekili Nihat Sözütek atık ücretleri uygulamasını değerlendirmek için bir araya geldi. İş dünyasından ve vatandaşlardan gelen tepki ve yakınmaları da gündeme getiren iş dünyası temsilcileri, uygulamanın yanlışlığını ve haksızlığını içeren ortak yazı ile girişimlerde bulunulmasını, konunun belediye başkanlarına da iletilmesini kararlaştırdı.

BAKAN BAYRAKTAR VE ADANA MİLLETVEKİLLERİNE GÖNDERİLDİ
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Adana milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Hüseyin Tanrıverdi’ye gönderilen ve içeriği belediye başkanlarına iletilen yazıda, 5491 sayılı kanunla Çevre Kanununun 8. maddesinde yapılan değişiklik hükmüne dayanılarak bakanlıkça 27 Ekim 2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan “Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik” ile iş dünyası ve vatandaşları sıkıntıya sokan hükümler getirildiğine dikkat çekildi.
Belediyelerin atıksu sistemleri için, 2560 sayılı Kanuna göre atıksu bedeli; evsel katı atıkları toplama, taşıma ve bertaraf hizmetleri için, Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 44 üncü maddesi gereğince Çevre Temizlik Vergisi tahsil edildiği hatırlatılan yazıda, kanun değişikliği ile, atıksu için, “bu hizmetten yararlananlardan belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre atıksu toplama, arıtma ve bertaraf ücreti alınır”, evsel katı atık için, “Bu hizmetten yararlananlardan belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre Katı Atık Toplama, Taşıma ve Bertaraf Ücreti alınır” şeklindeki hükümler ile ikinci bir mükellefiyetlik getirildiği vurgulandı.

“ÇÖPTE 3, ATIKSUDA 2 ÖDEME YAPMA ZORUNLULUĞU GELDİ”
Bakanlığa, yönetmelikle harcamalara katılma payının usulünü belirleme yetkisi verildiği, ücret tarifelerinin usulünü belirleme yetkisi verilmediği vurgulanan yazıda, şöyle denildi:
“Bu ücret midir? Yoksa katılma payı mıdır? Mali yükümlülük böyle çelişkilerle düzenlenebilir mi?
Çevre Komisyonunda bu ekleme yapılırken, bu hususun zaten diğer kanunlarda düzenlendiği ve yararlanıcılardan temizlik vergisi ve atıksu bedeli alındığı gözden kaçmıştır. Kanun yaparken gerekli özen gösterilmemiştir.
Vergi konusu edilmiş veya bedeli ödenmekte olan aynı hizmete mükerrer bir mükellefiyet Anayasanın hukuk devleti ilkesine uyar mı?
Kanun 2006 yılında yürürlüğe girmesine rağmen Yönetmelik 2010 yılında yayınlanmış ve 2012 yılında uygulamaya başlanmıştır. Bu nasıl bir yasal mükellefiyet ki uygulanacağı zaman belli değil, istendiği zaman uygulanıyor? Böyle mükellefiyet mi olur?
Yayınlanan yönetmelikte, katı atık için, ilçe belediyelerinin “toplama ücreti” büyükşehir belediyelerinin “bertaraf ücreti” tahsil edeceği şeklinde düzenleme yapılmıştır. Oysa kanun sadece “toplama, taşıma ve bertaraf ücreti” olarak tek bir ücret öngörmüştür. Bir koyundan kaç post çıkar?
Bu yönetmeliğe dayalı olarak vatandaşlar çöp için; Çevre Temizlik Vergisi, Çöp Toplama Ücreti, Çöp Bertaraf Ücreti olarak 3 ayrı ödeme, atıksu için, Atıksu Bedeli, Atıksu Toplama, Arıtma ve Bertaraf Ücreti olarak 2 ayrı ödeme yapma durumunda kalmışlardır.”

“ÖZENSİZLİĞİN CEZASI HALKA FATURA EDİLEMEZ”
Ortak yazıda, Çevre Kanunun 8 inci maddesine özensiz bir şekilde komisyonda ilave edilen hükümler nedeniyle çifte vergilendirme durumu ortaya çıktığı, kanunun bu hükümlerinin acilen değiştirilmesi gerektiği belirtildi.
Belediyelerin, vergilendirilmiş konuda ücret faturaları düzenlemek suretiyle vatandaşları zor durumda bıraktığı belirtilen ortak yazıda, “Herkese ödediği çevre temizlik vergisinin kat kat üstünde yeni ücret faturaları gönderilmiştir. Ödenemeyecek kadar yüksek olan bu faturalar nedeniyle yakında yüzbinlerce icra dosyası açılacaktır. Oysa ne Hükümetin ne de Parlamentonun aynı konuda ikinci ve üçüncü defa vergilendirmek gibi niyeti olamaz. Meclisteki özensizliğin cezası halka fatura edilemez” görüşüne yer verildi.
Yazıda, kanuna aykırı olan ve belediyelerce uygulamaya dayanak yapılan yönetmeliğin derhal yürürlükten kaldırılması talep edilerek, “Çevre Kanununun 8 inci maddesinin gözden geçirilmesi için çağrı yapıyoruz” denildi.

İzmir Haber

Editör: TE Bilişim