Başbakan Balkon Konuşması Yaptı Başbakan Balkon Konuşması Yaptı
 CHP’nin Genel Müdürü Almanya’ya mektup yazmış, kendi ülkesini Almanya’ya şikayet etmiş. Nerede Türkiye’nin aleyhine bir tezgah varsa, CHP’nin Genel Müdürü o tezgahın üzerinde görürsünüz” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Samsun Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen “Milli İradeye Saygı Mitingi”nde binlerce vatandaşa seslendi. “Milli İradeye Saygı Mitingi”nin 4.’sünü Samsun’da gerçekleştiren Başbakan Erdoğan, “Karadeniz söyleyeceğini kemençe ile söyler. Sazla söyler, türkü ile söyler. Karadeniz söyleyeceğini tulumla söyler. Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi İskoçya tutumuyla söylemez. Karadeniz siyasette söyleyeceğini sandıkta söyledi. İnşallah yine sandıkta söyleyecek. Karadeniz haftalardır doldu, dolu ama taşmadı. Samsun’un Cumhuriyet Meydanı tıklım tıklım dolu. Taksim Meydanı duyar mı? Ankara duyar mı, tüm Türkiye duyar mı, dünya duyar mı? Samsun demokrasiye sahip çıkıyor muyuz, sandığı ve milli iradeye sahip çıkıyor muyuz, Türkiye’ye sahip çıkıyor muyuz?” diye konuştu.

Türkiye’nin haykırışının Türkiye üzerinde hesabı olanların planlarını bozduğunu belirten Başbakan Erdoğan, “Bundan hiç endişeniz olmasın. Sizler televizyonlardaki yayınlara hiç bakmayın. Bunların adaleti, Mersin’deki coşkuyu görünce oyunları bozuldu. Bunların hesapları altüst oldu. Ankara’daki ilgiyi görünce zaten bozulmuştu. İşte şimdi Samsun ben buradayım diyor. İşte Samsun bu oyunu bozuyor ve bu tuzağı altüst ediyor. Ben Ankara mitingimizde bir şey söylemiştim. ‘Biz sabırla ve metanetle direniriz’ dedim. Biz ellerimizi semaya açıp, duamızla direniz. Onlar milyonlarca twet atsınlar, bizim tek bir besmelemiz oyunları bozar. Onlar yaksınlar yıksınlar, parçalasınlar bizim tek bir La Havlemiz bütün tuzağı bozar. Onlar camilere ayakkabı ile girsinler, onlar camilerimizde içki içsinler, onlar başörtülü kızlarımıza el uzatsınlar. Bu milletin bir duası, bu milletin bir kez ya Allah, Ya Fettah, Ya Sabır demesi onların bütün hesaplarını altüst eder. İşte bu milletin duası ve sabrı her şeye galip geldi. Kurulan o tuzakları altüst etti. Bu olaylar başladığından itibaren bazı medya, bazı sözüm ona sanatçı, yazarlar, aydınlar, hatta bazı ülkelerin liderleri, ‘ağaç, demokrasi’ dediler. Günler boyunca sürekli bunlardan bahsettiler. Haftalar boyunca sadece bu konuları dile getirdiler. Yakılan polis otolarından, sivil vatandaşlarımın yakılan otolarından bahsetmediler. Kamu kurumlarına yapılan saldırılardan bahsetmediler. Esnafın, tüccarın dükkanının yağmalanmasından bahsetmediler. Utanmadan, sıkılmadan halen bunları kalkıyorlar Gezi Parkı’na sahip olmaktan bahsediyorlar. Bunların derdi Gezi Parkı mıydı, bunların derdi ağaç mıydı? Derdi ağaç olanlar ağaçları devirir miydi?” şeklinde konuştu.

Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu AK Parti iktidarının Türkiye’de 2 milyar 800 milyon ağaç diktiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Şu 10 yıl içersinde bunun 2 milyarı fidan, 800 milyonu 3 yaş ve grubu üstü ağaçtır. Bunları biz diktik. Türkiye’nin tamamında biz diktik. Sizin nerede dikili bir ağacınız var? Bunların dikili ağacı yok. Bu kardeşiniz İstanbul’a belediye başkanı olduğu zaman İstanbul susuzdu, İstanbul hava kirliliğinden geçilmiyordu. İstanbul çöp dağlarından geçilmiyordu. Utanmadan sıkılmadan bazı televizyon kanallarında bazı CHP’liler bize çevrecilik dersi vermeye kalkışıyor. Biz İstanbul’u CHP’den aldık. O zaman çöp dağları vardı. Kirli hava vardı, susuz İstanbul vardı. Bu CHP zihniyeti çöptür, kirlidir. Bu CHP zihniyeti susuzluktur. Bu CHP zihniyeti hava kirliliğidir. Bu CHP zihniyeti bereketsizliktir. Çünkü CHP zihniyetinin olduğu yerde yokluk vardır. Burada yaşlı amcalarımız çok iyi bilir. Onların iktidar olduğu dönemlerde benzin, ekmek, yağ kuyrukları vardı. Şu anda benim 20-25 yaşındaki evlatlarımız bunları bilmiyor. Onlar yokluk yaşamadılar. Onlar AK Parti iktidarında tokluğu gördüler, bolluğu gördüler. Onun için bunları birbirinden ayıramıyorlar. Şimdi bu tokluk içinde, bu bolluk içinde maalesef oynanan tuzağı göremiyorlar. Ben o samimi gençlere de seslendim. ‘Sizin bu iktidar döneminde alamadığınız nedir, görmediğiniz nedir. Bana isteğinizi söyleyin’ dedim. İnanır mısınız söyleyemediler. Hatta içlerinden bir tanesi ‘ben başörtü özgürlüğüme sizinle kavuştum’ dedi. Ama bu ülkede başörtülü kızlarımız üniversitelere sokulmadılar. Hani özgürlüktü? Bu ülküde özgürlük mücadelesi AK Parti iktidarı ile başarılmıştır. Özellikle 26 maddelik anayasa paketi ile o referandum yüzde 58 oyla halkımız desteğini verdi ve özgürlük mücadelesinden halkımız galip çıktı. Kardeşlerim elinde molotof olan, taş olan teröristi bunlar sempatik gösterdiler. Ama benim Samsunlu bacılarım, Samsunlu ninelerim bunlar Zahide ninenin kahraman ve mertçe haykırışını hiç dile getirmediler. Yakıp yıkanları, yağmalayanları afacan çocuk gibi gösterdiler. Ama polisin sabrını hiç ama hiç söylemediler. Bu olaylar en başından itibaren çok büyük bir ilkesizlik ve art niyet üzerinden söylediler. Sürekli yalan haber söylediler. Kardeşlerim şimdi Taksim Meydanı’na bakıyorsunuz. Bikinili çılgınlar çıkarıyorlar. Bu toplum bu mu ya?”

Zahide ninenin protestoculara karşı duruşunu da değerlendiren Başbakan Erdoğan, “Zahide nine ‘Ben bu devletin emekli bir memuruyum, benim maaşım var’ dedi, ‘Ben maaş alıyorum’ dedi. Zahide nine o duruşuyla bambaşka idi. Onların eli öpülür. Çünkü biz Nene Hatunlar’ın terbiyesi ile büyüdük. O anaların eli de öpülür, ayaklarının altı da öpülür. Ben genç kızlarımıza diyorum ki sizin için örneklerimiz Nene Hatunlar, Zahide ninelerdir. Bu duruşla bu ülkelerin değerlerine sahip çıkmamız lazım. Müftünün karısıyım diye biri ortaya çıkıyor. Aman bu oyunlara dikkat edin ha, CHP’nin bu oyunlarına gelmeyin. Sonra CHP’nin bir ilçe başkanının karısı olduğunu gördük. Bunların nasıl gözlerinin döndüğünü Sünni, Alevi gerilimi oluşturduklarını gördük. Bunların nasıl çaresiz ve çapsız olduklarını gördük. Polise küfür eden CHP milletvekillerini de gördük. Samsun’dan soruyorum 3 hafta devam eden bu olaylardan kim kazandı. Ben söyleyeyim. Rant lobisi, faiz lobisi kazandı. Bu gösterilerden az da olsa Türkiye ekonomisi kaybetti, turizmi, uluslararası gücünü gölgelediler” ifadelerini kullandı.

“GEZİ PARKI’NDA GENÇLERİMİZ KULLANILDI”
Brezilya’da da aynı oyunların oynandığını ifade eden Başbakan Erdoğan şunları kaydetti:

“Uluslararası medya aynı. Türkiye’de başaramadıklarını Brezilya’da başarmaya çalışıyorlar. Tuzak aynı tuzak maksat aynı maksat. Yaptığınız her gösteri ve eylem Türkiye’ye kaybettirdi, faiz lobisine kazandırdı. İlk anlarda zaten Gezi Parkı’ndan başka söyleyecekleri de yoktu. Şimdi ‘nasıl ona gömlek giydiririz’ diye düşünüyorlar. Bu ülkede hiçbir dönemde olmadığı kadar özgürlük var. Kimin giyimine karışılıyor, kimin ne yediğine karışılıyor. Soruyorum var mı? Herkes istedi gibi giyiniyor. Bu ülkede sadece giyimine karışılan varsa oda başörtülü kızlarımıza vardır. Bu ülkede başı açık, el ele, omuz omuza dolaşın. Bu meydanda CHP, MHP, SP gönül verenler de var. Burada millette var. Hep beraber omuz omuza diyoruz. Gençlerimiz birer gönüllü nefer olarak kullanıldı. Maalesef aldatıldınız. Mustafa Kemal’in askerleriyiz diye yola çıktılar, faiz lobisinin neferi oldular. Ulusalcıyız diye yola çıktılar, Türk bayrağının yakılmasına seyirci kaldılar. Atatürk Kültür Merkezi’nin üzerinde teröristlerin posterleri var, illegal örgütlerin paçavraları var, bize hakaret içeren pankartlar var. Biz ulusalcıyız diyenler biz CHP’liyiz diyenler ne oluyor ya demediler.”

“GEZİ PARKI’NDA POLİS GÖREVİNİ YAPTI”
Gezi Parkı’nda polisin görevini yaptığını belirten Başbakan Erdoğan, “Polis için ‘şöyle kötü böyle kötü’ dediler. Polis ne yapacaktı temizlemeyecek miydi? Polisimizin üzerine çok gittiler hataları da olabilir ama polisimize bu kadar vurmak, polisimize bu kadar şiddet içeren eylemler içersinde olduğunu göstermek ihanettir. Sende yarın dara düşeceğin zaman polisin yanına giderek ‘beni koru’ diyeceksin. Polisimiz olmadan mı bir devlet yöneteceğiz. Her ülkenin güvenliğinde bir numara polistir. Sınır güvenliğinde askerdir. Bunları hiçbir zaman yok farz edemezsiniz. Şuanda kasıtlı olarak bütün televizyonlarda CHP ve yandaşları polise saldırıyor. Bu polisler bizim polisimizdir ve Türkiye Cumhuriyeti’nin polisidir. Demokrasi diye yola çıktılar. Seçilmiş hükümete en ağır hareket ettiler. Benim polisime taş attılar daha da ileri gitti Mecidiyeköy’de silah attılar. Ama polisim de onlara biber gazı sıktı, su sıktı. Ne yapacaktı? Rahat dur biber gazını sıkmasın. Polis su sıkmayacak, biber gazı sıkmayacak ne yapacak gel mi diyecek. Bu onun asli görevidir. Bu Avrupa Birliği’nde de var. Bunlardan sadece Türkiye’de değil, Pakistan’dan, Makedonya’ya kadar her tarafta bizim için gösteri yapıyorlar. Şu milli değerlerine sahip çıkan AK Parti iktidarına dünyanın dört bir yanından destek geliyor. Bu CHP hiçbir zaman milletiyle yürümedi mafya ile çeteler ile yürüdü. Biz ise milletimiz ile yürüdük ve milletimizle yürüyoruz. Biz milletimizin onay vermediği hiçbir girişimde bulunmuyoruz. İnşallah bu ülkede kan da duracak. Sağlıklı bir bünyeye 2023 yılında ulaşacağız” dedi.

CHP’nin Gezi Parkı olayları ile ilgili Almanya’ya yazdığı mektubu eleştiren Başbakan Erdoğan, “CHP’nin Genel Müdürü Almanya’ya mektup yazmış. Kendi ülkesini Almanya’ya şikayet etmiş. Nerede Türkiye’nin aleyhine bir tezgah varsa CHP’nin Genel Müdürü o tezgahın üzerinde görürsünüz. Reyhanlı’da 53 kardeşimiz şehit oldu bu tezgahtan CHP milletvekilleri çıktı. Bu Genel Müdürümüzün sesini soluğunu duydunuz mu? Dünya bu 53 şehidimiz ile bir açıklama yaptı mı? Hiçbirinin sesini duymadık. Gezi Parkı ile düğmeye basıldı hepsinin sesini duydum. Hiç kimse merak etmesin bu aziz millet sabırla ve tüm bu ahlaksızların ve hukuksuzların bu hesabını teker teker soracağız. Bu olayları başlatanlara bu olayları kışkırtanlara bu olayları destekleyenlere benim milletim sandıkta gereken cevabı verecektir. Hiç kimsenin endişesi olmasın milletin hesabı hukuk ve demokrasi ile sorulur. Kimin ne yaptığı belgeleri ve delilleri ile hepsi elimizde hepsini hukuka teslim ediyoruz. Bu oyunlar bizi yolumuzdan alı koymayacak. Bu süreçte Türkiye ekonomisini test etti. Bu süreçte kardeşliğimiz çok önemli bir sınavdan geçti. Bu iktidarı yenmeye kimsenin gücü yetmeyecek. Biz bütün bu saldırılara karşı çok daha güçlü çıktık. Hiç durmayacağız. Duraklamayacağız. Bazıları duran damlar üretmişler. Hepiniz durun biz ise durmak yok yola devam diyoruz. Onlarda durmaya devam etsinler. 2023 hedeflerine doğru biz emin adımlarla koşuyoruz ve koşmaya da devam ediyoruz. Türkiye meselelerine sahip çıkıyor. Kararlılık içersinde yolumuza devam edeceğiz. Ben samsundan ve tüm Karadeniz bölgesinden bilmesini istiyorum. Ne yapıyorsak Türkiye için yapıyoruz. Türkiye’nin yararına yapıyoruz. Allah izni ile bir tek şehidimizin ruhunu rahatsız etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

“SAMSUNLU SAMSUNSPOR’A SAHİP ÇIKMALI”
Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda Samsunluların Samsunspor’a sahip çıkması gerektiğini de belirterek, “Samsun’da stadyumdan kapalı spor salonuna kadar Samsunumuza kazandırıldı. Şimdi stadyum yapılıyor. Artık Samsunspor da bir an önce çıkar ve orada oynar. Samsunspor’a PTT Ligi yakışmıyor. Süper Lig lazım onun için Samsun takımına sahip çıkması lazım” dedi.

Bu arada miting alanı üzerinde “Yidirtmeyeceğiz” yazılı paramotor tur attı.

Mitingde; Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Samsun Milletvekilleri Mustafa Demir, Cemal Yılmaz Demir, Ahmet Yeni, Çağatay Kılıç, Tülay Bakır, İstanbul, Kırıkkale ve Isparta Milletvekilleri, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş da hazır bulundu.

Editör: TE Bilişim