CHP İzmir İl Kongresinde Kavga.. CHP İzmir İl Kongresinde Kavga..
Partisinin Balıkesir İl Kongresi’ne katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kurtdereli Kapalı Spor Salonu’nda yüzlerce partiliye seslendi. Kılıçdaroğlu, hükümetin yeni anayasa hazırlığıyla ilgili mecliste uzlaşma komisyonuyla masaya oturduklarını, ancak 12 Eylül darbe anayasasını değiştirmek, bağımsız ve tarafsız bir yargı, demokrasi ve özgürlükler için masaya oturduklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Anayasa konusunda istediğimiz yargı bağımsızlığıdır. Yargısı bağımsız olmayan, siyasi iktidara endeksli bir yargı ülkeye demokrasiyi de, özgürlüğü de getiremez. O yargı bu ülkeye hapiste 97 tane gazeteci getirir. O yargı bu ülkeye halkın önünde seçilmiş milletvekillerinin zindanlarda çürümesini getirir. O yargı bu ülkeye boynuna poşu taktı diye üniversite öğrencisine 11 yıl hapis getirir.

O yargı bu ülkeye korku imparatorluğunu getirir, o yargı bu ülkeye herkesin telefonlarının dinlendiği ortamı sağlar. Ve o yargı bu ülkeye iktidarın sopası görevini üstlenir ve biz bunu kabul etmeyiz. Onun için söylüyoruz, anayasa değişikliklerinde özgürlük ve demokrasi çok önemlidir, birinci temel nokta bağımsız ve tarafsız yargının Türkiye'ye gelmesidir.

Biz masaya bağımsız ve tarafsız yargı için oturduk. Eğer bu ülkede 12 Eylül askeri darbesinin getirdiği YÖK Yasası varsa, YÖK düzeni varsa o düzeni kaldırmak için oturduk. CHP olarak biz medyanın gerçek anlamda bağımsız ve gerçek anlamda özgür olmasını istiyoruz. Medya elbette siyasal partileri eleştirecektir. Bizi de eleştirecektir. Biz hiçbir zaman bizi niye eleştiriyorsunuz demedik, haksızlık yapılınca isyan ettik sadece. İktidar kanadının onlarca, yüzlerce televizyon kanalı vardır, hangi TV kanalını açarsanız CHP'yi eleştirirler. Sanki CHP iktidarda, AKP muhalefette. Böyle medya, böyle düzen olur mu? Bu düzeni değiştirmek, besleme medya kavramını tarihe gömmek için, özgür ve bağımsız medya kurmak, medya üzerindeki sansüre son vermek için Anayasa değişikliklerine oturduk. Koskoca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ne hale düşürüldü, ne hale geldi. Yetkisi yok, konuşamıyor. Eleştiremiyor, 'acaba Recep Tayyip Erdoğan bana ne der' diye. Ya insan biraz yürekli olur, biraz direnir.

Parlamentonun bir onuru vardır, istismar edilemez TBMM Başkanı. Onun için diyoruz ki, yeni Anayasa'da yasama organı yürütmenin baskısı altında kalmayacak. Masaya oturacağız, bu ülkede gerçek anlamda demokrasi ve özgürlükler gelinceye kadar sonuna kadar mücadele edeceğiz."




TANKIN ÖNÜNE GEÇERİM

"Biz gücümüzü halkımızdan alıyoruz" diyen Kılıçdaroğlu, hükümetin darbe hukukundan beslendiğini, dolayısıyla darbecilerle ortak olduğunu iddia etti. Konuşmasında sık sık 'Yeni CHP' vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, "Eğer birisi darbe yapacak olursa tankın karşısına çıkacak olan ilk kişi Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır. Biz gücümüzü her zaman halkımızdan aldık. Darbe hukukuna karşısın gel değiştirelim diyoruz gelmiyorsun, neden? Darbe hukukundan besleniyorsun, darbe hukukundan beslenenler darbecilerin ortaklarıdır. Bunu herkesin bilmesini isterim. Yeni CHP'de bu ülkede yaşayan her yurttaşın sorunuyla ilgili, her grubun, topluluğun, sınıfın sorunuyla ilgili çözüm üreten tek parti CHP'dir" dedi.

TERÖRE ÇÖZÜM ARAYIŞI

Başbakan’a Kanal İstanbul'u hatırlatan CHP lideri, bunun hayali proje olduğunu öne sürdü. Kılıçdaroğlu, Türkiye'de her yere gidebileceğini ancak Başbakanın kendi gittiği yerlere gidemeyeceğini iddia ederek, şöyle konuştu:
"Ben Türkiye'de her köye, her mahalleye, her ilçeye, her ile giderim, Recep Tayyip Erdoğan gidemez. Geldiğimiz nokta budur. Çünkü ben halkıma güveniyorum. Hakkari'ye de giderim, Tekirdağ'a da giderim, Diyarbakarı'a da giderim, Balıkesir'e de giderim, Urfa'ya da giderim, Tarabzon'a, Samsun'a da giderim. Ben her yere giderim çünkü bu ülke benim ülkem. Çünkü ben insanımı seviyorum, çünkü ben bayrağımı seviyorum, çünkü ben halkımı seviyorum. Balıkesirli bir anne bir gün yolumu kesti. Balıkesir'in bir ilçesinde, benim oğlum şehit oldu, başka analar ağlamasın, ne olursunuz bu derdi çözün.

Hakkari'ye gidiyorum orada da bir ana ağlıyor, ne olursunuz benim oğlum öldü başka anaların oğlu ölmesin. Trabzon'a gidiyoruz aynı dert, Tekirdağ'a gidiyoruz aynı dert, Mardin'e gidiyoruz aynı dert, Çorlu'ya gidiyoruz aynı dert. Nereye gidersek aynı dert. Dert aynı, hep ağlayan analar. Hangi insan annelerin ağlamasını ister, hangi insan anaların evlatlarını kaybetmesini ister? Bir annenin çocuklarını nasıl yetiştirdiğini, çocukları için saçını nasıl süpürge yaptığını bilmeyen mi var? Bizi analarımız yetiştirdi, onların dilinden, onların kültüründen yetiştik biz. Geliyoruz siyasetçi olarak edebiyatını yapıyoruz, 'analar ağlamasın'. E ağlıyor kardeşim, önleyemiyorsun sen. Çünkü sen beceriksiz bir hükümetsin, çünkü sen proje üretemiyorsun, sorun nasıl çözülür bilmiyorsun. Çünkü sana talimatı okyanus ötesinden veriyorlar, çünkü sen halkına gitmiyorsun. Bu terör olayını ancak CHP olarak biz bitiririz. Çünkü bizim yüreğimizde insan sevgisi var.”

“Önümüzdeki hafta sayın Faruk Loğoğlu ve bir grup milletvekili arkadaşımız gidecekler Sayın Cemil Çiçek'e terör nasıl sonlandırılır, izlenmesi gereken yol haritası nedir onunla ilgili dilekçelerini verecekler” diyen Kılıçdaroğlu, “Gene biz söylüyoruz, biz üretiyoruz. Ben buradan söylüyorum, Sayın Recep Tayyip Erdoğan bizim yol haritamızı beğenmeyebilirsin, eksik bulabilirsin, yanlış bulabilirsin. Senin yol haritan ne, getir benim açıkladığım gibi CHP'nin açıkladığı gibi sen de açıkla milletin önüne koyalım bakalım hangisi doğru" diye konuştu.



SINIR ÖTESİ OPERASYON


Kılıçdaroğlu, hükümetin sınır ötesi operasyonla ilgili istihbarat kaynağının resmi olarak hala açıklanmamasına tepki gösterdi. Onlarca defa sorduğu halde Başbakanın açıklama yapmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, Milli İstihbarat Teşkilatının "Biz böyle bir haber vermedik" açıklaması ve ardından Amerika'daki bir yazarın köşesinde istihbaratın Amerika'dan verildiğini yazmasını "vahim tablo" olarak değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bir ülkenin sınır ötesi operasyon yapması, silahlı kuvvetlerin başka bir ülkeye girmesi yetkisini sadece ve sadece TBMM verir. Meclis bu yetkiyi yine Anayasa'ya uygun olarak yeri zamanı geldiğinde gerekçeleri haklıysa hükümete devreder. Terörü sonlandırmak için önerge getirdiler, biz terörü bitirmek istiyoruz, yeri zamanı olursa hükümetçe sınır ötesi operasyon yapacağız. Biz de tamam kardeşim terörü bitirmek mi istiyorsun sana bu yetkiyi vereceğiz dedik, verdik yetkiyi.

Sınır ötesi operasyon yapıldı. Defalarca sordum, 'Sayın Başbakan siz bu istihbaratı kimden aldınız?' diye, tık yok. Sadece bir açıklama 'efendim milli kaynaklardan aldık'. Ama Milli İstihbarat Teşkilatı açıklama yaptı, biz böyle bir haber vermedik diye. Sonra bir Amerikan gazetesi yayınladı ki Amerikalılardan almışlar istihbaratı. Hadi onu anladık diyelim. Daha vahimi, Sayın Başbakan, 'operasyon yapıldıktan sonra benim haberim oldu' diyor. E, sen o koltukta niye oturuyorsun? Sen Başbakan değil misin? Yarın bir savaş çıksa?.. Eğer bir ülkenin Başbakanı kendisine bağlı silahlı kuvvetler sınır ötesine gidiyor, geliyor haberi olmuyorsa bu vahim tablodur. Ama daha vahimi olan şu, sınır ötesi operasyonu Amerikalılar biliyor, ama bizim Başbakan bilmiyor, işte vahim olan budur. Ben adım gibi biliyorum, birileri bunları yönetiyor. Bunların ülke falan yönettikleri yok."

"Beceriksiz hükümet, beceriksizliğin en basit kanıtı, süt” diyen Kılıçdaroğlu, “Çocuğa süt dağıtamayan bir hükümet olabilir mi, bir devlet olabilir mi? Süt dağıtıyorsun ya, bu kadar beceriksizlik olabilir mi? Halkına hesap verebilecek ve bunu namusu görebilecek tek parti CHP'dir. Güzel, bağımsız, özgür bir Türkiye'yi hep beraber kuracağız" şeklinde konuştu.
CHP liderine sahnede el dokuması Yağcıbedir halısı ile sırtında Kemal Kılıçdaroğlu yazılı 10 numaralı Balıkesirspor forması verildi. Kılıçdaroğlu kürsüden indikten sonra salondan çıkıp makam aracıyla Ankara'ya gitmek üzere Balıkesir'den ayrıldı.

Editör: TE Bilişim