Gül, milletlerin tarihlerinde çok önemli günler olduğuna dikkat çekerek, "Bugün, bağımsızlık inancımızı, hür ve müstakil yaşama kararlılığımızı tüm dünyaya bir kez daha ilan ettiğimiz Büyük Zafer'in 90. yıl dönümüdür.30 Ağustos Türk milleti için onur ve gurur günüdür. Bütün Türkiye hep birlikte kenetlenerek bu günü kutlamanın mutluluğunu yaşarken, bu vatan için canını veren tüm şehitlerine minnet duymakta, onları rahmetle ve şükranla anmaktadır. Milletimiz ve Ordumuz Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk önderliğinde bir varolma mücadelesi vermiş, yokluklar içinde kendisinden kat kat üstün ordulara karşı büyük bir zafere imza atmıştır.Bu eşsiz zaferin tek kaynağı, birbirine kenetlenmiş bir milletin vatanına, özgürlüğüne ve değerlerine olan aşkı ve inancıdır. Bu duygular milletimizi hep güçlü ve dimdik ayakta tutmuş, kurduğumuz devletlerin dünya tarihine yön vermesine imkan sağlamıştır.Tarih boyunca farklılıklarımız birliğimizi tamamlayan zenginliklerimiz olmuştur. Bin yıldır hoşgörüyü, saygıyı, sevgiyi, birlikte barış içinde yaşama kültürünü en iyi biçimde gösteren bir milletiz. Birlik ve beraberliğimize asırlardır kimse zarar veremediği gibi, bundan sonra da buna yeltenenler hüsrana uğrayacaktır" dedi.


BAŞBAKAN ERDOĞAN

Başbakan Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında; “Tarih boyunca birlik ve beraberliğimizi yıkmaya tevessül eden her türlü girişimi, her türlü saldırıyı boşa çıkaran aziz milletimiz, 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da elde ettiği büyük zaferle birlikte ayrılmaz bir bütün olduğunu tüm dünyaya ilan etmiştir" ifadesini kullandı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başkomutanlık ettiği büyük taarruz neticesinde işgal altındaki vatan topraklarının düşmandan bütünüyle arındırıldığını ve istiklal savaşının hak edilen büyük zaferle taçlandığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"30 Ağustos’ta elde edilen bu destansı zaferle birlikte, hepimizin ortak mirası olan Cumhuriyetimizin temelleri de atılmıştır. Bu bakımdan, 30 Ağustos aziz milletimiz için çok özel bir anlam ve öneme sahiptir, hepimizin ortak bayramıdır, hepimiz için bir iftihar vesilesidir.
Bugün, bizlere düşen, bütün imkânsızlıklara, bütün yokluklara rağmen türlü zorlukları aşarak kurduğumuz Cumhuriyetimizi, birlik ve beraberlik içinde, bin yıldan bu yana sürdürdüğümüz kardeşlik ruhu içinde daha da yüceltmek, daha da güçlendirmek olmalıdır.

Çok şükür ki, bizlere şehitlerimizin ve gazilerimizin emaneti olan Cumhuriyetimiz, aziz milletimizin azmi ve gayreti sayesinde her geçen gün daha da kalkınmakta, daha da güçlenmekte, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma yolunda kararlı ve emin adımlarla ilerlemektedir.

Barış içinde bir arada yaşama tecrübesini, tarihten tevarüs ettiği adalet ve eşitlik ilkesini Cumhuriyetini demokrasiyle taçlandırarak gösteren Türkiye, bugün bölgesinin üstün bir gücü ve istikrar unsuru olarak, bölgesel ve küresel barışa da değerli katkılar sağlamaktadır.

İnanıyorum ki, Türkiye, milletiyle bölünmez bir bütün olarak, bugün kardeşliğimize kasteden terör ve benzeri tüm tehditlerin üstesinden gelecek, çok daha parlak, çok daha aydınlık bir geleceğe kavuşacaktır.

Bu anlamlı gün dolasıyla, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, istiklal savaşımızın tüm kahramanlarını, dündün bugüne tüm şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyorum.
Aynı şekilde, bugün, yurt içinde teröre karşı üstün bir mücadele yürüten, bölgesel ve küresel barışın tesisi için yurt dışında görev üstlenen Türk Silahlı Kuvvetlerimizin tüm mensuplarına da şükranlarımı sunuyorum.

Büyük Zafer'in 90. Yılı münasebetiyle milletimizin Zafer Bayramı’nı en kalbi duygularımla kutluyor, bütün vatandaşlarımızı sevgiyle selamlıyorum."

DEVLET BAHÇELİ

MHP Genel Başkanı Bahçeli, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısla yayımladığı mesajında; 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 90. yıldönümünü heyecan ve hayranlıkla kutluyoruz. Gazi Mustafa Kemal ve dava arkadaşları öncülüğünde yapılan kurtuluş mücadelesi 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesiyle zirveye tırmanmış ve burada söken zafer şafağı son yurdumuzun talihini, kaderini ve akıbetini aydınlatmıştır.Böylelikle Türk milletinin varlığına kast eden emperyalist mihraklara ve taşeronlarına Dumlupınar’da acı ve kati bir ders verilmiştir" dedi.
30 Ağustos'un; köşeye sıkışmış, işgale uğramış, bağrı delinmiş, yoksul düşmüş, darda kalmış, şehit olmuş ve canı yanmış bir milletin neleri başarabileceğini, hangi zorlukları ve mihnetleri aşabileceğini net olarak gösterdiğini belirten Bahçeli şöyle devam etti:

"Esaretin reddi, boyunduruğun defi, köleliğin ve bağımlılığın tarihe gömülmesi elbette 30 Ağustos faziletinin ve kahramanlığının destansı bir sonucu olmuştur.

Milli mücadele her bakımdan, Türk milletinin yaşama kararlılığını ve bağımsızlık tercihini vicdanlarda bayraklaştırmış ve bu doğrultuda geri dönülmesi mümkün olmayan millet iradesi şan ve şerefle dünyaya ilan edilmiştir.İstiklalin meşalesi milletimizin azim ve inancıyla tutuşturulmuş ve Cumhuriyet’in müjdesi bu şekilde verilmiştir.
26 Ağustos 1922 sabahı başlayan Büyük Taarruz son vatanımızın ne pahasına olursa olsun teslim edilmeyeceğinin tescili ve Türk milletinin kendi yazgısına yalnızca kendisinin yön vereceğinin kesin beyanıdır.
Milletimizin rızası, bilgisi ve iradesi dışında dayatılan sömürgeci plan, proje ve senaryolar önce Dumlupınar’da yırtılmış ve ufalanmış, sonra da kalan artıklar İzmir’den denize süpürülmüştür.

Cumhuriyetin ilanı ile neticelenen bu muhteşem başarı; Türk milletinin kendi topraklarında asla Yenilemeyeceğinin, belinin bükülemeyeceğinin ve varlığının yok edilemeyeceğinin ispatı olarak geleceği tayin etmiştir.
Bu açıdan kurtuluş savaşımız, sebep ve sonuçları ile birlikte muhterem anıları yaşatılarak gelecek nesillere bütün safha ve boyutuyla aktarılması mecburi olan kahramanlık manifestosudur.

Ancak bu yolla milli devlet, üniter yapı ve milli kimliğe yönelik tehditlere karşı, gelecek kuşakların teyakkuz halinde bulunması sağlanabilecek; dün, bugün ve yarın arasındaki rabıta güvenceye alınabilecektir. 30 Ağustos Zaferinden birliğimize, dirliğimize ve hayat hakkımıza göz koyan gafiller mutlak anlamda ders ve ibret çıkarmalıdır.

Yine Ağustos ayında kazanılan ve Türklere Anadolu’nun bereketli kapılarını 941 yıl önce açan Malazgirt Meydan Savaşı son vatanımızın tarihi ve mukaddes bir emanet olarak bizlere miras bırakmıştır. Bu itibarla Türk milletinin tarihi zaferlerinin yıldönümünde hayale kapılıp ayrı toprak, yanlışa düşüp ayrı bayrak ve ihanete girip ayrı devlet peşinde olanlar geçmişin kudretinden lazım gelen mesajları mutlaka almalıdır.

Yedi düvele eğilmeyen kutlu millet varlığının, etnik bölücü heveslere geçit vermesi ve bir avuç kendini bilmez bedbahtın şımarıklıklarına ve kanlı provokasyonlarına ortam açması olmayacak duaya âmin denilmesinden farksızdır."

İzmir Haberleri


Cinnet geçiren baba katliam yaptı: 4 ölü Cinnet geçiren baba katliam yaptı: 4 ölü
Editör: TE Bilişim