Adab-ı Muaşeret; ‘Adap’ edep kelimesinin çoğul şeklidir. ‘Edep’ ise, toplumca kabul görmüş geleneklere uygun davranma, -gereken yerde- utanma çekinme sıkılma duygusu, nezaket ve incelik demektir.

’Muaşeret’ ise, Birlikte yaşayan insanların iyi ilişkiler içinde olmalarını, nazik ve kibar davranmalarını sağlayan bilgilerdir.

‘Adab-ı Muaşeret’ en geniş manada ‘görgü kuralları’ demektir.

            Toplu yaşamanın beraberinde dikkat etmemiz gereken hususları içeren, tabiat ve çevre bilgisini-bilincini, sanat dallarını, sağlık bilgilerini, ahlaki kriterleri ve ilgili metinlerini, vatan millet sevgisini, milli tarih bilincini içeren kapsamlı hayatın özüne dayanan yazılı olmayan kurallar bütünüdür. Her asırda olduğu gibi modern asırda da insanlığın yaşantısını “en güzele” benzetme çabası ve gayreti devam etmektedir. 

        Türk eğitim sisteminde Okullara Hayat Bilgisi dersi ilk defa 1869’da, Maarif Nazırı Saffet Paşa zamanında koyulmuştur. Osmanlı’dan seçilip devam ettirilen kurum ve uygulamalardan birisi olarak bu ders, Cumhuriyet Devrimizde de benimsenerek eğitim öğretim müfredatındaki yerini korumuştur. 1924’te ‘Vatandaşlık Bilgisi’ olan dersin adı 1927’de ‘Yurt Bilgisi’, 1948’de ise ‘Yurttaşlık Bilgisi’ olmuştur. 1968’de bu dersin konuları, ‘Sosyal Bilgiler’ dersine eklenerek ayrı bir ders olmaktan çıkartılmış, ancak 1985’te ‘Vatandaşlık Bilgisi’ adıyla tekrar konmuştur. Bu ders 2007’de yine kaldırılmış, 2010’da ise ‘Avrupa Birliği’ tam üyelik görüşmeleri kapsamında müfredata girmiştir.

Öğretimi eğitime dönüştüren, yorumlanıp özümsendiğinde, kişiye seviye kazandıracak değerlerdir. Özellikle gençlerimize, bu kriterleri kendi günlük hayatları ve çevrelerinde gördükleriyle karşılaştırıp, uymayan davranışlarda bu ölçülere uyma niyeti kurmalarını kazandırmalıyız.

        Burada gereksiz görülen, “artık mazide kaldı…” denebilecek maddeler var mı bilemiyorum, bence yok. Hatta günümüz ihtiyaçlarına göre, eksiği var fazlası yok. Mesela şuna rastladım, bir genç ‘ellerin pantolon cebine sokulmasının görgü kurallarına aykırılığını anlayamıyorum…’ dedi.

Sevgili gençler, -samimi arkadaş ortamları hariç- bir başkasının karşısında bir elin pantolon cebinde olması, o kişiyi ‘küçümseme’ anlamına gelir, hele iki elin iki cepte olması, açıkça ‘ben sana saygı duymuyorum…’ demektir. Beden dili adı verilen bir kavram vardır. Bu konu, dikkat edilmesinde fayda olan incelikli bir nezaket kuralıdır.

     Sonuçta, her birimizin ortak değerleri olan ortak yaşama kültürüne katkı vermekten söz ediyorum. Adab-ı Muaşeret (görgü kuralları) hepimizle ilgili, zenginleştirip yeni kuşaklara aktarmamız gereken, insanlara değer katan ve birbirini sevdiren, işleri ve toplumsal yaşantıyı kolaylaştıran hepimizin ortak değeridir.

Otobüste yaşlılara yer vermek, iki kişi konuşurken araya girmemek, hapşırırken ve sakız çiğnerken ağzını kapatmak, bunlar hepimizin bildiği hayatımıza yer etmiş görgü kuralları. Ancak, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen ve gittikçe daha çok vaktimizi alan internet ve sosyal medya ortamlarının da kendine özgü görgü kuralları var.

Geleneksel görgü kuralları gibi, internet görgü kuralları da bir arada bulunmanın ve kişilerin gündelik yaşamlarını kolaylaştırmanın yollarını düzenliyor. Fakat internet görgü kurallarını geleneksel toplumsallaşma süreçlerimiz dâhilinde öğrenmemiz, internetin icadı göreceli olarak yeni sayılabileceğinden ve biraz da internetin doğası gereği pek mümkün olmadı. Dolayısıyla internet görgü kurallarını öğrenmek, çocuklara ve gençlere öğretmeye ve benimsetmeye çalışmak da yeni bir durum.

Çocukların gelişim süreçleri içerisinde “sosyal ortamlara adaptasyonlarının sağlanmasında” ebeveynlere büyük iş düşüyor; zira çocuklar, hem ebeveynlerin deneyimlerini taklit ederek hem de zaman içinde belirlenmiş görgü kurallarını onlardan öğrenerek bu süreci yaşıyorlar. Net bir yaşanmışlıktan öğrenilmesi mümkün olmayan internet görgü kurallarının bir özelliği de, çocuk yaştaki bireylerin üyesi oldukları sosyal ağlar içerisinde yeniden ve sürekli şekillenmeleri.

Üstelik bu kurallar kullanılan platforma ya da cihaza göre de değişiklik gösteriyor ama yine de internet ortamında iletişim kurarken genel geçerliliği olan görgü kurallardan söz etmek mümkün. Peki, bunlar neler?

ü  Size nasıl davranılmasını istiyorsanız insanlara öyle davranın!

ü  Herhangi birini onun izni olmadan etiketlemeyin!

ü  Herkese arkadaşlık teklifi göndermeyin ve herkesin teklifini kabul etmeyin!

ü  Doğruluğundan emin olmadığınız bilgiyi yaymayın!

ü  Kimsenin yüzüne söyleyemediğiniz şeyleri internet ortamında da söylemeyin!

ü  CAPS LOCK’un ( büyük harflerin) açık olup olmadığını kontrol edin!

Peki, daha nicesini sayabileceğimiz bu internet görgü kurallarını bizden çok daha yoğun bir biçimde birer internet kullanıcısı olan çocuklara ve gençlere nasıl öğreteceğiz?

ü  Kurallara önce ebeveynler uymalı!

ü  Çocuklarınızla konuşun ve ortak kararlar alın!

ü  Paylaştıkları her şeyin başkaları tarafından görüldüğünü hatırlatın!

ü  Güvenlik ayarlarının farkında olmalarını sağlayın!

Yetişkinler olarak başka bir sorumluluğumuz da her zaman yanlarında olamadığımız çocuk yaştaki bireylerin internet deneyimlerinin negatif olmamasını sağlamak, bunu başarmak için de onlara güvenlik ayarlarından ve platformların sağladığı fırsatlardan söz etmek. Bu anlamda, kendilerini güvende hissetmeleri için almaları gereken önlemlere onlarla birlikte karar vermek ve ilk aşamada ayarları birlikte yapmak iyi bir başlangıç olabilir.

Ebeveynlerin bu süreci hem kendileri hem de çocukları için iyi yönetebilmesinin yoluysa, kendi dijital okuryazarlık becerilerini geliştirmekten geçiyor. Ebeveynlerin ilk dikkat etmesi gereken nokta, çocukların etik olmayan davranışları ya da şiddeti özendiren içeriklere erişemediğinden emin olmaları. Çocukların internet ortamında yaşayacakları deneyimleri engellemek veya internetten korkmalarına yol açmak yerine, platformları birlikte keşfetmek ve internet ortamına akıllıca, güvenli ve etik yollarla katılmalarını sağlamak gerekiyor.

Aslında hiç aklımızdan çıkarmamız gereken kural da şu: İnternette yayılan tüm akımların farkında olan ve bilinçli davranış kalıpları geliştiren ebeveynlerin, gündelik hayatta olduğu gibi internet ortamında da rol model olması, teknolojinin etkin kullanımını ve internet görgü kurallarını çocuklara da aktarmayı sağlayan en önemli adımlardan biridir.

En kalbi sevgi ve saygılarıma