Cumhurbaşkanı Gül, yeşilyurt semtinde dayısını ziyaret etti Cumhurbaşkanı Gül, yeşilyurt semtinde dayısını ziyaret etti
 İsveç parlamentosunda Süryani asıllı Milletvekili Yılmaz Kerimo, Cumhurbaşkanı Gül’e, Mardin'deki Mor Gabriel Manastırı'nın "işgal altında" olduğunu, "kiliselerin, Ayasofyalar'ın camiye" çevrildiğini iddia ederek, Asuri ve Süryanilerin "azınlık olarak kabul edilmediklerini" ve "anaokullarının dillerinin olmadığını, hiçbir haktan faydalanamadıklarını" söyledi. Bunun üzerine Gül, "Tabi, siz de uzaktasınız, vatanınız Türkiye, eminim ki gelip gidiyorsunuzdur.. Geçmişte çeşitli sıkıntıların olduğunu ve bunların demokratik standartlarının yeterli derecede yüksek olmadığından kaynaklandığını ifade etmek isterim. Ama doğrusu söylediğiniz şeylerin hepsine de doğru diyemem" karşılığını verdi.
Gül, "Her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti kurulurken Lozan Anlaşması ile Türkiye'de kimlerin azınlık olup olmayacağı o zaman gönüllü olarak belirtilmiş. Süryani vatandaşlarımız, o zamanki anlaşmaya göre azınlık statüsünde değiller. Ve Türkiye'nin, Türk toplumunun bir parçası. Aslında Türkiye'deki azınlıklarla bütün diğer Türk, onlar da Türk vatandaşıdır ve kanunlar önünde herkesin eşit olduğunu biliyorsunuz, herkes her mevkiye seçilebilir, herkes her işi yapabilir, bu bakımdan hiçbir engel sözkonusu değil. Ama demokratik standartların düşük olduğu dönemlerde zaman zaman siyasi tarihimizde olağanüstü dönemlerden geçtiğimiz zamanlarda sıkıntılar olmuştur ama sadece Süryani vatandaşlarımız değil, bütün vatandaşlarımızla ilgili olmuştur bu sıkıntılar. Yani bir ayrım yapmadan, bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile ilgili sıkıntılar olmuştur" dedi.

"BİZ FARKLILIKLARI ZENGİNLİK OLARAK GÖRÜYORUZ"
Türkiye'de köklü reformlar yapılmakta olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, "Bu çok köklü reformlar kendi vatandaşlarımız hak ettiği için bu reformları sahiplenerek Türkiye'nin demokratik, hukuk, insan hakları standartlarını sürekli yükseltiyoruz. Bunlar çok açık" diye konuştu. 
Eskiden tabu olan birçok konunun günümüzün bir parçası haline geldiğini kaydeden Gül, "Bunlar gayet tabidir, gayet olağandır. Herkesin farklılığını yaşamasından memnun oluruz. Ülkemizde mevcut bütün farklılıkları ülkemizin bir zenginliği olarak görüyoruz. Şuna samimiyetle inanıyoruz ki, siz farklılığı tehdit olarak görürseniz, onlar gerçekten tehdit olur ama farklılığı zenginlik olarak görürseniz onlar sizi gerçekten güçlü kılar. Türkiye'de bugün böyle bir anlayış vardır. Bu anlayış çerçevesinde çok köklü işler yapılmaktadır. Bütün okullarda tercihli dersler konmaktadır. Bu tercihli dersler içinde herkes istediğini okutabilmektedir. Türkiye'de konuşan farklı diller, bütün bunlar yine tercihli dersler arasında ve herkes bunları tercih edebilir" şeklinde konuştu.

"MOR GABRİEL KİLİSESİ AÇIK"
Gül, "Bazı sıkıntılardan bahsettim ama onları söylerken, Mor Gabriel Kilisesi işgal altında dediniz. Bu kilise açık biliyorsunuz, bir ihtilaf var. O ihtilaf da, çevresindeki bazı arazilerin kiliseye mi ait, yoksa hazineye mi ait olduğuyla ilgili bir dava vardır, yoksa kilise açıktır. Kilisenin kapalı olduğunu söylersek o zaman biraz yanlış bir imaj vermiş oluruz. Bununla ilgili dava da, mahkemelerde hukukun üstünlüğü çerçevesi içerisinde muhakkak ki çözülecektir" değerlendirmesinde bulundu.



"AZINLIKLARA MÜLKLERİ İADE EDİLİYOR"
Cumhurbaşkanı Gül, "Ama herhalde sizler de takip etmişsinizdir, vakıflar yasasında yapılan son değişiklikle birçok azınlıklarımıza ait mülkler, onların vakıflarına tekrar tescil edilmiştir ve onlar tekrar sahiplerine iade edilmiştir. Türkiye'de böyle bir süreç var. Türkiye'de birçok medeniyetler gelip geçmiştir. Biz sadece camileri restore etmiyoruz, kiliseleri de, havraları da, bütün tarihi eserleri, hepsini mirasımız olarak gördüğümüz için onları da restore ediyoruz" diye konuştu.

"AYASOFYA İLE İLGİLİ İDDİAYI İLK KEZ SİZDEN DUYDUM"
Gül ayrıca, "İstanbul'a giderseniz Ayasofya Müzesi'nde herkes gezebilir. Söylediğiniz tartışma, insanlar konuşabilirler, ama böyle bir teşebbüs de gördüğüm kadarıyla ilk defa sizden duydum. Ama bazen imajlarla gerçekler arasında çok fark vardır. Biliyorum ki, bir zaman Türkiye ile ilgili demin bahsettiğim sıkıntılardan dolayı çok bir negatif imaj oluşturulmuştur ama Türkiye'ye gidip gelirseniz, gezerseniz, görürseniz, herkes doğduğu topraklara giderse, o zaman Türkiye'nin gerçeğinin ne olduğunu herkes görecektir. Onun için burada dün bütün buradaki Türk toplumunun temsilcileri ile herkesle buluştum. Herkes vardı, Süryani toplumumuzun temsilcileri de varlardı. Hepsine şunları söyledim, gelin Türkiye'ye gidin, topraklarınızı görün, gezin, tatillerinizi orada geçirin. Herkes malına, mülküne sahip olsun, Türkiye çok farklı bir ülke" şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim