“Mutfakta” Eğitim Zamanı! “Mutfakta” Eğitim Zamanı!
Dünya Glokom Birliği ve Türk Oftalmoloji Derneği tarafından 10-16 Mart 2013 Haftası “Glokom Haftası” olarak belirlendi. Burada amaç ise kalıcı görme kaybına sebep olan glokom hastalığının önemine dikkat çekmek ve belirti vermeden ortaya çıkan görme kaybından korunabilmek için yapılması gerekenleri vurgulamak.
Dünyagöz Samsun Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Ali Tarık Sakoğlu, glokomun her insanda ortaya çıkabilecek bir hastalık olduğunu söyleyerek, “35 yaştan sonra herkeste glokom olabilir. Ancak ailede glokomu bulunanlarda, şeker hastalığı olanlarda, hipermetroplar ve miyoplarda risk daha fazladır. Bu nedenle 35 yaşında ve daha sonra 40 yaşında herkesin göz muayenesinin yapılması, risk bulunanlardaysa yılda bir kez kontrol edilmesi gereklidir” dedi.

KALICI GÖRME KAYBINA SEBEP OLABİLİR
Opr. Dr.Ali Tarık Sakoğlu, artan göz içi basıncın göz siniri hücrelerine zarar vermesiyle oluşan hastalığın, göz siniri hücreleri öldüğü zaman da kalıcı görme kaybına sebep olacağını anlattı.
Opr. Dr. Sakoğlu, hastalığın başlangıcında hastalığa ait herhangi bir belirti görülmediğini belirterek, “Hastalık ilerledikçe görme sinirini etkiler. Görme siniri çok sayıda lif içeren elektrik kablosu gibidir. Bu lifler farklı alanlardan gelen görüntüleri beyine iletir. Sinir hasar gördükçe görme alanı bozulur. Glokom, birçok hasta tarafından ancak ileri dönemde ve belirgin görme kaybı ortaya çıktığında fark edilebilir. Glokomda görme kaybı oluştuktan sonra geri döndürmek, iyileştirmek mümkün değildir. Bu nedenle erken tanı çok önemlidir” diye konuştu.
Dr. Sakoğlu, glokomun tanı koyulduktan sonra tamamen iyileştirilip ortadan kaldırılamayacağını fakat birçok olguda uygun tedavi ile başarılı olarak kontrol altında tutulabileceğini ve görme kaybının ilerlemesinin engellenebileceğini belirtti.

NASIL TEDAVİ EDİLİR
Tipik olarak glokomun öncelikle göz içi basıncını düşüren çeşitli ilaçlarla tedavi edilebileceğini söyleyen Dr. Ali Tarık Sakoğlu, “Bu ilaçlar genellikle göz damlası şeklindedir. Gerekirse cerrahi ve lazer girişimleri de uygulanabilir” şeklinde konuştu. Dr. Sakoğlu, göz damlalarının ise her gün kullanılmasının zorunlu olduğunu dile getirerek, “Önerilen ilaç tedavisinin tipine bağlı olarak göz damlasını ya da damlalarını günde bir veya birkaç kez damlatabilirsiniz” tavsiyesiyle sözlerini tamamladı.

Editör: TE Bilişim