Hayatın değişen dinamikleri, mevcut hukuk sistemindeki yetersizlikler, dava süreçlerinin uzaması alternatif çözüm yollarının gündeme gelmesine neden olmuştur. Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının kullanılması dünya genelinde artış göstermektedir. Türkiye de son 10 yılda dünya genelindeki bu değişime adapte olmaya çalışmaktadır.  
2012 yılında Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle mevzuata kavuşan arabulucuk kavramı 7036 Sayılı Kanunla İş Yargılamasında yapılan değişiklerle birlikte Türk hukukunda önemli bir yer kaplar hale gelmiştir.  

7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile, iş mahkemelerindeki yoğunluğun ve iş yargılamasındaki sorunların çözümü amacıyla İş Yargısında adeta tamamen yeni bir sisteme geçilmiştir.  
Zorunlu arabulucuğun iş davalarında dava şartı sayılmasına ilişkin hüküm de bu kanunla birlikte getirilmiş olup 01/01/2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş ve iş davalarında yeni bir dönem başlamıştır.  
7036 S.K. Md.3 ile birlikte getirilen iş davalarında zorunlu arabuluculuk maddesinde; “Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” denilmektedir. Bu maddeyle birlikte iş yargılamasının konusuna giren davaların neredeyse %80 ine dava şartı olarak zorunlu arabulucuk getirilmiştir. Kanunun gerekçesinde bu maddeyle alakalı olarak “

Bu yöntem ile ; uyuşmazlığı temelinden sonlandırması, maddi ya da şekli başka herhangi bir uyuşmazlığın doğmasını engellemek suretiyle sosyal barışa katkı sağlaması öngörülmektedir. 
Arabuluculuk müzakerelerinin gizli olması dikkate alındığında iki tarafın sırlarını korumaya elverişli bu yöntemde tarafların örselenmeden uyuşmazlığı sona erdirme imkânına sahip olacakları düşünülmektedir.
İşçi ve işvereni çok yakından ilgilendiren bu kanunla getirilen değişikliklere ve kanunun genel gerekçesine baktığımızda, kanun koyucu zorunlu arabuluculuğa ilişkin düzenlemeyi aşağıda sayacağım hususlarla ilgili gerekçelendirmiştir. 
• İş mahkemelerinin görev alanına giren konuların taraflarca müzakere edilerek sonuçlandırılması mümkün olacaktır.
• Uyuşmazlıkların daha kısa sürede ve daha az masrafla çözülecek, böylece adil yargılanma hakkı hayata geçirilecektir. 
• Maddi ya da şekli uyuşmazlığa engel olarak sosyal barışa katkı sağlanacaktır. 
• İki tarafın sırlarının korunacak  ve  taraflar örselenmeden uyuşmazlığı sona erdirme imkanına sahip olacaktır.
Zorunlu arabuluculuk sistemi uyuşmazlıkları dava aşamasından önce çözmekte ve iş Mahkemelerinin iş yükünü azaltmaktadır.  

SONUÇ OLARAK; Uyuşmazlığın barışçıl yollarla dostane bir şekilde çözülmesi konusunda arabuluculuk kullanışlı, ucuz, zaman tasarrufu yaratan etkili bir yöntemdir. 
NOT: Değerli okuyucularımız bir sonraki yazımızdan itibaren sizden gelen soruları yanıtlamaya başlayacağız. Mail adresimiz: [email protected] 

Av. Hakan Pirbudak
İŞ HUKUKUNDAKİ YENİ DÜZENLEMELER VE ARABULUCULUK