Narin’in ismi Konak’ta yaşayacak
Narin’in ismi Konak’ta yaşayacak
İçeriği Görüntüle
1850'li yıllardan günümüze kadar uzanan oyuncakların gelişimini ilgiyle izleyen ve müzede yapılan aktivitelere katılan çocuklar günün keyfini çıkarıyor. Her gün yüzlerce öğrencinin ziyaret ettiği müzede, teneke, tahta, kağıt ve plastik malzemelerden üretilmiş dünya tarihinin en önemli oyuncaklarını izleyen öğrenciler hoş anılarla okullarına dönüyor.

Üretken Belediye Proje Yarışmasında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Projeler dalında birincilik ödülü kazanan müze, bahar mevsiminin de gelmesiyle birlikte ziyaretçi akınına uğramaya başladı. Baharın coşkusunu yaşayan çocuklar, müzeyi hiç boş bırakmıyor. Geçmişten günümüze güzel ve keyifli bir yolculuğa çıkan çocuklarla birlikte aileleri de çocuklarıyla birlikte aynı heyecanı paylaşıyor.

Açılışından bugüne kadar 50 binin üzerinde ziyaretçi kabul eden müzede oyuncakların yanı sıra Karagöz- Hacivat Gölge oyunları, tiyatrolar, resim yarışmaları gibi etkinlikler çocukların ilgisini çekiyor. Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan çocukların yanında ailelerini de müzede görmenin sevindirici bir gelişme olduğunu belirtti.

Tartan, “Demek ki böyle bir müzeye çocukların kadar büyüklerin de özlemi varmış. Yıllar önce oynadıkları oyuncakları burada görmek onları bir hayli mutlu ediyor ve geçmiş yıllara götürüyor” dedi. Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi’nde yapılan etkinlikler www.izmiroyuncakmuzesi.com adresinden takip edilebilir.

ATATÜRK VE MÜZE

Müzeler bir ulusun kimliği olma misyonunu taşımasının yanı sıra aynı zamanda uygarlıkları bize bırakan insanların zevklerinin sevdalarının düşüncelerinin inançlarının davranışlarının yaşam tarzlarının korunduğu ve bu mirasın geleceğe taşındığı mekânlardır. Geleceği görebilmek için geçmişi bilmek bir başka deyişle yarınları sadece bugünün değil geçmişin üzerine de inşa etmek gerekir ki bu da tarihi yaşatan ve unutturmayan müzelerle sağlanabilir.

Müzelerdeki eserler bir taraftan geçmişi günümüze taşırken diğer taraftan da tarihi belgeler üzerinde kalem oynatmayı imkânsızlaştıran en ekili araçtır. Öyle ki; müzeler tarihin arşivi, tarihin laboratuarı, tarihin kütüphanesidir.

Atatürk, “Tabiatın esrar dolu sinesine her gün daha çok girmekte olan insan zekası, realiteye kavuşmak için çalışanları tatmin edecek ve insanlık tarihini aydınlatacak ilimler bulmuş ve tespit etmiştir. İşte Arkeoloji ve Antropoloji, o ilimlerin başında gelir. Tarih, bu son ilimlerin bulduğu belgelere dayandıkça temelli olur. Onun içindir ki, bizim tarih belgelerimizin her parçası klasik sayılan kültür eserlerinin de aynasıdır” sözleriyle müzelerin önemine dikkat çekmiştir.