Yaptığı takıları, Dubai’ye pazarlıyor Yaptığı takıları, Dubai’ye pazarlıyor
 Türk-Arap Ülkeleri İşadamları Derneği’nin (TURAB), Türkiye’de bir ilke imza atarak, 17 Arap ülkesinin Türkiye büyükelçileri ile müsteşar ve maslahatgüzarlarını Mersin’de buluşturduğu “Arap Birliği Mersin’de” etkinliği kapsamında Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nde toplantı düzenlendi. Toplantıya Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Arap Birliği Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Mohamed El Fatah Naciri, Kuveyt Büyükelçisi Abdullah Abdulazeez Al Duwaikh, TURAB Genel Başkanı Emin Ucuz ve çok sayıda davetli katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkan Ucuz, TURAB’ın, üstlendiği 7 Türki ve 22 Arap ülkesi arasındaki sosyal, kültürel ve ekonomik bağların güçlendirilmesi misyonunu başarıyla yerine getirdiğini söyledi. TURAB’ın, daha güzel, daha müreffeh ve yaşanılabilir, barış dolu bir dünya için her alanda elini taşın altına koymaktan çekinmediğini aktaran Ucuz, “Bugün 17 dost ve kardeş ülke büyükelçisini ağırladığımız bu etkinlik, güçlenen bağlarımızın en güzel örneklerinden biri olmuştur. Etkinliğimize gösterilen ilgi de doğru yolda olduğumuzun bir göstergesidir” dedi.
Arap Birliği Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Mohamed El Fatah Naciri de yaptığı konuşmada, Türkler ve Araplar arasında tarihsel bir gün yaşadıklarını vurguladı. Bu ziyaretin, Mersin ve Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin daha iyiye gitmesi için bir başlangıç olacağını ifade eden Naciri, Arap Ligi ile Türkiye arasındaki ilişkilerin son dönemde pekiştiğini dile getirdi. Bu gelişmenin 2004’ten itibaren başladığına işaret eden Naciri, “Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül o zaman Dışişleri Bakanı idi. Bir mutabakat zaptı imzalandı. Birleşmiş Milletler Genel kurul çalışmaları sırasında Araplar ile Türkiye arasındaki ilişkileri daha da geliştirme amacını taşıyordu bu mutabakat. 2007’de Türkiye ile Arap ülkeleri arasında, ekonomik, sosyal ve kültürel alanda ve medeniyetler ittifakı çerçevesinde birçok konuyu kapsayan bir çerçeve anlaşması imzaladık. Türk-Arap İşbirliği Forumu olarak da ilk olarak 2010’da toplandık. Geçen yıl 5’si İstanbul’da, 6’sı da bu yıl Sudan’ın başkenti Hartum’da yapılacak” diye konuştu.

“TÜRKİYE BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR ÖRNEK OLUŞTURMAKTADIR”
Tüm bu etkinliklerin olumlu sonuçlar doğurduğunun altını çizen Naciri, özellikle ticari ilişkilerde olağanüstü gelişmeler yaşandığını belirterek, “Ticaret hacminde yıllık 2 milyar dolardan şu an 34 milyar dolara çıktık. Bölgedeki herkesin bildiği olaylara rağmen yatırımlar ve ticaret hacmi hiç gerilemedi ve olağanüstü şekilde de gelişmeye devam ediyor. Tek dileğimiz Türkiye ve Arap alemi arasındaki ilişkiler aynı şekilde devam edip, refah ve istikrara katkı yapsın. Türkiye bizim için büyük bir örnek oluşturmaktadır. Türkiye ekonomik olarak bir mucize gerçekleştirmiştir. Bu güzel ülkeye esenlikler diliyorum” ifadelerini kullandı.




“TÜRK İNŞAAT SEKTÖRÜNE OLAĞANÜSTÜ BİÇİMDE İHTİYACIMIZ VAR”
Kuveyt Büyükelçisi Abdullah Abdulazeez Al Duwaikh ise Türkiye ve Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin çok derin kökleri bulunduğunu ve 400 yıldır devam ettiğini kaydetti. Bu tarihsel ilişkinin çok güzel bir temel oluşturduğunu vurgulayan Duwaikh, yatırımlar ve ticari ilişkilerde büyük bir sıçrama yaşandığına dikkat çekerek, şöyle devam etti: 
“Örneğin 8 yıl önce Türkiye ile Kuveyt arasında ticaret hacmi 300 milyon dolardı, bugün 4 milyar dolara ulaştı. 1980’li yıllarda 5 milyar dolarla yatırımlar başlamıştı, şu anda özel sektör olarak Türkiye’deki Kuveyt yatırımları 25 milyar doları geçmiş durumda. Özellikle bankacılık alanındaki bu yatırımlar devam etmekte.”
Tüm bu verilerin Türk ekonomisine güveni gösterdiğine vurgu yapan Duwaikh, “Türk ekonomisi işbirliğini hak ediyor. Bu toplantı sayesinde inşaat şirketlerini Arap ülkelerine davet edip, özellikle körfez ülkelerinde altyapıya yatırım yapmalarını istiyoruz. Körfez ülkeleri olarak kalkınma planları ortaya koymuş durumdayız, gerçekten Türkiye’deki inşaat sektörüne olağanüstü biçimde ihtiyacımız var. Biz, hükümetlerin temsilcileri olarak kapıları açar, engelleri kaldırır, özel sektörü, işadamlarını destekleriz” şeklinde konuştu.
Araplar ile Türkler arasındaki ilişkilerde verilerin olumlu olduğunu belirten Duwaikh, şunları söyledi: 
“Buradan, Arap aleminin yanında duruşundan, Filistin davasından, Suriyeli sığınmacılara gösterilen ilgiden ve insani yardımlardan dolayı Türk halkına teşekkür etmek isterim. Soylu Türk halkının içten davranışlarıdır bunlar. Araplar ile Türkler olarak bizler kendimizi bir, birbirimizin uzantısı görmekteyiz, aynı yolda yürümekteyiz.”
Mersin Valisi Güzeloğlu da Mersin ile ilgili ekonomiden yatırım alanlarına, turizmden devam eden projelere ve 17. Akdeniz Oyunları’na kadar ayrıntılı bir sunum yaptı. Mersin’in geçmişinden bu yana kardeşlik ve barış içinde yaşanan, Türkiye’nin Ortadoğu, Asya ve Uzakdoğu’ya açılan çok önemli bir kapısı olduğunu dile getiren Güzeloğlu, Mersin’de 17 ülkenin fahri konsolosluğu bulunduğu bilgisini vererek, Arap büyükelçilere fahri konsolosluk açmaları çağrısında bulundu.
Arap ülkeleri ile Türkiye ve Mersin arasında gönül köprüleri bulunduğunu vurgulayan Güzeloğlu, “Kardeşlik hukuku paylaşmayı esas alır, danışmayı içerir. Karşılık beklemeden dost eli uzatmayı, zorda ve darda olana kaybedeceğini düşünmeden yardımına koşmayı gerektir. Tıpkı Türkiye’nin Suriye’de, Filistin’de, Libya’da yaptığı gibi. Biz bunu yapmaya devam edeceğiz. Birbirimize yapacak çok katkımız, artıracağımız ticaretimiz olmalı. Gecikmişliğin eksikliğini gidermek için çok koşmak, ön açmak ve o yolda hep birlikte yürümek gerekir” dedi.
Konuşmaların ardından, Vali Güzeloğlu, Arap büyükelçilere birer plaket takdim etti.
Editör: TE Bilişim