Bahçeli: ‘Sokağa gitmek yerine sandığa gidin’ Bahçeli: ‘Sokağa gitmek yerine sandığa gidin’
 Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Almanya’da gerçekleştirdiği mitingde, “Türk milleti nefret salgınıyla yüz yüzedir. Sözde soykırım yalanı Papa’nın ağzındadır. Avrupa Parlamentosu soykırım katarına eklemlenmiştir. Almanya Cumhurbaşkanı, Rusya Devlet Başkanı soykırım lobisinde buluşmuşlardır “ dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Almanya’nın Oberhausen kentinde bulunan Oberhausen Arena’da Avrupa Türk Konfederasyon tarafından düzenlenen ‘Türkiye Sevdası Kutlu Yürüyüş Şöleni’nde vatandaşlara seslendi. Bahçeli miting sırasında yaptığı konuşmada, vatandaşa seslenerek“ Avrupa Türklüğü ’nün Muhterem Temsilcileri, Aziz Vatandaşlarım, Avrupa Türk Konfederasyonu’nun ve Federasyonlarımızın Değerli Genel Başkan ve Yöneticileri, Fedakarlığın, Vatan ve Millet Sevdasının Sembolü Saygıdeğer Ülküdaşlarım, Sevgili Bozkurtlarım, Asenalarım, Kıymetli Hanımefendiler, Beyefendiler. Bu muhteşem coşkunuza, bu imrenilecek heyecanınıza şahit olduğum için Allah’a şükrediyorum. Hepinizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Avrupa Türk Konfederasyonu’nun düzenlemiş olduğu “Türkiye Sevdası Kutlu Yürüyüş Şöleni”nde sizlerle birlikte olmaktan onur duyuyorum.

Türkiye sevdasını yüreğinde taşıyan her kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Bilmenizi isterim ki, Türk milletinin gurbet ellerdeki gönül ve kültür elçileriyle buluşmanın tarifsiz sevinç ve mutluluğunu yaşıyorum. Avrupa’nın hangi ülkesinde hayat ve geçim mücadelesi verirse versin, milletimin asil ve tertemiz evlatlarını özlemle, muhabbetle ve samimiyetle kucaklıyorum. Siyasi görüşü ne olursa olsun, ideolojik tercihi nasıl olursa olsun, Türk milletine mensubiyetten iftihar duyan, Türkiye ismini duyunca kalbi çarpan her insanımı bu vesileyle selamlıyorum. Ve bugünkü şölenimize katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyor, hoş geldiniz diyorum. Muhterem vatandaşlarım, değerli dava arkadaşlarım, Avrupa Türklüğü özünü ve özgüvenini kaybetmeden varlık ve birlik yolunda kararlı adımlarla yürümektedir. Biz bundan gurur duyuyoruz” dedi.

Avrupa Türklüğü ‘nün asimilasyona karşı direndiğini sözlerine ekleyen Bahçeli, “Biz bunu da takdirle izledik, izliyoruz. Göçün üzerinden 54 uzun yıl geçmiş olsa da ülkenizden kopmadınız, kimliğinizden ödün vermediniz. Ay yıldızlı al bayrağı görünce gözleriniz yaşardı. Memleket türküleri dinleyince içinizi duygu seli kapladı. Yüreğinizi yakan hasret ateşini vatan aşkıyla söndürdünüz. Ayrılığın devasa ağırlığını, köyünüzden kentinizden uzakta yaşamanın sızısını maneviyatınızla telafi ettiniz. Zorluklara göğüs gerdiniz, çileleri azık ettiniz, dert ve tasaları adeta omuzladınız. Yarım asrı geçen zaman diliminde kimliğinizle oynadılar, takılmadınız. Kişilik haklarınıza saldırdılar, tınmadınız. Dininize, dilinize, dirliğinize sataştılar, kaya gibi durdunuz, çelik gibi dayandınız, hiç ama hiç geri adım atmadınız. Türklüğün derin ve tarihi emanetlerine hazımsızlık ve hakaret seferleri düzenlediler, aldırmanız, duruşunuzu bozmadınız. Irkçı çeteler, İslamofobi’den geçinen çevreler evinizi yaktılar, işyerlerinizi bastılar, canınızdan ettiler; teslim olmadınız. Bunca yıldır ekmeğinizin peşinde koştunuz, ama ekmeksizlere kulak asmadınız. Bunca yıldır işinizin, aşınızın ardından gittiniz, ama yanlışın ve yozlaşmanın peşine takılmadınız. Bunca yıldır vatanı kalbinizde, bayrağı vicdanınızda, Türkiye’yi gönlünüzde mukaddes bir nişane gibi taşıdınız, ama namerdi, zalimi, çıkarcıları yanınıza, yörenize dahi yaklaştırmadınız. Bu itibarla Türklüğün Avrupa’da parlayan incileri oldunuz. Anavatanınızda sizler için dua eden, yolunuzu gözleyen, kavuşmak için gün sayan sevdiklerinizi, yakınlarınızı, akrabalarınızı, hemşehrilerinizi mahcup etmediniz” açıklamasını yaptı.

Vatandaşlar tarafından konuşması sık sık alkışlarla bölünen Bahçeli konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Biliniz ki, Türk milletinin Avrupa’ya mühür vurmuş güçlü nefesi, yılmayan neferlerisiniz. Sizler Avrupa’daki sözümüz, dünyaya dönük çehremizsiniz. Sizler Türkiye’siniz, sizler Türk vatanısınız, sizler Türk milleti sevdasıyla yoğrulmuş milli yüreklersiniz. Milletimizin tüm haslet ve özelliklerini hevesle temsil ediyorsunuz. Gelenek ve göreneklerimize yüz çevirmeden hayatlarınızı idame ettirmeye çalışıyorsunuz. Avrupa toplumları, Türklerin gerçek vasıflarını sizinle tanımış, inancımızın safiyetini sizlerde görmüştür. Yaşadığınız topraklara yüksek kültür ve ahlak değerlerinizi kattınız. Bugün Türklüğe mensubiyeti koruyarak, yaşadığınız ülkelerin saygıdeğer bir unsuru olmayı alın terinizle, irfanınızla, ülkülerinizle ve uyumlu tavrınızla gerçekleştirdiniz. Hepinizle gururluyum, hepinize güveniyor ve inanıyorum”
“TARİHİMİZİN HİÇBİR DÖNEMİNDE BİZDEN HİTLER YA DA KORKUNÇ İVAN ÇIKMAMIŞTIR”
Türk milletinin dün Almanya’yla kader ortaklığı yaptığını ve Almanya Cumhurbaşkanı soykırım tezlerine nasıl destek verdiğini ifade eden Bahçeli, “Alman parlamentosunun gündemine bu soysuz yalan nasıl gelebilmiştir? Almanya Federal Cumhurbaşkanı’nın 23 Nisan’da Berlin Katedralinde düzenlenen törende, Türk tarihine ve Türk milletine karşı suçlama yarışına girmesi kabullenilmesi mümkün olmayan bir gaflettir.
Her yıl 4 milyon Alman turist ülkemizi ziyaret etmektedir. Almanya’da Türklerin 80 bin işletmesi vardır ve yaklaşık 400 bin istihdamla 40 milyar avroya yakın cirolarıyla bu ülke ekonomisine katkı vermektedirler. Federal veya eyalet parlamentolarında Türkler hem milletvekili hem bakan olabilmektedir. Sanat, spor, bilim, sağlık ve hayatın diğer alanlarında, Türkler ellerinden geldiğince Almanya’ya değer üretmektedir.
Bugüne kadar ilişkiler hep olumlu ve dengeli seyretmiştir. Peki ne olmuştur da Almanya soykırım kümesine girmiştir? Tarihsel bağlar, yaşanmış onca ortak hatıra hiç mi görülmemiştir? Almanya’nın Sayın Cumhurbaşkanı soykırım konusunda araştırma yapıyor, bu konuya kafa yoruyorsa, 1915’e değil, 2.Dünya Savaşı yıllarına samimiyetle eğilmelidir. Tarihimizin hiçbir döneminde bizden Hitler ya da Korkunç İvan çıkmamıştır. Bizim geçmişimizde Nazi yönetimi, SS tugayları, Führer hastalığı da görülmemiştir. Akıl hastanelerinde gaz verilerek katledilen 80 bin hastanın, çingene diyerek kıyılan 500 bin kişinin ve toplama kamplarında soykırıma tabi tutulan milyonlarca farklı inanç grubundaki insanların kanı ve vebali bizi suçlayanların üzerindedir. Türk milleti hiçbir dönemde soykırım yapmamıştır.

Tarihi hakikatleri siyasi istismar ve hesaplaşma vesilesi yapanlar kazanamayacak, gerçekleri örtemeyecektir. Hukuk katliamı yapanlar, insanlık faciasına kapı aralayanlar, mazileri şiddet, dehşet ve kitlesel öldürmeyle dolu olanlar önce kendilerini gözden geçirmeli, önce soykırımcı olarak kendilerini tanımalıdırlar. En azından ahlaki ve vicdani olarak tutarlılık bunu gerektirmektedir. Çanakkale Kara Savaşları’nın 100’üncü yıldönümünde, yüzbinlerce şehidimizin kanını dökenleri sırf barış adına, sırf küresel tazyikle hürmetle anmak elbette soykırım lobisinin iştahını kabartmaktadır. Madem işgalciler övülecekti, madem Çanakkale’ye gelenler yere göğe sığdırılamayacaktı, sorarım sizlere, ecdadımızın şehit düşmesine ne gerek vardı? Ocakların sönmesine, anaların ağıtlarına ne lüzum vardı? Tüfekleri sürüye sürüye taşıyan, başına kına sürüp askere yollanan sabileri, bıyığı yeni terlemiş gencecik vatan evlatlarını kefensiz gömmek bundan böyle nasıl izah edilecektir? Anzaklar ne geziyordu Çanakkale sırtlarında? Birleşik Krallık ve diğer muhasım güçler ne arıyordu topraklarımızda? Bugün Şafak Ayini yapanlar, ihtimamla ağırlananlar dün kurşun sıkıyor, bomba atıyordu. Bugün insan hakları diyenler, barış havarisi kesilenler dün boğazımızı sıkıyor, bizi mezara sokmak için olmadık yöntemlerle saldırıyorlardı” dedi.
Editör: TE Bilişim