Lise öğrencisi şofben kurbanı Lise öğrencisi şofben kurbanı
 Tiroit bezi ve bu beze ait hormonal fonksiyonların hayatımızda çok önemli bir yere sahip olduğunu kaydeden Dr.Çebi, "Tiroit hormonları özellikle metabolizma olmak üzere bütün sistemlerle doğrudan ilişkilidirler. Daha bebek anne karnında iken mental ve somatik gelişme üzerine etkileri başlar. Yetersiz olduklarında da, normalden fazla olduklarında da hem anne için ve hem de bebek için ciddi klinik sorunlara sebep olurlar. Gebelik süreci başlangıcından başlayıp sonlanmasına kadar geçen ve hatta bir süre daha devam eden süre içerisinde bir dizi hormonal değişiklikleri de beraberinde getirir. Tiroit hormonlarının yetersiz olması halinde fetüsün olgunlaşmasında ve santral sinir sisteminin gelişmesinde ciddi sorunlar ortaya çıkar. Bunlar çoğu kez gelişme geriliği ve zeka geriliği gibi geri dönüşümü olmayan kalıcı sorunlardır. Diğer yandan tiroit hormonlarının normal seviyelerin üzerinde olması da hem anne açısından ve hem de anne karnındaki bebek açısından yine oldukça ciddi klinik sorunlara yol açar. Bilindiği üzere bölgemiz tiroit hastalıkları açısından oldukça riskli bir bölgedir. Ülkemizde tiroit hastalarının yaklaşık yüzde 60’ı bu bölgede görülür. Gebelik sürecinde tiroit bezinde, tiroit hormonlarında ve iyot metabolizmasında olan değişikliklere bölgemizdeki iyot eksikliği de eklendiğinde sorun daha da artmaktadır. Tiroit bezinin normalin üst seviyesinde hormon salgılaması halk arasında zehirli guatr olarak bilinen tirotoksikoza (hipertiroidi), normalin alt seviyesinde hormon salgılaması da hipotiroidiye neden olur" dedi.

TEDAVİ EDİLMEZSE ANNE VE BEBEKTE CİDDİ SORUNLARA NEDEN OLUR
"Tirotoksikoz kanda tiroit hormonlarının artması sonucu oluşan klinik bir tablodur" diyen Dr. Çebi "Halk arasında bu hastalık 'zehirli guatr' olarak bilinir. Graves hastalığı dediğimiz bir hastalık gebelerde tirotoksikozun en sık nedenidir. Tirotoksikoz tedavi edilmezse annede ve bebekte ciddi sorunlara neden olur. Annede düşük, erken doğum, plasenta ayrışması, tiroit krizi, enfeksiyon, konjestiv kalp yetmezliği görülür. Bebekte de tirotoksikoz, hipotiroidi, guatr, anne karnında gelişme geriliği, erken doğum, ölü doğum ve konjenital anomaliler görülür. Bebekte görülen bu komplikasyonların nedeni anneden bebeğe geçen antikorlar ve annenin kullandığı antitiroit ilaçlardır. Gebe hipertiroidili hastaların tedavisinde ya ATİ (Anti Tiroit Hormonlar) kullanılır ya da cerrahi tedavi tercih edilir. RAİ (Radyoaktif İyot) tedavisi kesinlikle kullanılmaz. RAİ tedavisi eğer kullanılmış ise gebeliğin sonlandırılması ve altı ay hamile kalınmaması gerekmektedir. İlaç tedavisinde hastanın her ay tiroit hormon kontrolleri yapılmalıdır. Tedaviye drençli ve kesin cerrahi tedavi gerektiren durumlarda hastalar ikinci üç aylık dönemde ameliyat edilir. Hipotiroidi tiroit hormonlarının yetersiz olduğu bir tablodur. En sık nedeni iyot eksikliğidir. Geçirilmiş tiroit bezi ameliyatları ve boyun bölgesine uygulanan radyasyon tedavisi diğer nedenler arasındadır. Tedavisinde tiroit hormonu içeren ilaçlar kullanılır. Hasta hamile kaldığında da kandaki tiroit hormonlarının seviyesine göre tedavisini almaya devam etmeli ve aylık rutin kontrollerini yaptırmalıdır. Tedavi almayan ya da eksik olan gebe hastaların bebeklerinde hem zihinsel ve hem de bedensel gelişme geriliği olur. Annede de anemi, gebelik zehirlenmesi dediğimiz preeklamsi, doğum sonrası kanama, laktasyonun gecikmesi, geç doğum gibi sorunlar ortaya çıkar.Tiroit bezinin bu rahatsızlıklarından dolayı ileride oluşabilecek sorunların önüne geçmek için birtakım tedbirlerin alınması zorunludur. Bütün anne adayları gebelik öncesi tiroit bezinin fonksiyonlarını ve hastalıklarını kontrol ettirmelidir. Günlük iyot alımı 150 mikrogramdır. Gebelikte ve emziren annelerde bu miktar 250 mikrogramdır. Yeterli miktarda günlük iyot alımı sağlanmalıdır.Bütün gebeler gebelikleri boyunca rutin kontrollerine gittiklerinde tiroit bezinin hormonal fonksiyonlarını da kontrol ettirmelidirler. Tiroit hastası gebeler hastalıklarına göre aldıkları tedaviyi doktorlarının kontrolleri doğrultusunda aksatmadan sürdürmelidirler. Risk Bölgesinde olmamız nedeniyle tüm anne adayları belirli bir program dahilinde taranmalı ve riskli anneler belirlenerek periyotik olarak izlenmeli, belirli aralıklarla hormon seviyeleri kontrol edilmelidir" diye konuştu.

İzmir Haber

Editör: TE Bilişim