Polatların Tutukluğuna İlişkin Mahkemeden Devam Kararı Polatların Tutukluğuna İlişkin Mahkemeden Devam Kararı
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, CHP'nin Meclis'teki kürsü işgal eylemiyle ilgili olarak, "CHP, bu şekildeki işgalci tavrıyla, militarist yaklaşımla, kuralları ihlal eden, hiçe sayan yaklaşımla TBMM'nin çalışmasını engelleyemeyecektir. Düşündüğü gerçekleşmeyecektir" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. TBMM İçtüzük değişikliği teklifinin yaklaşık 1 aydır tartışıldığını hatırlatan Canikli, konuyla ilgili muhalefetle görüştüklerini ancak bir uzlaşma sağlanamadığını söyledi. Bazı düzenlemelerle ilgili ortak nokta yakalandığını ifade eden Canikli, özellikle CHP'nin esnek olmayan, katı tutumu nedeniyle 19. maddede mutabakata varılamadığını, CHP'nin, başlangıç noktasında durduğunu, bu maddenin tekliften çıkartılmasını istediğini
belirtti. Değişiklik teklifinin, salı günlerinin denetim günü olması, çarşamba ve perşembe günlerinin grup önerilerinin getirilmemesini öngördüğünü ifade eden Canikli, ''Hiçbir şekilde sözün kısılması, kesilmesi söz konusu değil. Grup önerilerini konuşmayıp, kanunları konuşacağız, yine muhalefet konuşacak, hatta muhalefet daha fazla konuşacak. Çünkü bir kanun görüşmesinde muhalefet üç, iktidar bir konuşuyor. Grup önerilerinde iki lehte, iki aleyhte konuşuluyor. Oradaki azalma bizden giden, iktidar grubundan
giden zaman. Onu konuşmadığımızda kanunu konuşacağız, o da bire üç olacak. Matematiksel olarak çok net bir denklem'' diye konuştu.
Meclis'in CHP tarafından işgal edilerek, çalıştırılamaz hale getirilmek istendiğini belirten Canikli, ''Şiddet, kaba kuvvet kullanılarak, şu anda Meclis kürsüsü, milletin kürsüsü, milletin sesinin ifade edildiği TBMM kürsüsü, CHP milletvekilleri tarafından işgal edilmiştir. Çalışmaları bu şekilde engellemek istiyorlar. TBMM, milletin Meclisi, demokrasinin temel organı, halkın sesi, halkın sesi milletvekilleri aracılığıyla burada ifade ediliyor. Tartışmalar olur. Zaman zaman arzu etmediğimiz halde
sertleşmeler olmuştur ama hiçbir şekilde bu anlaşmazlıklar, Meclis kürsüsü işgal edilerek, bu yolla Meclis'in kapatılması suretiyle yapılmaya çalışılmamıştır" dedi.
Böyle bir şeyin ilk defa olduğunu vurgulayan Canikli, şöyle devam etti:
"Daha önce de üzerinde mutabakat olmadan, İçtüzük değişikliği yapıldı, mesela 2001'de. İktidarın önerisiyle, muhalefetin onayı alınmadan, mutabakata varılmadan içtüzük değişikliği yapıldı. Orada maddeler üzerinde konuşma, önerge hakkı kaldırıldı. Doğrudan milletvekillerinin sesi, soluğu kesilmiştir. O zaman bile kürsü işgal edilmemiştir. Şu anda kürsü işgal altındadır, bu militanvari bir tavırdır, kaba kuvvet, şiddettir, milletin iradesini hedef alan bir yaklaşımdır. CHP, şu anda bunu yapıyor. Elbette
TBMM'yi çalıştıracağız. Gecikebilir, geç de olsa, çalıştırmaya devam edeceğiz. CHP'nin bu tavrının, hiçbir şekilde kabul edilmesi mümkün değil. Bu, milleti hedef alan, millete rağmen, milletin kürsüsü olarak bilinen o kürsü, fiziki olarak işgal altındadır. Sabrımızla, irademizle, kararlılığımızla CHP'nin bu işgalci tavrını, millet iradesine set çekmeye, gem vurmaya, engelleme çalışan bu illegal yaklaşımını, işgal tavrını, yasadışı, içtüzüğe, hukuka aykırı bu tavrını, kararlılığımızla ortadan kaldıracağız.
CHP, bu şekildeki işgalci tavrıyla, militarist yaklaşımla, kuralları ihlal eden, hiçe sayan yaklaşımla TBMM'nin çalışmasını engelleyemeyecektir. Düşündüğü gerçekleşmeyecektir.''
Canikli, içtüzük değişikliği teklifinde, başlangıç noktasından çok farklı noktaya geldiklerini belirterek, bunun adının uzlaşma olduğunu ifade etti. Canikli, çekilmesi, vazgeçilmesi gibi bir yöntemin, sadece dayatmaya taviz vermek anlamına geleceğini belirterek, böyle bir şeyi de hiç kimsenin kendilerinden beklememesi gerektiğini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez kürsü işgal edildiğini ifade eden Canikli, TBMM Genel Kurulu'nda slogan atıldığını, 1980 öncesindeki manzaraları izlediklerini
belirtti. Canikli, ''Uzlaşma sağlanamadı, o zaman bizim teklifi çekmemiz mi gerekir, yapılması gerektiğine inandığımız düzenlemeden vaz mı geçmemiz gerekir? Uzlaşmayı mümkün olduğu kadar arayalım ama olmadığı zaman muhalefetin her konuda dediği mi gerçekleşsin? Olmaz tabii, o zaman da demokrasinin en temel kurallarından biri ihlal edilmiş olur. Diğer grupların dediği olur, İçtüzükle ilgili tüm değişim sürecinin bütün kuralları, bunlar tarafından belirlenmiş olur'' diye konuştu.
Editör: TE Bilişim