Bazıları 16 nisan da yapılan referandumu daha yeni yeni anlamaya başladılar. Bazıları ise hala
anlamadılar.gerçi bazıları suyu tersine akıtmak için hala beyhude gayret sarfedip parlamenter
sisteme yeniden dönme hesapları yapıyorlar.
Yapılan anayasa değişikliği halk oylaması ile gerçekleşti .Siz eski sisteme dönmek isterseniz
yeniden halkoyuna başvurmanız gerekir. Halkın ele geçirdiği doğrudan hükümeti seçme
yetkisini vekillerine devretmesi hiç olacak şey mi?
Mesela bu seçimden Muharrem ince veya Meral Akşener CB seçilse ve bakanlarını atayıp beş yıl
hükümet etme şansını yakalasalar sizce parlamenter sisteme dönüş için yeniden anayasa
değişikliğine giderler mi. Hiç sanmıyorum.
İronik olacak belki ama öyle bir durum olsa yani seçimlerden muharrem ince CB Seçilse ve CHP
anayasa değişikliğine gidip Parlamenter sisteme geri dönecek yasaları hazırlasa seçimi kaybetmiş
bir AKPARTİ o durumda da CB yönetim sistemini savunur mu ?
16 Nisan referandumunun sağladığı imkanla 24 Haziran seçimlerine partiler ittifaklar yaparak
giriyorlar . İttifak yaparak partiler geniş tabanlı uzlaşma şansını buluyorlar.
Hatırlarsanız nisan referandumuna kadar “ demokrasi uzlaşma rejimidir,siyasette uzlaşma
kültürünü sağlamamız lazım ” diye yıllarca bağıranlar ve tüm güçleriyle referandumda HAYIR
diyenler şimdi gayet memnun bir şekilde ittifaklar kurabiliyorlar.
Artık uzlaşma kültürü kurumsal olarak geldi . Güzel oldu güzel uyanın beyler.
Ayrıca yüzde on barajını kaldırmamız lazım ,anayasanın temsilde adalet prensibi
gerçekleşmiyor diyenlerin şimdi neden sesleri çıkmıyor?
Neden çıksın ki , baraj sorunu ittifaklarla çözüldü.Yüzde bir bile alamayan partiler baraj kaygısı
taşımadan ittifak yaparak mecliste temsil şansı bulabiliyor.meclise girebilmek için kimlerin kimlerle
ittifak yaptığını görünce şaşırmıyormuyuz.? CHP sağa doğru üç adım attı .En sağda zannedilen
Saadet te sola doğru beş adım attı ortalarda buluştular.
RTE muhalifliğ i ve seçimlerde başarı kaygısı neler yaptırıyor neler ?
İşin bir başka güzel tarafı da şu; HDP gibi ülkenin gerçekleriyle barışık olmayan seçmene Türkiye
partisi olma vaadiyle gelip bir bölgenin hatta etnik kökeni belli bir kesimin partisi olan, Başımızın
belası PKK terör örgütüyle organik bağlar içinde olan bu parti hiçbir ittifak bloğu içinde kendine yer
bulamıyor.
Bu durumda HDP nin yüzde on barajını aşarsa meclise girme şansı var . Buna da kimsenin
itirazı yok .Zaten demokrasi kültüründe hangi ideolojiye sahip olursa olsun her düşünce partisini
kurabilmeli ve seçimlere girebilmeli. Çok çok marjinal bile olsa eğer bir partini yüzde onu bulan bir
tabanı varsa bu partinin mecliste temsili mutlaka olmalı. Bur da sorun terörle ilişkilendirmek.
HDP içinde terör örgütleriyle ilişki içinde olan kim varsa onlar şahsen cezalandırılmalı. Kurumsal
olarak parti cezalandırılmamalı.
Kısacası referandumda hayır diyen partiler bu ittifaklar sayesinde yüzde on barajı korkusu
taşımadan seçime girebiliyorlar.
Haziran seçimlerinde ayrıca cumhurbaşkanını da halk olarak bizler seçeceğiz. Şu güzelliğe bakın
altı ayrı adayla seçime giriyoruz.
Ve ister birinci turda isterse ikinci turda olsun CB olacak kişi yüzde elli oyu geçme k zorunda .
halkın yüzde elli oyunu alan kişide zaten CB seçilsin artık buna kimse itiraz edemez.
İyi ki çatı aday safsatası tutmadı . millet dilediği adaya oy verebilecek.
Yüz bin imzayla aday olabilme hakkını da ilk defa denedik ne güzel oldu.
Mesela önceki seçimlerde zaten yüz bin civarında oy alabilen Doğu Perinçek imzaları topladı ve
aday olmayı başardı .
Buna karşın Anlı şanlı ismiyle bir zamanların iktidardan düşmeyen Adalet partisi genel başkanı
Vecdet Öz beş bin imza bile toplayamadı.
Üç aday yüz bin imza toplayarak diğer üç adayda meclis gruplarının aldığı kararla CB adayı
oldular. Bunları ilk defa yaşıyoruz.
seçim süreci içinde de adayların söylem ve eylemleriyle de ilk defa yaşadığımız çok renkli olaylar
var. Siz Muharrem ince yi hayatta kasketli göremezdiniz. Hacıbayramda ,Anıtkabirde ellerini açıp
dua eden bir CHP CB adayı göremezdiniz. yani birde Koskoca CHP adayının “ben gariban adayım
pamuk eller cebe herkes SMS atsın beş lira on lira gönlünüzden ne koptuysa” “ne verirsen elinle o
gider seninle “ “ hadi yağdırın bakalım “ tarzı söylemlerini göremezdiniz.
sanki CHP hazineden bu yıl 142 milyon yardım almamış gibi.
Her kesime hoş görünme çabası adaylara neler yaptırıyor neler söyletiyor.
Benim merakım acaba biz iki turlu bir seçim t ecrübesi de yaşayacak mıyız? Eğer seçim birinci
turda bitmezse ikinci turda kim kimi destekleyecek kim kime ihanet edecek belli olacak. Uzlaşma
kültürü neymiş kim bu konuda ne kadar samimiymiş işte o zaman göreceğiz.
Ayrıca MV aday listelerinin YSK ya verildiği 21 mayıs günü ve sonrası çok renkli tartışmalar
olacak. ( bu yazı 18 mayısta yazıldı belki de siz okurken listeler verilmiş ve siz manzarayı
seyrediyor bile olabilirsiniz)
Kimler aday gösterilecek ayrıca kimler aday gösterilmeyecek .her ikisi de çok önemli .
liderler aday göstermediklerine “ sizi CB seçildiğimizde bakan olarak değerlendirmeyi düşünüyoruz”
diyebilecekler.
Ne kadar da kullanışlı bir adam harcama argümanı değil mi ?
Kim ne derse desin bizim ülkemizde demokrasi çok renkli çook . Hiçbir ülkede bu kadar renkli
değildir herhalde . Neler neler yaşadık Allah cc ömür verirse daha neler yaşayacağız neler.
Ah şu gerginlikten oy devşirme , kendini ve haddini bilememe gibi stresler yaşamasak.Kavgalar
yaşamasak.
Proje, Akıl,espri,ince zeka ,doğallık,dolu seçimler yaşasak.
Herhalde bazı deneyimleri de başka baharlarda yaşayacağız.
Örneğin CB seçiminin ikinci tura kalmaması ve tek turda bitmesi gibi.
Şimdilik tüm göstergeler seçimin ilk turda biteceğini gösteriyor.
görünen o ki ikincilik yarışı var.
Evet Hayır referandumu geride kaldığına göre nasıl anlaşılacağı endişesi olmadan
HAYIRLISI OLSUN diyebiliyoruz.
ibrahim DERİCİ