Bedeninize Kulak Verin Size Bir Mesajı Olabilir! Bedeninize Kulak Verin Size Bir Mesajı Olabilir!
Kalbin çok çalışkan bir organ olduğunu kaydeden, Medical Park Ordu Hastanesi Kardiyoloji ve Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erkan Kuralay, “Kalp, dakikada beş litre kan pompalamasına rağmen bu kanın sadece yüzde 10'unu kendisine alır ve yaptığı hayati fonksiyonlarını devam ettirir. Kalbin yaptığı iş yükünü değerlendirmek için basit bir hesap yaparsak kalbin yaptığı işin büyüklüğünü daha iyi anlarız. Dakikada 5 litre kan pompalayan kalbimiz saatte 300 litre günde ise 7 bin 200 litre kan pompalar. Yani normal çalışan bir kalp, günde 7.2 ton kanı vücuda pompalar. Kalp her zaman kendini yenileyemez. Bununla birlikte yukarıda saydığımız iş yüklerini yapmak zorunda olan kalbin, kendi koroner damarlarının daraldığı durumlarda bile istirahat halinde herhangi bir şikayet oluşmayabilir. Fakat en küçük bir fiziksel egzersizle artan iş yüküne, hastalıklı koroner damarı olan kalp, uyum sağlayamaz ve göğüs ağrısı oluşur. Önceleri sadece fiziksel aktivitede olan bu ağrı, koroner damarda daralma arttıkça istirahatte bile olmaya başlar. Bundan sonraki aşama ise kalp krizidir. Kalp krizi ne demek? Kalp bir kas yumağıdır. Eğer bu kas yumağının kan akımını keserseniz önceleri sadece görevini yapamaz yani hastada çabuk yorulma ve göğüs ağrısı oluşur. Koroner damardaki tıkanma, eğer ileri aşamaya kadar çıkarsa, bu kas yumağının bir bölümünün canlılığını sürdürmesi imkansız hale gelir ve kas kitlesi ölür. Buna kalp krizi denir” dedi.
“HASTALARIN YÜZDE 60'I DAHA HASTANEYE YETİŞTİRİLMEDEN KAYBEDİLİR”
Kalp krizi geçiren hastaların yüzde 60’ının hastaneye getirilmeden kaybedildiğini vurgulayan Prof.Dr. Kuralay, “Kalp krizi son derece önemli ve hayati tehlikesi olan bir durumdur. Kalp krizinden ölümlerin büyük bölümü ilk saatlerde ve hastane dışında olur. Kalp krizinden kaybedilen hastaların yüzde 60'ı daha hastaneye yetiştirilmeden kaybedilir. Maalesef ülkemizde ciddi bir ilk yardım bilgisi olmadığı için hasta yakınları bu dönemde hastaya yardımcı olamamakta ve hastalarını gözlerinin önünde kaybetmektedirler. Bu açıdan bir kalp krizi gelmeden önceki şikayetleri halkımızın bilmesi ve hiç vakit kaybetmeden kardiyologlara baş vurmaları gerekmektedir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi öncelikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, ara ara üşüme ve bayılma gibi şikayetleri olan hastaları, kriz kapıda beklemektedir. Bu yüzden bu hastalar kalp krizi kapıyı çalmadan mutlaka hekimlere başvurmalıdırlar” diye konuştu.

“SİGARA SİZE HAYATI ZİNDAN EDECEKTİR”
Kalp damar hastalıklarının sebebinin kesin olarak ne olduğunun bilinmediğini ifade eden Prof. Dr. Erkan Kuralay, “Koroner bypass ameliyatı uyguladığımız hastaların yarısında, herhangi bir neden bulamamaktayız. Fakat diğer yarısında şişmanlık, sigara, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği hareketsiz yaşam gibi hastalıklar bulmaktayız. Burada tedavi ile kolayca bırakılabilen, sigaraya dikkat çekmek isterim. Lütfen sigara içmeyin. Eğer içiyorsanız ve bırakamıyorsanız, unutmayın ki hayatınızın bir aşamasında sigara size hayatı zindan edecektir” şeklinde konuştu.

“İNSANLARIN YAŞI DAMARLARININ YAŞIDIR”
Kalp damar hastalıklarında üç tedavi seçeneği olduğunu kaydeden Prof. Dr. Erkan Kuralay, “Bunlardan birincisi ilaç tedavisidir. Bu tedavide kalbin, üzerine yük olan hallerden korunmasını sağlamaktayız. Fakat hastalığın direkt kendisini tedavi etmemekteyiz. İkinci tedavi yöntemi koroner damara balon ve stent yerleştirmektir. Üçüncü seçenek ise koroner bypass ameliyatlarıdır. Bu tedavi metotlarından hangisinden azami fayda görülebileceği hastadan hastaya değişir. Bir hasta için sadece ilaç tedavisi uygun iken, uzun yaşam beklentisi olan genç hastalarda direkt koroner bypass faydalı olabilir. Günümüzde balon, stent işlemleri de hastalara oldukça uzun zaman kazandırmakta ve hastaların şikayetlerini geçirebilmektedir. Çağımızda insanların yaşam beklentisi arttıkça atardamar hastalıklarına daha sık rastlayacağız. İleriki yaşlarda sağlıklı kalabilmek için atar damar hastalıklarından korunmamız gerekir. Unutmayalım insanların yaşı damarlarının yaşıdır. Damarlarımızın yaşlanmaması için çoğu zaman hareket etmek, ideal kiloya düşmek, eğer şeker veya yüksek tansiyon hastası iseniz bu hastalıklarla mutlaka mücadele etmek kalbinizi ve damarlarınızı sağlıklı tutacaktır” İfadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim