Bingöl'de hain tuzak: 7 şehit Bingöl'de hain tuzak: 7 şehit
 Dünya kurulduktan beri var olan ve insanın ilk tanımına uygun olan avcı sıfatının doğal denge açısından ilkçağlar ve 1800’lü yıllara kadar önemini sürdürdüğünü hatırlatan Karaarslan, “Giderek yok olan doğal varlıklarımız ve yılında kaybolan yaşam habitatlarına ek olarak yaşam alanları genişlemiş, doğal yaşam alanları kısıtlanarak pek çok tür yok olmuş ve pek çok türün nesli yok olma tehlikesi ile karşı karşıya gelmiştir. Bu çağda doğal yaşam alanlarının daraldığı bir süreç yaşamaktayız. Bir yandan yok olan canlı türleri, diğer yandan bu yok olan türlerin sonucu ortaya çıkan kene gibi pek çok canlının doğadaki dengede yarar sağlayan yaratılış efsanesinin aksine, zarara dönen bir hal aldığı aşikârdır” dedi.
“BU YIL KEKLİK VE SÜLÜN AVLAMAYALIM”
Doğal denge ilahi bir sürecin başından sonuna kadar var ettiği bir nimet olduğuna dikkat çeken Karaarslan, burada rabbim “biz dengeyi kurduk, siz sakın bozucu olmayın” derken yok olan değerlerin insan ve endüstri yanlışları sonucu olduğu fikrini ortaya çıkardığını kaydetti. “Sonuç ta dengeyi kuran Rabbimiz, o dengeyi insana armağan etmiş olsa bile insanın bu dengeye olumsuz müdahalesi emanete ihanet olur” diyen Karaarslan, bu yıl keklik sülün ve yok olma tehlikesi olan hayvanların avlanmamasını istedi. Bingöl avcılarının yıllardan doğal denge içinde olumlu kararlar ve tavırlar izlediğini belirten Karaarslan, “Tanıdığım avcılar avlanmaktan çok sürdürülebilir doğa anlayışına sahiptirler. Avcılar derneği başkanımız bu konuda evrensel erdeme sahip geniş bir doğaseverlik içindedir. Yaşanan doğal tahribat ve yok olan hayvan türleri yerine Çevre Orman bakanlığımız tarafından sağlanan destekler son yıllarda giderek artmaktadır. Geçen yıldan başlanmak üzere yetiştirilerek doğaya salınan keklik, sülün hayvanlarının doğada kene vb türlerle beslenmesi doğal dengeye insan için önemli görev üstlenmektedir. Bu bakımdan bu yıl 2012-2013 sezonunda keklik, sülün, kanatlı türler, dağ keçisi vb hayvanların avlanmaması bu hayvanların doğaya adaptasyonu ve bu görevlerini yerine getirmesi açısından son derece önemlidir. Geçmiş tarihlerde ihtiyaçtan dolayı, helal kılınan ve “ihtiyacınız kadar avlanmanız helal kılınmıştır” emri olmakla birlikte, bu gün av artık bir ihtiyaç sonucu değil, insanlık tarihinden geleneksel bir ata uğraşı olarak yer almıştır. Av yapmak en temel hak olmasına rağmen, Bingöllü avcılarımın bu haklarını sadece 2012-2013 yılında erteleyerek hem doğaya hem de kendilerine katkı sunmaları önemli bir davranış olacaktır. Bingöl’den başlatılacak bu karar ile Türkiye sathına yaymak üzere birlikte hareket ederek Ülkenin doğasına ve sürdürülebilir doğal yaşama insani ve erdem dolu bir yıl katmak üzere Bingöllü avcıları bu yıl önemi olan tür ve yok olma tehlikesi yaşayan türleri avlamamaları için çağrıda bulunuyorum. Avlanmak Bingöl avcılarının en doğal hakkıdır. Ama affetmek Bingöllü avcıların şanındandır” diye konuştu.
“BU YIL ÖLÜMSÜZ BİR AV SEZONU DİLİYORUM”
Daha temiz ve sürdürülebilir bir doğa için eyleme geçilmesi halinde en küçük eylemin bile gelecekte çığ gibi büyüyerek nesillere yarar getireceğine inandığını ifade eden Karaarslan, bu yıl Bingöl’den başlayarak bu faaliyeti ülke geneline yayma gayreti insan soyuna ve dünyaya verilecek en büyük hediye olacağını dile getirdi. Doğaya salınan hayvanların adaptasyonu ve uyumu için zaman tanımak ve buna uygun destek olmak gerektiğini hatırlatan Karaarslan, “Bir yandan doğaya salıp tekrar avlamak bu türün yararlı olan faaliyetini yok edecektir, doğaya salınan bu hayvanlar bir süre doğaya alışmak ve kendi varlıklarını devam ettirmek üzere zorluklar yaşayacak ve asıl görevi olan hayatına başlayacaktır. Bu bakımdan zaman tanımak ve bu yıl avlamamak önemli bir katkı olacaktır. Yaşanabilir bir Bingöl ve Türkiye için bu yıl Bingöl avcılarımızın alacağı bu kararları şimdiden saygı ve hürmetle geleceğe armağan ediyoruz. Yine de av sezonu açılışını kutluyor, ölümsüz bir av sezonu diliyorum” şeklinde konuştu.

İzmir Haberleri

Editör: TE Bilişim