Başbakan İran Cumhurbaşkanı İle Görüştü Başbakan İran Cumhurbaşkanı İle Görüştü
 Başbakan Erdoğan Türkiyen'nin dünyanın öbür ucundan yönetilmeyeceğini ifade ederek şunları söyledi:
"Bunlar kendilerine göre bu ülkede bir irade oluşturabileceklerini sanıyorlar, bunu oluşturamayacaklar.Dünyanın değişik bir ucundan durup da Türkiye yönetilmez, çıkar gelirsin ne yapmak istiyorsan yaparsın" dedi.

Tutukluluk süresine değinen Erdoğan, “Tutukluluk süresi daha önce 10 yıldan 7.5 yıla indirilmişti. Dün yaptığımız çalışmayla bunu 5 yıla indirme kararı verdik. Bunu 5 yıla indiriyoruz. Meclis’ten de bunun çıkmasıyla zannediyorum ki binlerce insan bundan istifade edecek” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya ziyareti öncesi düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Demokratikleşme paketinin içeriğine yönelik bilgiler veren Başbakan Erdoğan, “Dün Dolmabahçe’de demokratikleşme paketi ile ilgili yaptığımız çalışmayı derinlemesine ele aldık.

Bizim daha önce yaptığımız çalışma idari boyutuyla zaten çözüldü, halledildi. Ama yasal sürece yönelik bunu da parlamentoya gönderdik. Fakat bunun yanında bizim aslında 3 paketimiz daha var.

Bunlardan biri Adalet Bakanlığı ile alakalı, bir diğeri İçişleri Bakanlığı ile alakalı, bir diğeri de şeffaflaşma ile alakalı. Biz bu süreçte adalet ve içişleri ile ilgili olanları yetiştirmeye gayret ediyoruz. Özel yetkili mahkemeleri süratle kaldırma gayreti içindeyiz. Terörle Mücadele Kanunu ile alakalı olarak yeni bir düzenlemeye gidiyoruz.

Bunu Ceza Kanunu kapsamına alacağız. Burada en hayati olan şu olacaktır. Tutukluluk süresi daha önce 10 yıldan 7.5 yıla indirilmişti. Dün yaptığımız çalışmayla bunu 5 yıla indirme kararı verdik. Bunu 5 yıla indiriyoruz. Meclis’ten de bunun çıkmasıyla zannediyorum ki binlerce insan bundan istifade edecek” dedi.

Adli kolluk konusunda da yeni bir düzenlemeye gittiklerini söyleyen Erdoğan, “Adli kolluk konusunda savcıların yaptığı zaten kanunsuzdu. Emniyetten bazı polisleri toplayıp, bunları adli kolluk gibi görevlendirip ‘git şurayı bas topla gel’ Böyle bir şey olamaz. Hiçbir üstün astından haberi yok.

Ne emniyet müdürünün haberi var, ne valinin. Bu tür adımları atılması ortandan kalkıyor. Bir geçiş süreci var. Valilin veya emniyet müdürünün emir komutasında olacak. Yazılı olarak oraya gönderilecek ve oradan bu iş yönetilecek.

Valinin ve emniyet müdürünün haberi olmadan asla adli kolluk görevi verilemez. Kaldı ki dünyanın birçok yerinde zaten adli kolluk müessesi de yok. Oluşturulur.

Biz AB’nin de böyle bir talebi sebebiyle şöyle bir çalışmayı düşündük. Biz adli kolluk gerekirse kurulu oluştururuz. Bu kurul ya İçişleri Bakanlığı’na ya Adalet Bakanlığı’na bağlı olur ve bunun bir başı olur.

Bunun sadece görevi adli kolluktur. 81 vilayetin bu tür bir adli kolluğu olabilir. Bunun üzerinde bir çalışma yaptık, bu çalışma olgunlaşacak, buna karar verirsek bir personel alımı yapacağız. Daha sonra da devreye sokacağız” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin Başbakanlık Teftiş Kurulu raporu ile ilgili sorusu üzerine, “Ben bu ayrıntıları bilmiyorum. Başbakanlık Teftiş Kurulu çok gizlilik kaydıyla Ankara Başsavcılığı’na bunu gönderiyor. Bundan sizin haberiniz oluyor. İşte paralel yapılanma bu. Bu ülkede hala paralel devlet yok diyenler başını iki eli arasına alsın da düşünsün” ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin 17 Aralık operasyonu öncesinde MİT’in kendisini uyarıp uyarmadığı yönündeki sorusuna şu yanıtı verdi:

“MİT bir defa uyarı yapmaz, tespit yapar. Bir diğeri de burayla ilgili olarak da MİT’in bu tür raporlarına nüfus edebilecek kadar paralel yapının temsilcisi durumuna düşüyorsunuz.

Müşterek çalışıyorsunuz da onun için. Bu kadar açık, net ortada. MİT’in raporuna nüfus edecek kadar paralel yapı, müşterek çalışıyorsunuz. Söylemediğinizi söylettiriyorsunuz, başkalarına da bunu yaptırıyorsunuz.

Sen değil patronlarınız. Bu şekilde bu işlere nüfus etme yoluna gidiyorsunuz. Nasıl bu belgeler ele geçiriliyor acaba. MİT sürekli gizlilik kaydı ile çalışır. Bu nasıl birilerinin eline geçiyor.

Bu ülkeyi sevmek değildir, bu vatana hizmet değildir. Hukukumuzda ve Mecelle’de ‘Bir insan için suç sabit olmadıkça onu suçlu olarak telakki edemezsiniz’ denir.

Bunun bizim dinimizde de yeri yoktur. Bunları iyi değerlendirmek lazım. İsmi geçen zat ile ilgili bana herhangi bir suç duyurusu gelmemiştir. Dolayısıyla patronların da duymuştur.”

"AB MÜZAKERE SÜRECİNDE ÖNÜMÜZE ÇIKARTILAN SİYASİ ENGELLER VAR"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusunda Türkiye’nin güçlü iradesinin devam ettiğini belirterek, “Müzakere sürecinde ülkemizin önüne çıkartılan birtakım siyasi engel ve şartlar var” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Federal Şansölyesi Angela Merkel’in davetlisi olarak Almanya’ya gitti. Almanya ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, temaslarına ilişkin bilgiler verdi. Berlin’de Merkel ile çalışma yemeğinde bir araya geleceklerini belirten Başbakan Erdoğan, “Yine sosyal Demokrat Parti’nin lideri ile görüşmemiz olacak.

Ayrıca Almanya Dışişleri Bakanı ile görüşmemiz olacak. Bu görüşmelerin dışında Almanya’daki vatandaşlarımızla yarın akşam geniş kapsamlı bir salon toplantısı gerçekleştireceğiz. Bu akşam da yine Hollanda’dan gelecek bir grup siyasi parti milletvekilleri ile görüşeceğiz” dedi.

Türkiye ile Almanya’nın köklü bir tarihinin olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “3 milyonu aşkın soydaşımız Almanya’da yaşıyor. Bunların 1 milyonu Alman vatandaşı. En son Berlin Büyükelçiliğimizi açmak için gitmiştim.

Sayın Merkel de 2013’de gelmişti. Ziyaretimi yeni Alman federal hükümetinin kurulmasından 1.5 ay sonra gerçekleştiriyorum. Ülkelerimiz arasındaki ikili ilişkilerin siyasi, insani boyutları olarak çok yönlü ve her alanda ileri götürülmesine yönelik önem ifade ediyor” diye konuştu.

Almanya’da yaşayan Türklerin Almanya’nın siyasi, ekonomik ve kültürel hayatına önemli katkılar sağladığına dikkat çeken Başbakan Erdoğan, “Son seçimlerde 11 soydaşımız milletvekili oldu.

Kabinede ise ilk kez Türkiye kökenli bir Devlet Bakanı yer alıyor. Bütün bunlar gösteriyor ki Türk toplumu büyük bir memnuniyetle karşılanıyor.

Biz Türk toplumunun Almanya’daki toplumsal hayata etkin şekilde katılımların arzu ediyoruz. Türkiye ile Almanya arasındaki anlaşma ile Türk-Alman Üniversitesi kurma girişimimiz ciddiyetini koruyor. Almanya’daki Türk toplumunun yaşadığı ülkeye entegrasyon sıkıntıyı yoktur.

Yerleşik Türklerin sahip olduğu firmaların sayısı 80 bine ulaşmıştır. Yıllık cirosu 40 milyar euro. Çalıştırdıkları personel 400 bine ulaşmıştır. Sayın Merkel ile Türk toplumunun sorunları ve beklentileri konusunda görüş alışverişinde bulunmayı düşünüyorum. Eğitim, bilim, kültür konularının önemine değineceğiz” şeklinde konuştu.

Avrupa’da derin bir kriz yaşandığını ve toparlanma sürecine girdiğini anlatan Başbakan Erdoğan, “Bu kriz ortamına rağmen Türkiye ve Almanya arasındaki iktisadi istikrar kaybolmamıştır. Almanya şirketleri ülkemizde yabancı yatırımcı sayısı bakımından ilk sırada. İşadamlarımın arasında gün geçtikçe yeni ticari ortaklıklar kuruluyor.

Sadece Türkiye ve Almanya’da değil tüm dünyada müşterek iş imkanlarını değerlendiriyorlar. Avrupa ekonomisinin yeniden ivme kazandığı bu günlerde ülkelerimiz için yeni fırsatlar oluşturulması yönündeki gayretlerimizi sürdürmemiz lazım. AB üyeliği konusunda güçlü irademiz devam ediyor.

Müzakere sürecinde ülkemizin önüne çıkartılan bir takım siyasi engel ve şartlar var. Temaslarımızda bu engel ve şartların aşılması noktasında adil müzakerelere ve ahde vefa ilkesine atıf yapan Alman muhataplarımızdan destek beklediğimiz vurgulayacağız” ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan geri kabul anlaşmasını hatırlatan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geri kabul anlaşmasını imzaladık. Vize muafiyeti meselesini de Alman dostlarımızın katkılarıyla başlatmayı planlıyoruz. Sayın Merkel ile görüşmemizde bölgesel ve uluslar arası konularda da görüşeceğiz.

Ülkemizde NATO müttefikliği konuşlandırılan Patriot bataryalarının ve Alman birliğinin görev süresinin uzatılmasından duyduğumuz memnuniyeti dile getireceğiz. Ziyaretimizin Türkiye-Almanya ilişkilerinin geliştirilmesine katkıda bulunacağına inanıyorum.”

Editör: TE Bilişim