En son darbe olduğu zaman 4 yaşındaydım. Şimdi 3 yaşında bir çocuğum  var aynı şeyleri onun yaşamasını istemiyorum. Yaşamadı da çok şükür Allah bizi korudu ve bu insanlık, vatan, millet düşmanlarına fırsat vermedi. Hem halkın verdiği vergilerle maaş alacak, koltuğunda keyf yapacaksın çatışmalara alt rütbeli askerleri ve erleri göndereceksin hem de halkın silahlarıyla halka ateş açacaksın. Yok öyle yağma yedirmezler kimseye…

Burada düşünülmesi gereken en önemli konu bu darbenin tüm ülkeye ve halka karşı yapıldığı ve hedef alındığıdır. Sadece bir kişiye, kuruma, partiye ve bazı inşalara zarar verecekti düşüncesi en büyük yanlıştır. Darbe bütün insanlara, partilere, kurum ve kuruluşlara, geleceğimize, demokrasiye, insan haklarına, yargıya ve daha sayamadığım her şeye karşı yapılmak istenmiştir. Onun için gösterilen birlik ve beraberliği kutlamak ve takdir etmek gerekir.

Allah bizlere bir daha böyle olaylar asla yaşatmasın.

Şimdi gelelim asıl meseleye. En önemli soru bu insanlar bu kadrolara nasıl geldi ve nasıl bu kadar rahat örgütlendiler. Emniyette, TSK’da, milli eğitimde, Diyanette, özel sektörlerde ve devletin bütün kademelerinde nasıl bu kadar örgütlenerek gelebildiler. İşte bütün mesele budur. Bizim yıllardır söylediğimiz tek cümle; ötekileştirmeyin. Bizden olmayanı dışla mantığını yerleştirmeyin değil miydi.
 
Biz yıllarca başörtüsü zulümleri yapanları kendi görüşünden olmayanları dışlayanları kınarken, bugün aynısını bizin tarafımız dediğimiz insanlar yapmıştır. Yani sadece namaz kılıyor, oruç tutuyor, sessiz sakin iyi insana benziyor diye ya da öyle gözüküyor diye, dini bir hareket olarak gözüküyor diye onların istediği herkesi devletin en kritik noktalarına yerleştirmek ne kadar yanlış bir hareketmiş.  Bizim dediğimizi yaparlar devlet bizim istediğimiz hale gelir diye düşünmek ne kadar acı bir yanlışmış bunu gördük dimi.
Devlet kurumuna yerleşecek İnsanları hakimi savcıyı avukatı hukuk adalet okumuş diye bize benziyor diye atadılar. Hukuk fakültesini bitirdi. Matematiği, kimyası, coğrafyası, vs dersleri iyi diye baktılar. Adaletli mi, haklıya hakkını verir mi, her koşulda babası bile gelse devletini satar mı satmaz mı diye bakmadık ki. Asker olarak vatan sevgisi yüreğinde mi yoksa cebinde mi, kimden emir alır kime selam çakar bakılmadı ki, okulu birinci bitirsin de ne olursa olsun. Mülakat sorularında ne soruyorsunuz Allah aşkına nasıl sınıyorsunuz adamı bi anlatında bizde bilelim. Adamlar paşa olmuş, komutan olmuş, Emniyet müdürü olmuş vali olmuş ama devlete zerre bağlı değil, neden bunları anlayamıyorsunuz. Çünkü sizin istediğinizi hemen yapıyorlardı amaçlarına ulaşana dek.
Sizdenmiş gibi görünüyorlardı. Namaz kılarak, Allah diyerek, oruç tutarak. Yada tam tersi askeriyede Atatürkçü görünüyorlardı. İçki içiyor, namaz kılmıyor, oruç tutmuyor, onlar gibi davranıyorlardı diye
Ama ne oldu onların istediğini yapmayınca nerede olurlarsa olsunlar halkını devletini, ekonomiyi, milli iradeyi düşünmeden kısacası kendilerinden başkasını düşünmeden her şeyi yaptılar yapıyorlar yaparlar da.

Onun içindir ki devlet herkesindir. Gelmişindir geleceğindir. Ama ben iktidarım, benim görüşümde kim varsa benim gibi düşünen kim varsa devlete sokun kadrolara sokun diğerlerini atın mantığı son 3 yıldır çektiğimiz sorunların en büyük kaynağıdır. Vatansever olsun, milletine sahip çıksın, haklıya hakkını versin, doğruya doğru yanlışa yanlış desin de ister namaz kılsın, ister içki içsin, ister Atatürkçü ister İslamcı olsun, ister sağcı ister solcu olsun. Yani Habeşistan Kralı Necaşi Müslüman değildi. Mekke’den Müslümanları getirmek için gelen kişi Ammar dostuydu. Ama adaletliyli, hahakniyetliyli, doğruya doğru haklıya haklı derdi. Onun için Müslümanları teslim etmedi. İşte bize de öyle devlet adamları lazım. Namazını kendisi için kılıyor, orucunu kendisi için tutuyor ya da Atatürk’ü kendisi seviyor, solculuğu kendisi için benimsiyor. Aleviliğe kendisi inanıyor. Ama devletini Halkı için geleceği için sahipleniyor, ona göre karar alıyor, imza atıyor tutuklama yapıyor, çatışmaya gidiyorsa işte budur devlet adamı… Bu her kesim için geçerlidir. İktidarda sağcı hükümette olsa solcu hükümette olsa Atatürk’çü hükümette olsa bu kural böyle olmalıdır. O zaman darbeciler bu kadar rahat cirit atamaz ülkemde. O zaman herkes istediğini rahat konuşur. Doğruyu çekinmeden haykırır ülkede.
 
Şimdi bu darbeciler görevden alındı diye yine aynı hataları yapmayalım. Yine kendi yandaşlarınızı doldurmayın kadrolara, Hak edenleri, hakkı bilenleri, doğruyu söyleyenleri yerleştirin kurumlara..
 Yerleştirin ki böyle günler geldiğinde devletinin arkasında olsun da onun bunu arkasında değil…

Çünkü BİR GÜN ADALET HERKESE LAZIM OLACAKTIR….
 
ALLAH BİZE ÖYLE DEVLET ADAMLARI, DEVLET ÇALIŞANLARI VE ÖYLE GÜZEL GÜNLER GÖSTERSİN.