Fiziksel olarak yormayacak ama zihni meşgul edecek aktiviteler yapılmalı

Sınav gününe yaklaşıldıkça kaygı düzeyinin de artmaya başladığını belirten Eğitim Uzmanı Ertuğrul Tut, “Kaygının fazla artması ile birlikte süreci hatalı ya da yanlış yönlendirme durumları söz konusu olabiliyor.” dedi.

Sınavdan bir gün önce ve sınav esnasında yapılabilen bazı yanlış davranışları değiştirmek gerektiğine vurgu yapan Tut, “Sınavdan bir gün önce artık zihni boşaltmak ve biraz rahatlamak gerekiyor. Fiziksel olarak yorulmayacağınız ama aynı zamanda kafanızı da meşgul edecek aktiviteler bünyeye en iyi gelecek etkinliklerdir. Aile ile vakit geçirme ve sınav üzerine çok konuşmamak kaygı düzeyinizi düşürmeye katkı sağlayabilir.” tavsiyesinde bulundu.

Sınav günü ve öncesinde ağır yiyecekler tüketmek performansı olumsuz etkileyebilir

Sınavdan bir gün önce ve sınav sabahı yapılacak kahvaltıda vücudu yoracak gıdalardan uzak durulması konusunda uyaran Tut, “Sınav sabahı hafif bir kahvaltı ile sınava girebilirsiniz. Bir gün öncesinde yenecek ağır yemekler ve sınav günü ağır kahvaltı sınav performansını da olumsuz etkileyecek bir durumdur.” dedi.

Kaygı düzeyiniz artabilir, uykunuz kaçabilir!

Sınava kadar olan zaman diliminde yatış ve kalkış saatlerinin sınav gününe göre programlanması gerektiğini de sözlerine ekleyen Tut, “Vücudunuzu uygun saatlere alıştırmak oldukça önemlidir. Sınavdan bir gün önce kaygı düzeyinizin yükselmesi ile uykunuzun kaçması söz konusu olabilir. Bu duruma da dikkat etmeniz ve kaygı düzeyinizi ortalama seviyeye indirgemeniz gerekiyor. Unutmayın ki bu sınava uzun süredir hazırlanıyorsunuz. Sonuç ne olursa olsun asıl olan mutluluğunuz ve sağlıklı varlığınızdır. Hayatta birçok şeyin telafisi olduğu gibi bu sınavın da telafisi söz konusu.” şeklinde konuştu.

En önemli taktik stratejiyi bozmamak

Sınav esnasında uygulanması gereken en önemli taktiğin şimdiye kadar ki stratejiyi bozmamak olduğunu ifade eden Eğitim Uzmanı Ertuğrul Tut, “Şimdiye kadar uyguladığınız deneme sınavlarındaki stratejiyi değiştirmeyin. ‘Branşların çözüm sıralarını bu sefer şu şekilde deneyeyim’ diyerek risk almamalısınız. Yapamadığınız, takıldığınız sorular elbette olacaktır. Bunlar üzerinde çok da fazla vakit kaybetmeden, soruyu daire içerisine alarak sonradan zaman kalırsa dönüş yapabileceğinizi biliyor olmamız önemlidir.” uyarısında bulundu.

Zihinsel körlük yaşayabilirsiniz, 30 saniye ara vermek gerekir

Sınavın ilk 5 dakikasının kaygı düzeyinin zirve yaptığı zaman dilimi olduğunu kaydeden Tut, “İlk 5 dakika oldukça önemli, hata yapma oranınız yüksek olur. Zaman kalırsa ilk 5 dakika içerisinde çözdüğünüz soruları gözden geçirmekte fayda var. Kimi zaman zihinsel körlük yaşayabilirsiniz. Bunu hissettiğiniz anda dik oturuş pozisyonuna geçip diyafram şişirerek derin nefes alıp 30 saniye ara vermek iyi gelecektir. Zaman kontrolünü asla elden bırakmamalısınız. Planlama açısından oldukça önemli. Panik yaşamamak adına zaman yönetimini iyi kullanmanız gerekiyor.” önerisinde bulundu.

Kontrollü kaygı olumlu motivasyon sağlar

Özellikle Temel Yeterlilik Testinde kat sayı olarak daha fazla puan getirisi olacak branşların üzerinde durmak gerektiğine dikkat çeken Eğitim Uzmanı Ertuğrul Tut sözlerini şöyle tamamladı:

Öğrenciler Öğretmenlerini Geri İstiyor; ''Büyüklerimiz Sesimizi Duysun'' Öğrenciler Öğretmenlerini Geri İstiyor; ''Büyüklerimiz Sesimizi Duysun''

“Sınav esnasında çok fazla su içmek stresten de kaynaklı tuvalet ihtiyacı doğurabilir, bu sebeple temkinli olmakta fayda var. Unutulmamalı ki yerinde ve dereceli kaygı düzeyi sizlere olumlu motivasyon olarak geri dönecektir. Düşük ve yüksek kaygı düzeyi ise başarınızın önündeki en büyük engeldir. Tüm öğrencilere bu süreçte başarılar dilerim.”

Editör: Ersin USTA